1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Almanya-İsrail ilişkilerinde yeni dönem

Clemens Verenkotte17 Mart 2008

Merkel’in ilklere sahne olan İsrail ziyareti sürüyor. İsrailli ve Alman bakanlar dün ilk ortak kabine toplantısını yaptı. Merkel bugün Knesset'te konuşan ilk Alman Başbakan olacak. Clemens Verenkotte'nin yorumu...

https://p.dw.com/p/DQJO
Merkel'in ziyareti, Almanya-İsrail ilişkilerine yeni bir bir ivme kazandırmayı hedefliyor
Merkel'in ziyareti, Almanya-İsrail ilişkilerine yeni bir bir ivme kazandırmayı hedefliyorFotoğraf: AP

Angela Merkel ve Ehud Olmert hiç zaman kaybetmedi. Daha Ben Gurion havaalanına varışta resmi törenin hemen ardından iki lider İsrail devletinin 60’ıncı kuruluş yıldönümü dolayısıyla yapılan bu ziyaretin asıl hedefini açıkça ifade ettiler: İkili ilişkilerin yoğunlaştırılması, siyasi ve ekonomik düzlemde hemen her alanda uyumun artırılması.

Gerçek stratejik müttefik

Almanya Başbakanı Merkel iki ülke arasında kendi deyimiyle ‘yeni bir dönem’ açmak istiyor. Merkel’in uluslararası arenada ve Avrupa’da İsrail’in güvenlik çıkarlarını her zaman göz önünde bulunduran ‘gerçek stratejik bir müttefik’ olduğunu, İsrail Başbakanı Olmert de biliyor. Olmert, iki ay önce ABD Başkanı George Bush’un ziyaretinde olduğu gibi Merkel’in ziyaretinde de İran’ın nükleer programıyla ilgili sorunu dile getirmeyi ihmal etmedi.

Almanya’nın ABD’nin ardından İsrail’in en önemli müttefiği olduğunun İsrail siyasetinde hemen herkes farkında. Mevcut dış politik durum göz önüne alındığında bu, Olmert’in İran’a uluslararası yaptırımlar konusunda Merkel’den daha fazla destek beklemesi anlamına geliyor.

Merkel, Başbakanlık görevine geldiği iki buçuk yıl önce, İsrail ve İsrail’in hükümet politikalarına sınırsız destek yönünde bir ilke kararı almıştı. Bu karar onun İsrail’in gözündeki siyasi itibarını yükseltti. Merkel bu kararla, Almanya Federal Cumhuriyeti’nin dış politikadaki temel çizgisini takip etmekle kalmadı, altı milyon Avrupalı Yahudi’nin Nazi Almanyası’nda katledilmesinin getirdiği tarihi yükümlülükle üstlenilen güvenlik garantilerini seleflerinden çok daha kapsamlı bir şekilde genişletti.

İran politikası

Merkel’in İran’ın nükleer programı konusunda yaptığı açıklamada, “İsrail devletine yönelik tehditler bizim için de tehdittir” sözü, bu politikayı açıkça özetler nitelikte.

Son resmi ziyaretle Merkel, Almanya-İsrail ilişkilerine yeni bir ivme, belki de yeni bir yön kazandırma çabasında başarılı olabilir. Bugün İsrail parlamentosu Knesset’te yapacağı konuşmada ve diğer temaslarında, İsrail’in gelişiminde Almanya’nın yapmaya hazır olduğu somut katkıları açık bir şekilde anlatmalıdır. Haziran ayında Berlin’de yapılması planlanan Ortadoğu Konferansı, Merkel’in daha aktif bir rol oynamaya hazır olduğunun işaretini veriyor.