1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Alman siyasetçiler yaşadıklarını anlattı

1 Haziran 2010

İsrail askerlerinin saldırı düzenlediği "Mavi Marmara" gemisinde bulunan aralarında milletvekillerinin de bulunduğu beş kişilik Alman heyeti Berlin’e döndü. Yaşadıklarını anlatan Alman siyasetçiler, İsrail'i kınadı.

https://p.dw.com/p/Nexq
Gemide bulunan Alman siyasetçiler ülkelerine geri döndüFotoğraf: picture alliance/dpa

Federal Alman Meclisi’nin Sol Partili üyeleri Inge Höger ve Annette Groth ile eski milletvekili Norman Paech, İsrail’in insani yardım taşıyan gemilere düzenlediği saldırıyı kınadı.

Höger, Berlin'e döndükten sonra mecliste düzenledikleri basın toplantısında, İsrail askerlerinin Mavi Marmara gemisine saldırısını şu sözlerle tanımladı:

”Kendimizi savaşta ve kaçırılmış gibi hissettiğimiz söylemeliyim. Sadece üzerimizdeki giysiler ve pasaportlarımızla geri dönebildik. Bu her açıdan devletler hukukuna aykırı. Aynı şekilde Gazze’ye ve Filistinlilere yönelik abluka da devletler hukukuna aykırı. Biz düzenlediğimiz aksiyon ile bunun hukuka aykırı olduğuna dikkat çekmek istiyorduk. Ama 16 veya 19 kişi öldükten sonra devletler hukukuna aykırı olan bu ablukanın dikkat çekmesini ise çok üzücü buluyoruz.”

"Barbarca bir eylem"

Milletvekilleri saldırı sırasında kaç kişinin öldüğünü tam olarak bilmediklerini dile getirdiler. Meslektaşı Höger gibi yorgun gözüken Annette Groth da İsrail’i sert sözlerle eleştirdi.

”Bu barbarca eylemin tanıkları olduk” diyen Groth, bunun bir cinayet olduğunu ve tahminlerine göre daha önceden planlandığını söyledi.

Kendini savunma değildi

Üzerinde bir pantolon, tişört ve uçakta iken sırtına aldığı battaniye ile basın mensuplarının karşısına çıkan Sol Partili eski milletvekili Norman Paech ise İsrail’in saldırısını ”savaş suçu ve korsanlık” olarak niteledi.

Norman Paech, sabah saat dört buçuk sıralarında İsrail askerî botlarının gemiye yanaştığını, yaklaşık on dakika sonrasında patlamalar duyduklarını ve İsrail askerlerinin helikopterlerden gemiye indiklerini anlattı. Paech, İsrail askerlerinin kendini savunduğu iddialarının gerçeği yansıtmadığını vurguladı.

"Yukardaki güvertede bulunmadığım için sopalarla karşılık verilip, verilmediğini söyleyemem. Sadece iki veya üç sopa bulunduğunu gördüm fakat daha öncesinde sopalarda veya baltalarla hazırlık yapıldığını görmedim. Bu son derece açıktı" şeklinde konuşan Paech, "İsrail'in uluslararası sularda, barışçı bir gruba yönelik saldırı" düzenlediğini vurguladı.

Kadınlar ayrı bir bölümdeydi

Milletvekillerinin verdiği bilgiye göre, Mavi Marmara gemisinde kadınlar ve erkekler farklı güvertelerde bulunuyorlardı. Inge Höger ise baskın sırasında yaşadıklarını şöyle anlattı:

"O gece kadınların bulunduğu bölüm oldukça çabuk bir şekilde kilitlendi. Dışarı çıkamadık. Ne olduğunu bilmiyorduk, can yeleklerini giydik, çünkü her türlü duruma karşı hazırlıklı olmak istiyorduk. Bir süre sonra geminin işgal edildiğini, İsrail askerlerinin denetimine geçtiğini öğrendik."

Höger, kapıların kadınları korumak amacıyla İnsani Yardım Vakfı üyeleri tarafından mı, yoksa İsrail askerleri tarafından mı kilitlendiğini tam olarak bilmiyor.

Alman milletvekillerinin verdiği bilgiye göre, kadınların dışarı çıkmasına izin verildikten sonra erkeklerin bulunduğu bölüme gidiyorlar, ancak burada serbestçe hareket etmelerine izin verilmiyor ve İsrail askerleri, gemide bulunanların özel eşyalarına el koyuyor. Alman siyasetçiler ancak karaya ulaştıktan sonra bölgede bulunan Alman diplomatlar ile temas kurabiliyorlar.

Olaylar aydınlatılsın talebi

Berlin’e dönmekten memnuniyet duyan milletvekilleri, İsrail’de tutuklanan diğer gönüllülerin serbest bırakılması için her türlü çabayı göstereceklerini dile getirdiler.

Sol Parti ayrıca Federal Alman Hükümeti’nin de olayın aydınlatılması ve Gazze’ye yönelik ablukanın kaldırılması için çaba göstermesini talep ediyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Jülide Danışman / Berlin

Editör: Beklan Kulaksızoğlu