Almanya'da çocuk ölümleri 50'li yılların seviyesinde
28 Aralık 2008Almanya'da bu yıl ses getiren, kamuoyunun tepkisine neden olan çocuk ya da bebek ölümlerine rağmen yetkililer ölümlerin geçen yıllara oranla artmadığına dikkat çekiyor. Aşağı Saksonya Eyaleti'ndeki Kriminoloji Araştırmalar Enstitüsü'nün çalışanı, sosyal bilimci Marlies Kroetsch AP haber ajansına verdiği demeçte, ölümlerin Almanya'da 1950'li yıllardaki seviyede olduğunu belirtiyor. Ancak Almanya'da bu yıl da kamuoyunun tepkisini çeken olaylar ortaya çıktı. Son olarak bu ay Köln'de bir çöp tenekesinde bir bebek cesedi bulundu. Bebeğini öldürdüğü gerekçesiyle genç anne hakkında tutuklama kararı çıkarıldı.
Toplum çocuk ölümlerine karşı hassas
Aşağı Saksonya Kriminoloji Araştırmalar Merkezi'nden sosyal bilimci Marlies Kroetsch, toplumun bu tür haberlere karşı hassas olması nedeniyle, çocuk ölümleriyle ilgili haberlerin daha fazla dikkat çektiğini belirtiyor. Bu yıl bebek ölümlerinin çok düşük seviyede olduğunu söyleyen uzman, 2008'de 1-6 yaş arasında toplam 90 çocuğun anne ya da babası tarafından öldürüldüğünü kaydediyor. Ancak uzmanlar doğduktan sonra ölüme terkedilen çocukların sayısının tam olarak bilinmediğini, rakamın daha yüksek olabileceğini de hatırlatıyor.
Üzgün ve pişmanlar
Sosyal bilimci Kroetsch, bu yıl yürüttükleri bir araştırma projesi çerçevesinde, çocuğunu öldüren anne ya da babalara bunun nedenlerini sorduklarını anlatıyor. Kroetsch, çocuğunu öldüren anne-babaların üzgün olabildiğini ya da yas tutabildiğini, bu tür olayların gelecekte tekrarlanmasının engellenmesi için yardım etmeye hazır olduklarını vurguluyor.
Cinayet sebepleri farklı
Uzmanların yaptığı araştırmalara göre anne-babaların çocuklarını öldürme nedenleri farklı. Çocuk cinayetlerinin sadece düşük bir bölümü planlanarak işleniyor. Anne ya da baba bunu genellikle intikam almak için yapıyor. Bunun yanı sıra uzmanlar annelerin büyük bölümünün hamile olduklarını kabul etmek istemediğini, doğum zamanı geldiğinde de bunu aşılamayacak bir sorun olarak gördüklerini ve mantıklı karar veremediklerini vurguluyor. Bu durumdaki annelerin çocuklarını kilise ya da Gençlik Dairesi'ne evlat olarak verme ihtimalini gözönünde bile bulundurmadığını belirtiyorlar.
Toplumun her kesiminde rastlanıyor
Bu konuda araştırmalar yapan sosyal bilimci Marlies Kroetsch, çocuklarını öldüren anne ya da babaların toplumun farklı tabalarından olduğuna dikkat çekiyor. Uzman, eğitim seviyesi yüksek, iyi bir sosyal çevreye ait kadın ya da erkeklerin de çocuklarını öldürdüğüne rastlandığını belirtiyor. Ancak çocuklarına kötü muamelede bulunan ya da ihmal eden anne-babaların genellikle toplumun alt tabakasından olduğunu kaydediyor.
Kroetsch çocuklarını öldüren anne-babalarla ilgili yaptıkları araştırmanın ara bilançosunun Mayıs ayında açıklanacağını söylüyor. Sosyal bilimci, araştırmada Gençlik Dairesi çalışanlarıyla da konuştuklarını, onların görüşlerine de başvurduklarını ifade ediyor.