1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Alman bakandan Ankara ziyareti

Zeynep Gürcanlı/Ankara13 Mart 2007

Dışişleri Bakanı Gül ve Savunma Bakanı Gönül ile bir araya gelen Alman Savunma Bakanı Jung, ayrıca Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt’la da görüştü. Gündemin ağırlık noktalarını Kosova, Afganistan ve Lübnan oluşturdu. Jung’un Genelkurmay Karargahı’na gitmesi ise ’jest’ olarak değerlendirildi.

https://p.dw.com/p/AZT1
Almanya Savunma Bakanı Jung beraberindek heyet ile birlikte Ankara'dan İstanbul'a geçti
Almanya Savunma Bakanı Jung beraberindek heyet ile birlikte Ankara'dan İstanbul'a geçtiFotoğraf: AP

Türkiye’ye yaptığı bir günlük ziyarette Almanya Savunma Bakanı Franz Josef Jung’un iki ülke arasındaki savunma işbirliğinin geliştirilmesinin yanı sıra, Almanya ve Türkiye’nin uluslararası askeri operasyonlarda oynadıkları rol de masaya yatırıldı.

Ankara’da Savunma Bakanı Vecdi Gönül tarafından ağırlanan Jung, ayrıca Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’la da görüştü. Temaslarda en çok üzerinde durulan konuları, her iki ülkenin de aktif olarak katıldıkları, Kosova, Afganistan ve Lübnan’daki uluslararası askeri operasyonlar oluşturdu.

Lübnan’da BM çatısı altında yürütülen deniz gücü operasyonunun komutanlığını Ağustos ayına kadar Almanya yürütecek. Türkiye ise Ağustos’tan itibaren komutanlığa talip.

Atina karşı çıkıyor

Alman kaynaklarının verdiği bilgiye göre, Yunanistan ve Kıbrıs, Türkiye’nin komutanlığı üstlenmesine karşı çıkıyor. Ankara’dan önce Atina’da resmi temaslarda bulunan Jung’a Yunan yetkililer, Lübnan’daki deniz gücü operasyonu için ’lojistik merkez’ olarak Kıbrıs’ın bir limanının belirlendiğini hatırlattı. Güney Kıbrıs’ı resmen tanımayan Türkiye’nin operasyonun komutanlığını üstlenmesi halinde ise “büyük sorunlar yaşanacağı“ uyarısında bulundular.

Aynı konu Ankara’da da gündeme geldi. Ancak Jung, Almanya adına bu konuda resmi bir tavır almaktan özellikle kaçındı. Basın toplantısında komutanlık konusundaki soruları “Zamanı geldiğinde, komutanın kim olacağına Birleşmiş Milletler karar verir“ diyerek geçiştirdi. Türk Savunma Bakanı Gönül ise, Türkiye’nin komutanlığı almak istediğini vurgulayarak, “Komutanlık konusu, planlandığı gibi gerçekleşecek“ açıklamasını yaptı.

Jung, temasları sırasında Türkiye’den Avrupa Birliği kontrolünde yürütülen Kosova operasyonu konusunda da daha etkin işbirliği yapılmasını istedi. Alman Bakan, Kosova’da amacın Birleşmiş Milletler Özel Temsilci Martti Ahtisaari’nin hazırladığı barış planının uygulanması olduğunu da vurguladı.

Kıbrıs'a ilişkin sorular

Afganistan konusunda ise “Askeri operasyonların tek başına işe yaramayacağını“ vurgulayan Jung, Afgan halkının ekonomik ve sosyal açıdan geliştirilmesinin önemine de dikkat çekti. Alman Savunma Bakanı, Afganistan’da da Türkiye ile işbirliğinin arttırılmasını istediklerini söyledi.

Almanya’nın Avrupa Birliği dönem başkanlığını da yürütmesi nedeniyle Alman Bakan’a Ankara’da, Fransa’nın Güney Kıbrıs ile imzaladığı askeri işbirliği anlaşması konusunda ne düşündüğü, Almanya’nın da benzeri bir anlaşma imzalayıp imzalamayacağı soruldu. Jung, bu sorulara karşılık “Avrupa Birliği’nin bu konuya, olumlu yönde ve sorumluluk içinde yaklaşacağını“ söyledi. Ancak Ankara’ya bir de güvence verdi. Jung “Almanya’nın, benzeri bir anlaşma yapmak konusunda herhangi bir planı yoktur“ dedi.

Genelkurmay'a jest

Almanya Federal Savunma Bakanı’nın kısa Ankara ziyareti konusunda son bir not ise kendisinin Genelkurmay Başkanı’na yaptığı jestle ilgili. Jung, Orgeneral Yaşar Büyükanıt ile görüşmek için Genelkurmay Karargahı’na gitti.

Oysa Almanya'dan Ankara’ya yapılan bakan düzeyindeki ziyaretlerin büyük bölümünde, Genelkurmay ziyareti sorun yaratmıştı. Daha önce Ankara’yı ziyaret eden Alman bakanların büyük bölümü, "Almanya ve Avrupa Birliği devlet sistemlerinde bakanların protokoler olarak Genelkurmay Başkanı'nın üstünde" yer aldıklarını vurgulayarak, görüşme için Genelkurmay Karargahı’na gitmeyi reddetmişlerdi. Dolayısıyla Jung'un Genelkurmay'ı ziyaret etmesi Ankara’da, ’Almanya'dan jest’ olarak nitelendirildi.