1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

AKP'de “Erdoğan’a sadakat” dönemi

23 Mayıs 2016

Türkiye’yi 14 yıldır yöneten AKP’de Binali Yıldırım dönemi resmen başladı. Yıldırım “Yolumuz Erdoğan’ın yoludur” sözleriyle yeni dönemde temel önceliğin “Erdoğan’a sadakat” olacağını ilan etti.

https://p.dw.com/p/1Ishk
Fotoğraf: Reuters/R. Ozel

Ahmet Davutoğlu’nun 20 aydır yürüttüğü AKP Genel Başkanlığı ve başbakanlık görevini bırakacağını açıklamasının ardından AKP’de başlayan ‘yenilenme hareketi’, partinin 2. olağanüstü kongresine damgasını vurdu. Görevi bırakırken “Ben aslında üzerime düşen her şeyi yaptım ancak partili arkadaşlarımın gazabına uğradım” mesajlı sitemleriyle dikkat çeken Davutoğlu, başbakan olarak çıktığı kongre kürsüsünde sitemlerini bir adım daha ileriye taşıdı ve “Bu bir veda değil vefa kongresi olmalıdır. Yeni bir kongre ile karşınıza çıkmak benim arzu ettiğim bir şey değildi” mesajı verdi. Tek adaylı AKP kongresinde genel başkan, daha önce ilan edildiği gibi Binali Yıldırım oldu. Yıldırım’ın kongredeki mesajlarında sürekli Erdoğan’a bağlılık vurgusu yapması dikkat çekti. Yıldırım; “Sayın Cumhurbaşkanımız sözümüz söz; yolunuz yolumuz, sevdanız sevdamız” sözleriyle kendi başkanlığı dönemindeki AKP’deki misyonunun Erdoğan’a sadakati en üst noktada tutmak olduğunu da ilan etmiş oldu. “Yeni anayasa ve başkanlık sistemine geçişin” öncelikli işlerinin başında geldiğini anlatan Yıldırım, Doğu ve Güneydoğu’da süren silahlı operasyonların “PKK silah bırakana kadar” süreceğini de anlattı.

Kongrede, partinin en üst düzey karar organı Merkez Karar ve Yürütme Kurulu’nda (MKYK) radikal değişiklikler dikkat çekti. 50 kişilik MKYK’da 26 isim yenilenirken partinin ‘en popüler yüzleri’ MKYK listesi dışında kaldı. Ömer Çelik, Yalçın Akdoğan, Numan Kurtulmuş, Cemil Çiçek, Faruk Çelik, Süleyman Soylu ve Mehmet Ali Şahin gibi isimlerin MKYK dışında bırakılması “parti gençleşiyor” yorumlarını da beraberinde getirdi. Listenin geneli için ise “Erdoğan’a yakın isimler çoğunlukta. Erdoğan’ın kontrolünde, Saray’la uyumlu bir MKYK var” değerlendirmesi yapıldı.

AKP kongresinde Binali Yıldırım’ın resmen genel başkan ilan edilmesiyle birlikte Ankara’da 65.hükümet için siyasi trafik de hızlandı. Davutoğlu başbakanlıktan istifa etti, Yıldırım yeni hükümeti kurma görevini Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan aldı. Ankara’da yeni kabinenin de sürpriz yenilikler getireceği beklentisi hakim. Peki, Binali Yıldırım başbakanlığındaki yeni hükümet, Türkiye'ye neler getirebilir? Bu dönem gerçekten yeni bir dönem mi olacak?

