Alman hükümetinden ikinci teşvik paketi

Almanya’da savaş sonrası dönemin en büyük konjonktür paketi Bakanlar Kurulunun onayını aldı. 50 milyar euroluk ikinci paketin Federal Meclis ve Eyalet Temsilciler Meclisi’nde Şubat ayında oylanması bekleniyor. Başbakan Angela Merkel, kaybedilecek zaman olmadığını ve öngörülen önlemlerin bir an önce etkisini göstermesi için herkesin üzerine düşeni yapması gerektiğini söyledi.

Merkel, “Bu önlemler paketi bizim uluslararası ekonomik krize yanıtımızdır. Dünya ekonomisindeki bu alışılmadık durumun bu tür alışılmadık önlemler gerektirdiği kanısındayız” dedi.

Paketin içeriği

50 milyar euroluk paketin çekirdeğini eğitim ile kara ve demiryolu yapımı alanında yatırımlar oluşturuyor. Paketin 18 milyar euroluk bölümü okul, yüksekokul, hastane, şehirlerdeki imar projeleri ve ulaşıma akacak.

Diğer önlemler ile vatandaşın üzerindeki maddi yükün hafifletilmesi amaçlanıyor. Vergi ve sosyal ödeneklerdeki düzenlemelerle vatandaşın tüketime yönlendirilmesi ve iç talebin canlandırılması hedefleniyor. Otomobil satışlarını canlandırabilmek için de taşıt vergisinde temel olarak otomobilin karbondioksit salınımı dikkate alınacak. Dokuz yaşın üzerindeki otomobiller için 2 bin 500 euro hurda pirimi verilerek yeni otomobil alımı teşvik edilecek.

Yeşiller’in endişesi

Yeşiller partisi ise hurda piriminin büyük arazi taşıtı satın almak için kullanılmasından endişeli. Yeşiller Meclis Grup Başkanı Renate Künast, bu konunun açıklığa kavuşturulmasını onay sürecinde dikkatle takip edeceklerini belirterek, gerekirse karşı oy kullanacakları tehdidinde bulundu.

Künast, “Biri yeni otomobiliyle, eskisinden daha fazla karbondioksit atığı oluşturuyorsa bunun için vergi paraları kullanılamaz. Burada da ekolojik olarak bir adım olmalı. Dediğimiz gibi, müzakereler ve görüşmeler Eyalet Temsilciler Meclisi’nde karar alınana kadar, sonuna kadar sürecek” dedi.

Kamu borçları sıkıntı yaratıyor

Ancak paketin tüm partilerde sıkıntı yaratan en önemli sonucu, karşı karşıya kalınacak dev kamu borçları. Daha yıl sonuna kadar bütçenin dengede olmasını öngören hükümet şimdi 2009 yılında yeni borçlanmanın 45 ila 50 milyar euro olacağını tahmin ediyor. Bu, yatırım miktarının da üzerinde bir miktar ve anayasaya göre sadece tüm ekonomideki dengenin bozulma tehlikesi karşısında atılabilecek bir adım.

Başbakan Merkel, bu açıdan yeni paketi, aldığı en zor karar olarak nitelendirerek, “Daha önce de söylediğim gibi, bu, görev dönemimde aldığım en zor iç politik karardı. Çünkü gelecek nesillerin ve refahın, sağlam bir bütçe politikasına, denk bütçeye bağlı olduğunu biliyoruz” şeklinde konuştu.

Merkel, borçların hızla eritilebilmesi için ilk etapta Merkez Bankası gelirlerinin bir kısmının kullanılacağını, ekonomik durumun iyileşmesinin ardından vergi geliri fazlalarının devreye sokulacağını belirtti.

Yeni hükümet zorlanacak

Liberal Hür Demokrat Parti Meclis Grubu’ndan Otto Fricke ise sonraki hükümete yeni adımlar atabilecek alan kalmayacağına dikkat çekti. Fricke sözlerini şöyle sürdürdü: “Uygulamada korktuğum, planlanandan çok daha yüksek bir borçlanmanın, önümüzdeki yıllardaki faizlerle birlikte bizi, başka bir şey yapamayacak hale sokması. Yeni gelecek hükümetin elinin kolunun bu kadar sıkı bir şekilde bağlanması, acilen değiştirilmesi gerekecek yapıların değiştirilememesine yol açacak.”