Alman arkeolog nihayet serbest

“Susanne Osthoff’la ilgili endişeler sona erdi. Ama ne kaçırılması ne de serbest bırakılmasının ayrıntılarını bilmiyoruz ve belki de hiçbir zaman öğrenemeyeceğiz. Öyle görünüyor ki, Susanne Osthoff’u serbest bırakanlar korunuyor. Ancak Osthoff’un kurtulmasına sevindiğimiz şu saatlerde zaten, kaçıranların kim olduğunun önemi yok. Şimdiye kadar bildiğimiz ya da Susanne Osthoff’u rehin alanlarla ilgili olarak açıklanan tek sey, fidye istemedikleri ve politik bir grup olmadıkları. Osthoff’u rehin alanların, Alman arkeoloğun casusluk yaptığını sandıkları belirtiliyor. Hangi nedenle olursa olsun bir sivilin kaçırılması ve alıkonması kabul edilemez.

Osthoff'un serbest bırakılması herkesi rahatlattı, özellikle de Alman hükümetini. Almanya'nın Irak savaşına karşı çıkmasına rağmen, bir Alman vatandaşının hedef olması endişe yaratmıştı. Aslında bu deneyimi, daha önce Fransızlar yaşadı. Paris de Berlin’le birlikte savaşa karşı çıkmasına rağmen, başta gazeteciler olmak üzere birçok Fransız vatandaşı Irak’ta kaçırıldı. Bu da terörden kimsenin korunamayacağının ve teröristlerin fark gözetmeksizin suçsuz kişileri de hedef aldığının göstergesi. Onların amacı genelde terör havası estirmek, normal ve insani değerlere dayalı bir yaşam sürülmesini önlemek.

Susanne Osthoff, Irak’taki bu tür tehlikelere aldırmayan az sayıda yabancıdan biri idi. Bu kimilerine göre „dikkafalılık“, kimilerine göre ise „büyük bir insani angajman“. Her ne nedenle olursa olsun, Susanne Osthoff gibilerinin sayısı az. Askerlerin dışında savaş bölgelerine gidenlerin çoğu, Iraklılar’ın durumuna fazla aldırmayıp, fırsattan istifade istikrarsızlığı kendi çıkarları için kullanmak isteyen kişiler.

Bu yüzden de Susanne Osthoff gibi bu kuralın dışına çıkıp, Iraklılar için çalışan insanlarla gurur duymalıyız. Ne yazık ki böyle düşünen Almanlar’ın sayısı az. Fransız ya da İtalyanlar’ın kaçırılması sırasındaki dayanışma gösterileri Almanya’da yaşanmadı. Noel pazarları, dayanışma mitinglerinden daha kalabalıktı. Bu da bizim için ders olmalı. Savaşa karşı olmak yetmez, aynı zamanda kurbanlarla dayanışma gerekir. Susanne Osthoff bunu yapanlardandı, sonunda kendisi de kurban oldu, ama şimdi kurtuldu. Bu da bizi düşünmeye sevketmeli.“