1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

TÜR 1410 Messe Irak

14 Ekim 2009

Uluslararası 5'inci Erbil Fuarı, aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 30'u aşkın ülkeden 700'e yakın firmanın katılımıyla açıldı. Fuara 50 firmayla birlikte katılan Almanya, bölgeye ilgisini ortaya koyuyor.

https://p.dw.com/p/K5V4
Fotoğraf: picture-Alliance/dpa

Irak'ın en büyük parkı olan Abdürrahman Parkı'nda düzenlenen 5'inci Erbil Uluslararası Fuarı’nın tek giriş kapısındaki yoğunluk Irak’ın giderek daha fazla şirketin ilgi odağı haline geldiğini gösteriyor. Geleneksel olarak Türkiye ve İran’ın güçlü olduğu Kuzey Irak'ta artık Almanya da etkin olmaya başladı.

Almanya’nın Andernach kentindeki makine ve tesis yapımı şirketi Masa’dan Karl-Heinz Kohns, diğer birçok Alman firması gibi kendilerinin de Erbil Fuarı’na ilk kez katıldıklarını belirtiyor:

“Irak şu an için bizim için yeni bir piyasa. Şimdilik durum nedir diye bakıyoruz: Bizim için hangi imkânlar var, güvenlik durumu nasıldır, elemanlarımızı buraya birkaç haftalığına ya da aylığına gönderebilir miyiz diye. Yani kısacası buradaki havayı koklamaya çalışıyoruz.”

Berlinli Teltoe firmasından Carsten Haak da fuarda Iraklı iş ortakları bulmayı amaçlıyor:

“Ürünlerimiz Irak’ta şimdiye kadar birçok kez kullanıldı ve bu yüzden de bizim Iraklı asfalt yapım şirketlerine iyi bir alternatif olduğumuzu düşünüyorum. Ancak bunun devamını getirmek için Iraklı ortaklara ihtiyaç var. Aksi halde burada tutunmak kolay değil.”

Krizden çıkış için önemli fırsat

Kamyon ve tırlar için kantar üreten Pfister şirketiyse Irak’taki ortaklıklar konusunda bir hayli ileri. Öyle ki Iraklı satış ve dağıtım sorumluları çok iyi derecede Almanca biliyor. İşletme Müdürü Harald Welscher, Irak’ı Alman makine sanayini mevcut krizden çıkarabilecek bir fırsat olarak görüyor. Welscher, “Ciromuzda yüzde 10- 15 civarında düşüş bekliyoruz. Ancak Irak’a yaptığımız ihracat bize yardımcı oldu diyebilirim” ifadesini kullanıyor.

Kuzey Irak’ta asayiş diğer bölgelere göre daha iyi olsa da, Irak pazarına yeni giren Alman firmaları güvenlik riskini de hesaba katmadan edemiyor. Teltoe firmasından Carsten Haak, “Biz de buradaki yerli çalışanlara yöneleceğiz. Zira onlar nispeten daha güvenli, daha rahat hareket edebiliyor ve daha iyi tanınıyorlar. Yani işlerimizi geliştirmek için ‘harakiri' yapmak niyetinde değiliz” diyor.

Alternatif çözümler

Almanya’nın Herne kentindeki beton üreticisi Schwing’in Ortadoğu pazarı konusundaki uzman mühendisi Sarim Seydi, şirketindeki Irak’la ilgili güvenlik tedbirlerini, Bağdat’a hâlihazırda satışımız var. Ancak Bağdat’a uçamıyoruz. Bu nedenle Erbil’e bir ofis açıp, Bağdat ve Basra pazarına destek vermeyi düşündük” şeklinde sıralıyor.

Bürokrasinin ağır işleyişi ve yolsuzlukların önünün alınamayışı Irak’la iş yapmak isteyen yabancı yatırımcıların başlıca kaygılarından. Bu yüzden bazı şirketler ürün ve hizmetlerini sadece peşin ödeme karşılığında yapıyor. Irak’ta bürokrasiyi aşmak ve yeni gelir kaynağı sağlamanın yoluysa sabretmekten geçiyor. Mühendis Sarim Seydi, “Burada işinize karışmak isteyen o kadar çok kişi var ki! Bu yüzden kararlar da oldukça güç alınabiliyor. Burada hepimizin sabırlı olmaya ihtiyacı var. Nitekim bu sabra da sahibiz. Çünkü Irak Suudi Arabistan'dan sonra en önemli pazarımız ve bundan da kolay kolay vazgeçmeye niyetli değiliz” diyor.



Ulrich Leidholdt / Çeviri: Meltem Karagöz

Editör: Beklan Kulaksızoğlu