1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Almanya-Fransa-İspanya ortaklığı

Klaus Dahmann / DW30 Nisan 2004

Yeni İspanyol hükümeti, Avrupa’da ve dünya çapında Almanya ve Fransa ile işbirliğine girmek istiyor. İspanya’nın yeni Başbakanı Jose Luis Rodriguez Zapatero, bu konudaki arzusunu Almanya’ya önceki gün yaptığı kısa ziyarette, meslektaşı Gerhard Schröder’e iletti. Zapatero dün de Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac biraraya geldi. Bu temasların hemen ardından, Almanya-Fransa ikilisine İspanya’nın da dahil olduğundan söz edilmeye başlandı. DW’den Klaus Dahmann yorumunda, Avrupa’da bir üçlü ittifaktan ya da troykadan bahsetmek için henüz erken olduğu görüşünü savunuyor:

https://p.dw.com/p/Aa45

"Schröder - Chirac ikilisinin ortak rotası, bu işbirliğine kuşkuyla bakanlara inat- bugüne kadar ödün verilmeden sürdü. Ama, Washington’un Irak’a ilan ettiği savaşı destekleyen 8 ülkenin oluşturduğu cephe, çözülme sürecinde. Bu sürecin açılışını yapan da İspanya’nın bir önceki başbakanı Jose Maria Aznar.

Sadece 11 Eylül terör saldırılarından sonraki tavırlarıyla değil, Irak’ta Amerikan politikalarını desteklemesi nedeniyle de İspanyol seçmen Aznar’ı safdışı bıraktı. Aynı kaderi İngiltere Başbakanı Tony Blair’ın paylaşması da olası gibi görünüyor.

Bu tehlikeyi sezen Blair, birkaç aydan beri Almanya-Fransa ikilisine yakınlaşma çabasında. Tony Blair, örneğin, Avrupa Anayasası ve Avrupa Acil Müdahale Birliği gibi konularda uzlaşma arıyor. Son olarak da Berlin’deki üçlü zirveye katılması, bu yakınlaşma çabalarının doruk noktası olarak değerlendiriliyor.

Üçlü zirvenin ardından siyasi gözlemciler o dönemlerde hemen Berlin - Paris - Londra troykasından dem vurmaya başlamışlar, ama birkaç gün içerisinde bundan söz eden kalmamıştı.

İspanya’nın çiçeği burnunda Başbakanı Zapatero, herşeyi selefinden farklı yapacağını vadediyor. Dış politikada da Almanya - Fransa ikilisinin çizgisiyle uyuştuğunu, Irak’taki askerlerini geri çekerek, pratikte göstermiş oluyor.

Bu arada Zapatero, selefi Aznar’ın Avrupa Anayasası'nı bloke etme tavrını da aşarak, Almanya - Fransa ikilisinin çizgisine yakınlaşmış oluyor. Bu nedenle Schröder, Zapatero’nun önerdiği Almanya-Fransa-İspanya üçlü zirvesine karşı çıkmıyor. Ama bunu hemen ufukta yeni bir troyka oluştuğu şeklinde yorumlamak için zaman henüz erken.

Schröder ile Chirac’ın son aylarda geliştirdikleri birlikteliğe ulaşabilmek için sadece üçlü zirve düzenlemek yeterli değil. Nitekim, Almanya ile Fransa arasındaki işbirliği, çeşitli düzeylerde eş zamanlı olarak yürüyor, ayrıca iki ülkenin ortak çıkarları ve ortak sorunlarının bulunduğu da bir gerçek.

Ancak Blair ve Zapatero’nun Berlin - Paris ikilisine yanaşmak istemesi, bir noktayı çok açık seçik göstermekte: Almanya - Fransa ikilisi, Avrupa’da itici motor güç olarak ağırlığını koymuş, yeniden kendini belli etmiş durumda.

Bu ikiliye yaklaşıp yaklaşmama kararı, ABD’ne karşı tavır alıp almama, ya da eski ve yeni Avrupa arasında bir seçim yapma ile ilgili birşey değil. Böyle bir karar, AB’nin kendini gittikçe belli eden itici gücüne ya da çekirdek merkezine dahil olup olmama ile yakından ilgili.”