1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Almanya sosyal reformları tartışıyor

Sabine Kinkartz2 Mart 2005

Almanya’da işsiz sayısının 5 milyonun üzerine çıkması, ülkede yürürlüğe giren yeni sosyal reformları tartışmaya açtı. Sendikalar, sosyal reformların işsizlikte payı olduğunu düşünürken, hükümet ve işverenler ise aksini savunuyor...

https://p.dw.com/p/Abdi
Almanya'da açıklanan son işsizlik rakamları yeni bir rekor kırdı...
Almanya'da açıklanan son işsizlik rakamları yeni bir rekor kırdı...Fotoğraf: dpa

Alman Ekonomi Enstitüsü ile Metal İşverenler Birliği’nin yaptığı araştırma yeni sosyal piyasa ekonomisi inisiyatifinin neleri öngördüğüne ışık tutuyor. “Almanya Vizyon” isimli araştırmanın başlığı olarak “Reformlar yararlı olacak” ifadesi seçilirken alt başlığında da “Almanya nasıl yine ileriye gidebilir” bölümü yer alıyor.

Araştırmada tüm vatandaşların, istihdam piyasasında etkisini uzun vadede gösterecek reformlardan yararlanacağı, önümüzdeki 20 yıl içinde kişi başına düşen kazancın yıllık 90 bin Euro’ya kadar yükselebileceği belirtiliyor. Buna ek olarak gayrisafi yurtiçi hasılanın yılda yüzde 2.6 oranında artacağı, gerekli reformların yapılması halinde işsizlik oranının da yüzde 3.5’e düşebileceği kaydediliyor. Alman Ekonomi Enstitüsü Yöneticisi Michael Hüther şöyle konuşuyor:

“Önemli olan nokta sübvansiyonların azaltılması. Konut alanlara yapılan devlet desteği 10 milyara, geceleri, tatil günleri ya da Pazar günleri çalışanların kazancının daha az vergilendirilmesi ise 2 milyara mal oluyor. Ayrıca şimdiye kadar sosyal hizmet olarak algılanan hasta ya da yaşlı bakımı gibi işlerin de artık vatandaşlar tarafından yapılması gerekecek.”

İngiltere örnek gösteriliyor

Bunun anlamı bütçe gelirinin harcamalarının milli gelir içindeki payının yüzde 50’den yüzde 43’e düşürülmesi. Araştırmada buna örnek olarak da İngiltere gösteriliyor. Gerçekten de Ekonomi Enstitüsü’nün araştırmalarında İngiltere, bu konuda ABD ve İsveç’in yanı sıra örnek ülkeler arasında.

Bunun nedeni İngiltere’de reformların başarılı biçimde yaşama geçirilmesi ve 1990’lı yıllarda bütçede istikrar sağlanması. Ekonomi Enstitüsü Yöneticisi Hüther, bunun yanı sıra İngiltere’nin işsizlik oranını azaltmasını ve ABD’nin yatırımları teşvik etmesini de Almanya’ya örnek olarak gösteriyor. Araştırmada, ekonomik büyümede altı faktörün etkili olduğunu tespit edildiğini söyleyen Hüther, “Önemli olan ekonomik canlanmayı harekete geçirici faktörler. Bu faktörler girişimcilerin yatırımı, devlet yatırımları, insan kaynakları, işsizlik, harcama oranı, bütçe açığı ve ücretlerden yapılan kesintiler” diye konuşuyor.

Araştırmada bu faktörler gözönüne alınarak altı senaryodan bahsediliyor. En kötü senaryoda Almanya’da herşey şu anki gibi kalacak. Ancak uzmanlar statükoyu şimdiki haliyle tutmak için bile acil reformlar yapılması gerektiğini söylüyor. Ekonomi Enstitüsü Başkanı Hüther, bu araştırmada tecrübelerden yola çıkılarak ekonominin yapısına uygun gerçekçi bir program önerdiklerinin altını çiziyor.