Alman kamuoyunda Afganistan tartışması büyüyor

Almanya’nın Afganistan’dan askerlerini geri çekmesini isteyen muhalif gruplar bugün Federal Alman Parlamentosu'na 22 bin imzalı dilekçe sundu. Dilekçede "şiddete yol açmaktan öteye geçmediği” belirtilen teröre karşı savaşa son verilmesi istendi.

Afganistan’da 7 yıldır devam askeri operasyonlarda güvenlik durumunun iyileştirilememesi ve artan sivil ölümler, Alman kamuoyunda tepkileri artırıyor. 2005 yılından bu yana Afganistan’da NATO ve ABD güçlerinin gerçekleştirdiği operasyonlarda en az 3 bin 200 sivil yaşamını yitirdi.

Alman ordusuna bağlı birlikler Afganistan’da halen iki ayrı görev üstleniyor. Birliklerinin çok büyük bir bölümü NATO liderliğindeki Uluslararası Güvenlik Destek Gücü ISAF’ta görev yapıyor. Sınırlı sayıdaki özel komando birlikleri ise, Taliban’a karşı savaşan ABD liderliğindeki “Sürekli Özgürlük Operasyonu'na” destek veriyor.

Muharip birlik görevlendirilmeyecek

Federal Alman hükümeti, kamuoyunda artan eleştirilere karşın, Afganistan’da görevli Uluslararası Güvenlik Destek Gücü ISAF’ı desteklemekte kararlı. Berlin, ISAF’taki asker sayısını artırırken, Afgan güvenlik güçlerinin eğitimine ve yeniden imar çalışmalarına daha büyük katkıda bulunmayı planlıyor.

Kamuoyundan gelen tepkiler, Hükümet’e özel muharip birlikler (KSK) konusunda ise geri adım attırdı. Almanya Dışişleri Bakanı Frank Walter Steinmeier, Afganistan’da özel komando birliklerinin (KSK) görevlendirilmesi için yeni bir parlamento kararına karşı olduğunu açıkladı. Steinmeier, Berlin'in Afganistan'daki NATO komutasındaki ISAF birliklerine odaklanması gerektiğini belirtti.

Durum gittikçe tehlikeli hale geliyor

ISAF bünyesinde görevli Alman askerlerinin çoğu ülkenin kuzeyinde, çatışmalardan uzakta konuşlanmış durumda. Ancak Kunduz Bölgesi'ndeki Alman askeri kampının roketlerle vurulmasının ardından Kuzey bile son aylarda tehlikeli bir bölge olmaya başladı. Alman askerlerinin meslek birliği Federal Ordu Sendikası'ndan Ulrich Kirsch, Deutsche Welle'ye yaptığı açıklamada, Taliban ve El-Kaide militanlarının kuzeyde aktif olduklarını söyledi:

“Tehdit alanı çok yüksek. Bubi tuzakları ve suikastler var. Bubi tuzakları sürekli değişiyor. Taliban ve El-Kaide militanları sürekli yeni bir şeylerle ortaya çıkıyor. Ve intihar eylemcilerine karşı bir şey yapmak ise imkânsız."

Düşmanların Alman medyasını izlediğini belirten Kirsch, tartışmaları etkilemek için saldırıları kullanabileceklerini söylüyor.

"Biz bu savaşı kazanmayacağız"

Sosyal Demokrat Partili Joern Thiessen ise, Alman ordusunun insani yardım ve yeniden inşaa projelerindeki başarılarından dolayı saldırıların arttığını söylüyor ve ekliyor:

"Bu, Afghanistan'da başarılı bir politika yürüttüğümüz anlamına geliyor. Bunu anlatmak zor ancak çok gerekli olduğuna inanıyorum."

Fakat parlamentodaki herkes bu konuda hemfikir değil. Hristiyan Demokrat Partili milletvekili Willy Wimmer gibi koalisyon hükümetinde yer alan bazı parlamenterler bile, Alman askerlerinin gittikçe kazanılması mümkün olmayan bir çatışmanın içine sürüklendiğini düşünüyor.

Wimmer, "Bazılarının tahmin ettiği gibi savaş 40 yıl sürecekse, gitme zamanı gelmiştir" diyor. Taliban'ı yenmenin zorluğu konusunda olumsuz düşünen sadece Wimmer değil.

İngiliz komutan şaşırttı

İngiltere'nin Afganistan'daki komutanı Brigadier Mark Carleton-Smith, geçen hafta verdiği bir röportajda savaşın kazanılacağına inanmadığını söyledi:

"Biz bu savaşı kazanmayacağız. Bu sadece stratejik tehlike oluşturmayan ayaklanmanın kontrol edilebilir bir seviyeye indirilebilmesiyle ilgili bir şey ve Afgan Ordusu tarafından yönetilebilir."