1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Almanya'da basın özgürlüğünün sınırı nerede?

Daphne Antochopoulos9 Şubat 2006

Hz. Muhammed’in terörist olarak resmedildiği 12 karikatür, Danimarka gazetesi Jyland-Posten’da yayımlandıktan sonra çok sayıda Avrupa gazetesinde de basıldı. Avrupa’da bir kesim olayı basın özgürlüğü açısından değerlendiriyor. Acaba karikatürlerin yayımlandığı ülkelerden Almanya’da bu özgürlüğün içeriği ve sınırı ne?

https://p.dw.com/p/AaCR
Almanya'da basın sansür edilemiyor
Almanya'da basın sansür edilemiyorFotoğraf: dpa

“Herkesin fikrini söz, yazı ya da resimle ifade etme ve yayma hakkı vardır... Sansür uygulanamaz... Bu cümleler, Alman Anayasası’nın fikir ve basın özgürlüğünü koruma altına alan 5. paragrafından alınma.

Alman Anayasası’na göre fikir özgürlüğü, insan hakkıdır ve herkes için geçerlidir. Fikir kavramı ise çok geniş kapsamlı. Bu kavram, her tür görüş, değerlendirme ve tavrı kapsıyor. Fikirlerin her türlü yayın organında yayılması ise basın özgürlüğü kapsamında düzenleniyor.

Basın özgürlüğü de fikir özgürlüğünün özel bir biçimi. Bu özgürlük, tüm enformasyonların özgür ve bağımsız şekilde yayılabilmesini güvence altına alıyor. Basın özgürlüğü kapsamında sadece fikirler ve enformasyon değil, gerçekler ve yapılan söyleşilerin yayılması da korunuyor. Enformasyonların doğru, değerli, içerikli ya da nitelikli olup olmaması dikkate alınmıyor. Enformasyonların yazı işlerinde araştırılıp işlenmesi de devlet müdahalesine karşı yasa ile korunuyor. Anayasa’nın 5. paragrafı, enformasyon edinme özgürlüğünü de güvence altına alıyor.

Sansür yasak

Devlet sansürü, kesinlikle yasak. Devlet, bir yayın organının programına, gazetenin içeriğine müdahale edemiyor, yasak getiremiyor ve koşul öne süremiyor. Bu yasak, basım yapıldıktan, program yayınlandıktan sonrası için de geçerli.

İstisnalar var

Bu yasağın bir istisnası var. Gençleri Koruma Yasası ve Ceza Yasaları kapsamında basına müdahale hakkı söz konusu. Örneğin Ceza Yasası’nın 166. maddesi, dine ve dünya görüşüne hakareti yasaklıyor. Bir dini topluluğu ya da belli bir dünya görüşünü savunan grubu kamu barışına zarar verecek şekilde abartılı biçimde övmek ve küfretmek cezai yaptırıma tabi. Örneğin 1998 yılında Nürnberg Eyalet Yüksek Mahkemesi bir istavroza asılan domuz figürünün “dine hakaret” olduğuna hükmetmişti. Ama bu durumda müdahale etme hakkına sahip olan mevki, devlet değil, ilgili mahkemeler.

Aydınlanma çağının etkisi

Basın ve fikir özgürlüğünün bu denli koruma altına alınmış olması Batı’nın tarihi ile yakından ilgili. 17.yüzyılda Aydınlanma Çağı ile beraber ilk olarak İngiltere’de dile gelen bu özgürlükler, 18. yüzyılda Fransız ve Amerikan Anayasaları’na girdi. Almanya’da ilk olarak 1919’da Weimar Anayasası'nda geçen basın ve fikir özgürlüğü, Nazi döneminde adım adım kaldırıldı. İlk olarak Komünist basın yasaklandı, ardından gazeteci ve yayıncılar Propaganda Bakanlığı’nın denetimi altına sokuldu. Almanya ancak, 2. Dünya Savaşı’ndan sonra özgürlüklerine kavuşabildi.

Federal Almanya Cumhruiyeti’nin en yüksek mahkemesi Federal Anayasa Mahkemesi de fikir özgürlüğünü tüm özgürlüklerin temeli olduğuna hükmetti.