Almanya - İspanya ilişkilerinde bahar havası
8 Kasım 2004Eski İspanyol hükümeti ile Irak politikaları konusunda yaşanan gerginliğin ardından Alman - İspanyol ilişkilerinde bahar havası yaşanıyor. Dönemin İspanya Başbakanı Jose Maria Aznar’ın Irak konusunda ABD’ye verdiği destek nedeniyle geçtiğimiz yıl şubat ayında Lanzarotte’de yapılan zirvede Alman ve İspanyol liderler arasında soğuk rüzgarlar esmişti.
Madrid’de yaşanan bombalı saldırıların ardından gerçekleşen iktidar değişikliği ve Sosyalist Jose Luis Zapatero’nun Başbakan olması ile iki ülke arasında yeniden yakınlaşma başladı. Zapatero’nun ilk icraatı, seçim kampanyalarında da söz verdiği gibi, İspanyol askerlerini Irak’tan çekmek oldu. Zapatero, kimi müttefik olarak gördüğünü de daha görevinin ilk günlerinde açıkça belli etti:
Zapatero, İspanyol dış politikasındaki bu rota değişikliğini kısa süre içinde uygulamaya da geçirdi. Zapatero’nun, selefi Jose Maria Aznar’ın aksine Avrupa Anayasa taslağına tereddüt etmeksizin imza atması, Almanya Başbakanı Gerhard Schröder tarafından övgü dolu sözlerle değerlendirilmişti.
İki ülke arasında yakınlaşma
Bugün İspanya’nın Leon şehrinde gerçekleşen ikili zirvede ABD Başkanı George Bush’un yeniden seçilmesinin ardından izlenecek ortak dış politika ve Avrupa Anayasası, gündemde öne çıkan konular. İki Başbakan’a sadece Dışişleri Bakanları değil, İçişleri, Adalet, Savunma ve Tarım Bakanları da eşlik ediyor.
Ancak liderler düzeyindeki bu yakınlaşma, İspanya’daki muhalefette endişe uyandırıyor. Bu yakınlaşma ortamında Almanya ve Fransa’nın Zapatero üzerindeki baskısının artmasından endişe ediliyor. Zapatero, "Avrupa için iyi olan İspanya için de iyidir" demişti. Ancak muhalefetteki rakibi muhafazakar Halk Partisi’nden Mariano Rajoy şu uyarıda bulunarak "Avrupa için iyi olan İspanya için de iyi midir? Bunu nasıl söyleyebilirsiniz? Hem Avrupa için neyin iyi olduğunu kim söyleyecek? Almanya ile Fransa mı?" yanıtını vermişti.
Almanya ile dostluk İspanya’nın ne işine yarayacak? Bu soru İspanya Başbakanı Zapatero’nun üzerinde Demokles’in kılıcı gibi sallanıyor. Örneğin, AB genişlemesinin ardından İspanya’ya Avrupa kasasından yeterli sübvansiyon koparmayı başarıp başaramayacağı Zapatero’nun yakınlaşma politikasının sınanacağı bir ölçüt olacak.