1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Almanya Meclisi'nde Türkiye tartışması

Ajanslar27 Kasım 2003

Almanya Meclisi'nde 2004 mali yılı bütçe kanunu tasarısı görüşülüyor. Genel kurul gündeminde Türkiye - Avrupa Birliği ilişkileri de hararetli tartışmalara konu oldu. Hristiyan Demokrat Bosbach'ın başlattığı tartışma Meclis kürsüsünde devam etti

https://p.dw.com/p/AbUd
Almanya Başbakanı Schröder, İstanbul'daki saldırıları dış politika malzemesi yapmanın ayıplanacak bir tutum olduğunu söyledi
Almanya Başbakanı Schröder, İstanbul'daki saldırıları dış politika malzemesi yapmanın ayıplanacak bir tutum olduğunu söylediFotoğraf: AP

2004 mali yılı bütçe kanunu tasarısının görüşüldüğü Almanya Federal Cumhuriyeti Meclisi’nde iktidar ve muhalefet partileri arasındaki söz düellosu yarın sona erecek ve bütçenin tamamı üzerinde oylama yapılacak. Başbakanlık bütçesinin görüşüldüğü dünkü genel kurul toplantısında hükümetin iç ve dış politikaları tartışıldı. Bütçe açığı, ek borçlanma ve ekonomik reformlarla dolu olan genel kurul gündeminde Türkiye - AB ilişkileri de hararetli tartışmalara konu oldu. İstanbul’daki bombalı saldırıların ardından, Hristiyan Demokrat Birlik Parti meclis gurubu başkan vekili Wolfgang Bosbach’ın, "Türkiye’nin üyeliği terörün AB’ye ithal edilmesi anlamına gelir" şeklindeki sözleriyle patlak veren tartışma mecliste devam etti.

Schröder: Türkiye'nin yol haritası değişmeyecek

Muhalefet milletvekili Bosbach’ın terör ile Türkiye’nin üyelik arayışı arasında durduğu bağlantıya karşı çıkan Başbakan Gerhard Schröder, muhtemel AB üyeliği için Türkiye’ye çizilen yol haritasının değişmeyeceğini vurguladı ve Türkiye’nin dışlanmaması uyarısında bulundu.

Ayıplanacak bir tutum

Almanya Başbakanı, Hristiyan demokrat milletvekilinin sözlerini insani açıdan terbiyesizce, siyasi bakımdan da son derece tehlikeli bulduğunu söyledi. Gerhard Schröder İstanbul’daki kanlı saldırıları dış politika malzemesi yapmaya kalkışmanın ayıplanacak bir tutum olduğunu ve Bosbach’ın sözlerinin partisi tarafından da ret edilmesinden memnuniyet duyduğunu dile getirdi. ‘"49 yıldır Türkiye’ye, aranan şartları yerine getirdiği takdirde Avrupa bütünleşme sürecine katılabileceği anlatılıyor" diyen Schröder, bu konudaki kararın 2004 sonunda alınacağını ve şartların ya da takvimin değiştirilmesi için herhangi bir neden bulunmadığını sözlerine ekledi.

Başbakan Schröder, genel kuruldaki konuşmasında, Türkiye’nin AB’ye üye olmasının Almanya ve Avrupa’nın güvenlik çıkarlarıyla örtüşeceğini ve Türkiye’nin müslümanlıkla hürriyetçi değerleri bağdaştırma çabalarında başarıya ulaşmasının siyasi bakımdan son derece ilginç olacağını da dile getirdi.

Terör AB üyeliğini hızlandırmaz

Hristiyan Demokrat ana muhalefet partisi adına söz alan genel başkan Angela Merkel’in, "İstanbul’daki terör saldırıları Türkiye’yi AB’ye almama nedeni olamaz, ama üyeliğin hızlandırılmasını da gerektirmez" şeklindeki sözleri, muhalefet kanadının da terör ile üyelik arasındaki bağlantıdan memnun olmadığını gösteriyordu.

İmtiyazlı ortaklık formülü

Hristiyan Demokrat Birlik’in dış politika sözcüsü Wolfgang Schaeuble genel kurulda, Türkiye’nin AB üyeliğine alternatif oluşturabilecek formülleri yeniden gündeme getirdi. Parti meclis grup başkan vekili Schaeuble Türkiye’ye imtiyazlı ortaklık önerilmesinden yana olduğunu tekrarladı. Hristiyan demokrat politikacı, tam üyelik perspektifinin tek taraflı feshedilemeyeceğini ancak istikrar kriterlerinin ihlal edilmesi kadar Birlik Avrupası’nın aşırı ölçüde genişlemesinin de Avrupa’nın birleşmesini tehlikeye düşürebileceğini söyledi.

Glos: Türkiye'nin üyeliğine karşıyız

‘Terör karşısındaki dayanışma ile AB’nin sınırları arasında hiçbir bağlantı bulunmadığı" şeklindeki bir açıklama da, Hristiyan Sosyal Birlik'in meclis eyalet grubu başkanı Michael Glos’tan geldi. Glos alkışlanan sözleriyle, terör ile tam üyelik arasında ilişki kurmadıklarını vurgularken, sadece Bavyera eyaletinde teşkilatı bulunan partisinin Türkiye’nin AB üyeliğine karşı olduğunu da açıkça dile getirdi.

Dışişleri Bakanı Joschka Fischer de bütçe görüşmelerinin Türkiye ile ilgili bölümünde muhalefetin olumsuz tezlerine karşı çıktı. Fischer, Avrupa yolculuğunu tam üyelikle tamamlayabilmek için Türkiye’nin bütün gayretiyle üyelik şartlarını yerine getirmeye çalışacağına inancının tam olduğunu söyledi. Muhalefetin hesabının bozulacağını öne süren Dışişleri Bakanı, Hristiyan Birlik partilerinin çizdikleri Türkiye tablosunun Avrupa Parlamentosu seçim kampanyasına ölçek oluşturulmasının, Almanya’nın çıkarlarına zarar vereceği uyarısında bulundu.