Alman ekonomisinde canlanma ümidi

Yıllardır durgunluk geçiren ya da son derece düşük büyüme oranlarıyla yetinmek zorunda kalan Alman ekonomisinin hızla toparlanmakta olduğunu herkes kabul ediyor. Büyüme hızı, yaz aylarından bu yana artış kaydediyor. Yıllardır AB sonunculuğundan kurtulamayan Almanya, bu yıl orta sıralara yükselecek. Sanayi sektöründe ihracat ve yurtiçi sermaye yatırımlarının önemli oranda artması bekleniyor. Perakendecilik branşı, özel tüketimdeki şahlanışın satış hasılatına yansımasını umuyor.

Almanlar son yıllarda hiç bu kadar tüketime heves etmemişlerdi. Bu faktör, konjonktürel gelişme açısından son derece önemli. Çünkü özel tüketim harcamaları, yurt içi gayrı safi hasılanın yarıdan fazlasını oluşturuyor. Tüketimdeki gerilemeyi, ihracattaki hızlı büyüme bile telafi edemiyor.

Canlanmaya götüren klasik konjonktür teorisinin Almanya’da hala geçerli olması mümkün. Dünya ekonomisindeki büyümeye paralel olarak artan ihracat ve yüksek kapasite kullanımı şirketleri daha fazla yatırım yapmaya itiyor. Buna paralel olarak tüketim de artarsa konjonktür motoru teklemeden işliyor demektir.

Yatırımlar, harcamalar artacak

İhracatta yıllardır rekor üzerine rekor kıran Almanya’da yatırım eğrisinin de tırmanışa geçmesinden sonra ekonomik araştırmacılar tüketimin de canlanmaya başladığını belirtiyorlar. Yıllardır ertelenen alışverişler 2006’da yapılacak. Katma değer vergisinin 2007’de üç puan artacak olması da bunda önemli rol oynuyor. Üç puanlık katma değer vergisi zammı, 2007’den itibaren mal ve hizmetlere %19’luk tüketim vergisi getirecek.

Alman otomotivcilik şirketleri 2006’da satışların 50 ila 80 bin artacağını tahmin ediyor. Ancak bunda, Almanya’daki otomobillerin ortalama yaşının dokuzla bütün zamanların en yüksek rakamına ulaşmış olması da rol oynuyor. Alman hanelerinin mobilya ve mutfak donanımları da yenilenmeyi bekliyor.

Tasarruf oranının yükselmiş olması, Almanlar’ın harcayacak paraları olduğunu gösteriyor. Ama Almanlar, işsiz kalmaktan korktukları ya da konut sahibi olup düşük emekli maaşlarını takviye etmek istedikleri için para biriktiriyorlar. Bu bakımdan tüketim ihtiyacını karşılamak için tasarruflarını bozacaklarını kimse garanti edemiyor.

Büyüme beklentisi

2006’da Almanya’nın %1,5’luk büyüme hızına erişmesi bekleniyor. Bu oranın daha yüksek çıkması da mümkün. Ama ekonomik politikalardan sorumlu olanlarla iktisat profesörleri daha şimdiden, 2006’daki konjonktürel canlanmanın saman alevi gibi geçip gitmesinden endişe ediyorlar.

Federal hükümet ise umut prensibiyle hareket ediyor. Çünkü konjonktürün 2006’da beklenenden çok daha iyi bir seyir göstermesi de mümkün. Bu durumda şirketler ve tüketici katma değer vergisi zammını daha kolay hazmedebilirler.

Ancak yüksek büyüme dönemlerinde faizlerin artması karşılığında fiyatların zamlanması da mümkün. Canlanmayı izleyen faiz artışlarının önce büyümeyi ardından da fiyatları dizginlediği düşünülecek olursa, ekonomik düzelmenin her zaman ve her türlü tehlikeye maruz olduğu unutulmamalıdır.