1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Bildung auf einen Blick - Vorstellung der OECD-Länder-Studie

7 Eylül 2010

Almanya, dünya ekonomisinde rekabet gücünü koruyacak yeni formüller arıyor. Berlin, üniversitelerinde okuyan yabancı öğrencileri Alman ekonomisine nitelikli iş gücü olarak kazandıracak düzenlemeler yapıyor.

https://p.dw.com/p/P6RQ
Fotoğraf: picture-alliance/ dpa

Almanya, yüksek öğrenim görmek isteyenlerin en fazla tercih ettiği ülkeler arasında. İlk sırayı ABD ile İngiltere alıyor; Almanya üçüncü ülke konumunda. Ancak ne var ki Almanya, kendi okullarından mezun olan öğrencilerden - ekonomik anlamda - yeteri kadar yararlanamıyor. Alman üniversitelerinde eğitim görenler, ya ülkelerine geri dönüyor ya da başka ülkelerde şanslarını deniyor. Beyin göçünün önlenmesi için ise öğrencilere daha fazla seçenek sunulması ve böylece vasıflı eleman sayısının daha da artırılması gerekli. Bu saptamalar, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı OECD'nin hazırladığı "Eğitime Bakış" adlı raporunda yer alıyor. Rapor dün Almanya’da kamuoyuna açıklandı. Basın toplantısında Alman Eğitim Bakanı Annette Schavan da hazır bulundu. Deutsche Welle’den Marcel Fürstenau’nun haberi:


Yabancı öğrenciye kapılar açılıyor

Almanya Eğitim Bakanı Annette Schavan
Almanya Eğitim Bakanı Annette SchavanFotoğraf: AP

Almanya Eğitim Bakanı Annette Schavan ile Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı’nın (OECD) Berlin Bürosu temsilcisi Heino von Meyer, eğitimin insanların geleceğini etkileyen bir faktör olarak önem taşıdığı konusunda hemfikir. Ancak eğitim konusunda Almanya’nın üzerine düşen tüm yükümlülükleri yerine getirip getirmediği konusunda görüşleri farklı. Hrıstiyan Demokrat Birlik Partili Alman Eğitim Bakanı Schavan, her şeye rağmen Almanya’nın yüksek öğrenim konusunda ABD ve İngiltere’den sonra en fazla tercih edilen ülke konumunda olmasının artı puan olduğunu vurguluyor:

“Önümüzdeki yıllarda bu olumlu gidişatı güçlendirmek ve yabancı yüksekokul öğrencilerinin Almanya’da birer meslek edinmesini kolaylaştırmak istiyoruz. Yüksek vasıf kazanan öğrencilerin çoğunluğunun Almanya’yı çekici bulması ve meslekî kariyerini burada edinmesinde toplumun büyük çıkarı var.”

Almanya'da gelecekte vasıflı elaman sıkıntısının giderilebilmesi için mevcut akademisyenlerin ülkede kalmaya devam etmesi ve yurtdışından akademisyenlerin de gelmesinin sağlanması gerekiyor. Bu kapsamda OECD Berlin Bürosu temsilcisi Heino von Meyer, Alman hükümetinin AB üyesi olmayan ülkelerden gelecek yabancılar için hukuki ve bürokratik engelleri azaltma çabalarından övgüyle söz etti:

“Özellikle yüksek vasıflı personel ihtiyacının giderilmesine yönelik bu tür göçlerin olumlu şeyler vaat ettiğini ve genişlemeye uygun bir yedek depo niteliğinde olduğunu görüyoruz. Onun için bu alanda bugüne kadar sağlanan kolaylıklardan memnuniyet duyuyoruz.”

OECD Berlin Bürosu temsilcisi Heino von Meyer
OECD Berlin Bürosu temsilcisi Heino von MeyerFotoğraf: picture-alliance/ dpa


Rekabet gücüne katkı

Almanya Eğitim Bakanı Annette Schavan, 2013 yılına kadar eğitim sektörüne yaklaşık 12 milyar euroluk kaynak sağlamak istediklerini söyledi. Bakan Schavan, Almanya’nın uluslararası arenada rekabet gücünü korumasında yabancı yüksekokul öğrencilerinin önemli işlevi olduğunu belirtti, ancak Alman iş piyasasında başka sorunların da varlığına dikkat çekti:

“Eğer yüksek vasıflı eleman oranını yüzde 50’lilere, 55’lere çıkartacak olursak, -ki şu anda yukarı bir eğilim var- o zaman da başka sektörlerde açık vermemiz kaçınılmaz olacak.”

Bakan Schavan’ın kastettiği, örneğin sağlık sektöründe görev yapan, akademik kariyeri olmayan vasıflı elemanlar. OECD Berlin Bürosu Temsilcisi Heino von Meyer eğitime, özellikle de yüksekokul eğitimine yatırımın önemine değinirken, devletin de bu işten karlı çıktığını vurguluyor. Meyer, devletin her bir yüksekokul mezunu çalışandan vergi ve sosyal kesintiler yoluyla ek 150 bin eurodan fazla gelir sağladığına işaret etti.

© Deutsche Welle Türkçe


Marcel Fürstenau / Çeviri: Çelik Akpınar


Editör: Hülya Köylü