1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Almanya'da asgari ücret tartışması

Silke Bartlick22 Nisan 2006

Almanya’da asgari ücret konusunda hararetli tartışmalar yapılıyor. Karşı olanlar, bunun sonucunun özellikle düşük ücret sektöründe kitlesel işten çıkarmalar olacağını öne sürüyor. Oysa Avrupa Birliği ülkelerinin çoğunda asgari ücret uygulaması çoktan yürürlüğe girdi. Üstelik, Hans Böckler Vakfı’na bağlı Ekonomi ve Sosyal Bilimler Enstitüsü’nün yaptığı karşılaştırmalı bir araştırmaya göre, başarılı da oldu.

https://p.dw.com/p/AbZW

İngiltere, İrlanda ve Fransa’da her işçinin saatte en az 8 euro kazanması öngörülüyor. Güney Avrupa’da asgari ücretler 2 euro 62 centle 3 iuro 86 cent arasında değişiyor. Doğu Avrupa ülkelerindeyse 1 euro 58 cente kadar varan saat ücretleri garanti ediliyor. Yani Avrupa Birliği’nde tek bir asgari ücret yok. Her ülke kendi ekonomik gücüne ve fiyat ortalamasına uygun bir asgari ücret belirliyor. Bunun herhangi bir olumsuz etkisi de görülmüyor. Ekonomi ve Sosyal Bilimler Enstitüsü uzmanı Thomas Schulten, düşük ücret sektöründe kitlesel işten çıkarmalara hiçbir yerde rastlanmadığını vurguluyor:

“Kısaca söyleyecek olursak: Aslında artık uluslararası araştırmaların çoğunluğu asgari ücret seviyesiyle istihdamın gelişimi arasında sistematik bir ilişki olmadığından hareket ediyor. Yani ne olumsuz, ne de olumlu yönde.”

Tersine, yasal asgari ücretler sayesinde dar gelirlilerin gelir durumu her yerde düzeldi. Yine aynı enstitüden Claus Schäfer, işletmelerin de bu bağlayıcı kuraldan yararlandığını anlatıyor:

“Yasal asgari ücret her işveren için eşit rekabet kuralları geçerli olduğu anlamına geliyor. Kimse kirli bir rekabetle fiyatları düşüremiyor, bu da işletmenin ayakta kalmasını güvenceye alıyor. İşverenleri koruyan bu özellik, yurt dışında asgari ücret uygulamalarının istihdam üzerinde korkulan etkileri yapmamasını da açıklıyor.”

İngiltere’de işsizlik azaldı

Hatta İngiltere’de işsizlik son yıllarda yüzde 25 azaldı. Hem de asgari ücret uygulamasının 1999 yılında başlamasından beri bu yüzde 40 oranında yükseltilmiş olduğu halde. Asgari ücretin artan hayat pahalılığına devamlı uyarlanması hükümet, işverenler ve sendikalar tarafından ortaklaşa gerçekleştirildi. Bu yöntem birçok başka Avrupa ülkesinde de başarıyla uygulanıyor.

Uygulama farklılık gösteriyor

Ama İskandinavya, Avusturya ve İtalya’da asgari ücret uygulaması yine de biraz farklı. Bu ülkelerde asgari ücret yasalarla değil, toplu sözleşmelerde belirleniyor. Hükümetin katılımı olmadan sendikalarla işverenler arasında pazarlıkla saptanıyor. Örneğin İskandinavya’da, yaygın şekilde uygulanmasınıysa, işçilerin yüzde 90’ının sendika üyesi olmasına borçlu.

Almanya’da durum

Bunlar bugün Almanya’da ancak rüyalarda rastlanan rakamlar. Çünkü Almanya’da sendikalar hızla üye kaybediyor, diğer yandan da birçok sektörde toplu sözleşmenin bağlayıcılığı azalıyor. Thorsten Schulten bunun sonuşlarını şöyle anlatıyor:

“Bence Almanya, Avrupa’da en az düzenlenmiş ve düşük ücretle çalışılan sektörlerde en az güvencenin bulunacağı ülke haline gelecek.”

Almanya’da en az yedi milyon insan düşük ücretli sektörlerde çalışıyor. Kimi tam kadrolu, kimi de yarım kadrolu. Hepsinin geliri aşırı düşük, daha fazla devlet desteğine muhtaç olma potansiyeli taşıyorlar ve az tüketiyorlar. Uzmanlar, asgari ücret uygulamasıyla bunun değişeceği kanısında. Asgari ücretin yeterli seviyede olması kaydıyla tabii.

Bu nedenle de aylık asgari ücret olarak 985 euro öneriyorlar. Bu, 8 euro 10 centlik bir saat ücretine denk düşüyor. Böyle bir asgari ücret, Fransa, İngiltere ya da İrlanda’dakine eşit olur.