Türkei Erdogan und Yildirim 2003
Fotoğraf: imago/Depo Photos

“Daha sert bir dönem”

Ankara Üniversitesi’nden Siyaset Bilimci Prof. Baskın Oran DW’nin sorularını yanıtlarken “Evet, Yıldırım dönemi yeni bir dönem olacak” diyor ve bu dönemde en çok “Erdoğan’ın şiddet ve çatışma politikalarının öne çıkacağını” öngörüyor. Oran, bu öngörüsünü “Çünkü Erdoğan çıkmaza girdi. Sürekli Anayasa ihlali yapıyor. –Siz ne derseniz deyin, ben kafama göre hareket edeceğim. Yeni anayasa ısrarımdan da, başkanlık ısrarımdan da vazgeçmeyeceğim- mesajı veriyor. Bu mesajı, anayasaya bağlılık yemini etmiş bir cumhurbaşkanının verdiğine dikkat etmek gerek. Peki Erdoğan ısrarını nasıl devam ettirecek? Şiddeti artırarak, çatışmayı körükleyerek devam ettirecek” sözleriyle açıklıyor.

Oran’a göre Cumhurbaşkanı öyle kamuoyunda söylendiği gibi CHP ya da MHP’deki gelişmelere göre hareket planı geliştirip de, Yıldırım’dan da aksiyon almasını istemeyecek. “Erdoğan; günlük ve anlık gelişmelerle, toplumla kurduğu duygusal iletişime göre atacağı adımı belirliyor. Türkiye’de her an, her şeyin yaşanabileceğini daha somut görmeye başlayacağız” diyen Oran, “En çok göreceğimiz de devlet şiddeti ve terörü olacak. Erdoğan; Binali Yıldırım’ı istediği zaman, istediği şekilde istediği yere saldırsın diye başbakan olarak atadı. Bu konuda Davutoğlu’ndan şüpheleri vardı. Önümüzdeki dönemde Erdoğan’ın gücü daha da artacak. Türkiye’yi tarihin en belirgin kutuplaşması bekliyor” yorumunda bulundu.

Türkei AKP-Kongress
Fotoğraf: Reuters/U. Bektas

“Yüzde yüz Erdoğan”

Ankara siyasetini yakından takip eden terör uzmanı Nihat Ali Özcan da, Yıldırım döneminin ‘yeni bir dönem’ olacağını düşünüyor ve bu dönemde “Yüzde 100 Erdoğan politikalarının uygulanacağına” işaret ediyor. Özcan, DW’nin “Davutoğlu dönemi öyle değil miydi?” sorusunu yanıtlarken, “Davutoğlu Erdoğan’a bağlılık konusunda yalpalamıştı. Davutoğlu’nun terörle mücadele konusunda müzakere masasına dönme düşüncesi vardı ve bunu Erdoğan sezdi, izin vermedi” diye konuştu. Binali Yıldırım’ın Erdoğan’a sadakat konusuna özellikle dikkat çektiğini anlatan Özcan, “Binali Yıldırım da Davutoğlu’nun dramatik bir şekilde gittiğinin farkında. Dramatik şekilde gitti çünkü biraz da kerametin kendinde olduğunu düşündü. Erdoğan da –Yok sende değil, bende keramet- mesajı verdi ve Davutoğlu’nu görevden aldı. Şimdi hem Erdoğan’ın başbakandan şüphesi olmayacak. Terörle mücadelede Erdoğan’ın sertlik politikası kendini çok daha açık bir biçimde gösterecek. Önümüzdeki dönemde operasyonların daha da artacağını herkes biliyor artık” diye konuştu.

Özcan, Davutoğlu’nun sadece ‘dramatik bir gidişle’ değil Türkiye’nin ‘başarısızlıkları’yla da hatırlanacağını düşünüyor. “Önümüzdeki süreçte Rusya’yla, Suriye’yle ilişkiler konusundaki başarısızlıkların, PKK konusundaki olumsuzlukların faturası Davutoğlu’na kesilebilir” diyen Özcan, Davutoğlu’nun gidişiyle birlikte bürokraside de büyük değişiklikler yaşanacağını öngörüyor. Özcan; valilik ve emniyet müdürlüklerinde büyük değişiklikler yaşanacağını düşünüyor. Ankara kulislerinde MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın da görevden alınacağı ve yerine Washington Büyükelçisi Serdar Kılıç’ın getirileceği bilgisi dolaşıyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Hilal Köylü