1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Albaylar Cuntası’nın 40. yıl dönümü

Vivi Papayotou/DW21 Nisan 2007

Yunan tarihinin en karanlık sayfalarından biri bundan 40 yıl önce açıldı: Askerler darbe yaptı. Ardından çok sayıda kişi tutuklandı, hapse atıldı, işkence gördü. Yedi yıl ülkeyi yöneten Albaylar Cuntası'na karşı eylem yapanlar arasında Yunanistan Cumhurbaşkanı Papuliyas da vardı...

https://p.dw.com/p/AZPO
Alman yazar Wallraff da Albaylar Cuntası'na karşı çıktığı için Yunanistan'da hapse atıldı.
Alman yazar Wallraff da Albaylar Cuntası'na karşı çıktığı için Yunanistan'da hapse atıldı.Fotoğraf: dpa

21 Nisan 1967 gecesi büyük gizlilik içinde başlatılan operasyonda Yunanlılar gafil avlanmış, milletvekilleri tutuklanmıştı. Sabahın erken saatlerinde Atina’nın merkezine doğru yol alan tankların gürültüsü, radyodan yayınlanan marşlar ve cuntanın sürekli duyuruları idareye el koyan komutanların şakası olmadığını gösteriyordu.

Aynı gün Almanya da yas içindeydi. Federal Cumhuriyet’in ilk başbakanı Konrad Adenauer 21 nisan 1967’de toprağa veriliyordu. Cenaze töreni için Köln’e gidip darbeye karşı bildiri dağıtan Almanya’daki Yunan öğrencilerden biri de bugün Yunanistan Cumhurbaşkanı olan Karolos Papulyas idi. Papulyas, Almanya’da bir taraftan doktora tezini yazarken Deutsche Welle’de de muhabirik yapıyordu.

Eylemci Cumhurbaşkanı

Papulyas o günleri şöyle anlatıyor: “Köln’den sonra Düsseldorf’ta da gösteri düzenledik. Yunan öğrenci, bilim adamı ve işçilerinin Almanya’daki ilk büyük cunta aleyhtarı gösterisi biz organize etmiştik. Her gün Köln’deki DW Yunanca Servisi’nde buluşup memleketteki son gelişmeleri öğrenmeye çalışıyorduk. Askeri cuntanın, rejim aleyhtarlarını bertaraf edeceğine dair gizli dökümanların ortaya çıkmasından sonra, Köln emniyeti beni korumaya almıştı.”

Alman Sendikalar Birliği, Almanya’daki Türk işçiler ve Almanlar da Albaylar Cuntası’na karşı Yunanlarla dayanışma gösteriyorlardı.

Onlardan biri de tanınmış Alman yazar Günter Wallraff’tı. Cuntayı protesto etmek için 1974 yılının Mayıs ayında Yunanistanla Dayanışma Komitesi adına Atina’ya giderek Anayasa Meydanı’nda kendini zincire vuran Wallraff “Siyasi tutukluların serbest bırakılmasının talep edildiği ve aksi takdirde Yunanistan’a turizm boykotu uygulanacağının belirtildiği dört dilde kaleme alınmış bir bildiri hazırlamıştım" diyor.

"Kalabalığın omzunda özgürlüğe taşındım"

Alman yazar sözlerini şöyle sürdürüyor: "Yunanlıya benzemek için dış görünümümü değiştirmiştim ve cuntaya direnen Yunanlı muamelesi görmek istiyordum. Gerçekten de beni Anayasa Meydanı’ndan alıp götürdüler 14 ay da hapis cezasına çarptırdılar. Kıbrıs savaşı yüzünden cunta devrilmese ve binlerce kişi günlerce siyasi tutukluların serbest bırakılmasını talep etmeseydi sonuna kadar hapiste kalacaktım. Ama kalabalığın omuzlarında cezaevinden özgürlüğe taşındım.”

Yedi yıllık askeri idare, cunta sonrasında demokrasi ve siyasi istikrarın Yunanistan’da sağlam yer etmesine yaradı ve Yunanistan’ın komünist olup Sovyetler Birliği’nin uydusu haline gelmesinden çekindiği için cuntayı destekleyen ABD’nin Yunanistan üzerindeki nüfuzunu kırdı. Yüzünü Avrupa’ya çeviren Yunanistan 1981’de AB’ye tam üye oldu.