1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Akademisyenler hakkında soruşturma

14 Ocak 2016

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisinde Güneydoğudaki operasyonların sonlandırılması çağrısı yapan 1128 akademisyen hakkında soruşturma başlattı.

https://p.dw.com/p/1Hdid
Ahmet Davutoğlu
Fotoğraf: picture-alliance/Anadolu Agency/O. Coban

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu’nun, TCK'nın 301. maddesinde hükme bağlanan, "Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni ve devletin kurum ve organlarını aşağılamak" suçu ile TMK'nın 7. maddesinde belirtilen "Terör örgütü propagandası yapmak" suçlarından “Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi” üyesi 1128 akademisyen hakkında re'sen soruşturma başlattığı bildirildi.

Ankara'dan sert tepki

Başbakan Ahmet Davutoğlu, 'Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi' adıyla 1128 akademisyenin imzaladığı bildiriye tepki gösterdi. "Bilmeden imza atmış olanlar varsa, hatta sonuçlarını görmeden imza atmış olanlar varsa onları bir kez daha muhasebeye davet ediyorum. Entelektüel bir iç eleştiriye davet ediyorum" diyen Davutoğlu, dün akşam PKK'nın düzenlediği saldırıya işaret etti.

Davutoğlu, "Eşini ve bebeğini kaybeden babanın gözünün içine bakarak, eğer içlerinden gelen sesle, 'Bu ülkede PKK terörü yoktur, bu ülkede sadece devlet katliamı vardır' diyebiliyorlarsa, sadece akademik dünyadan değil, insanlıktan da istifa etmeleri gerekir" dedi.

Suriye ve Irak'ın kimlik iradeleri üzerinden parçalandığını ve Türkiye'yi de aynı anafora sokmak isteyenlerle entelektüel tartışma yapmayacağını belirten Davutoğlu, "Entelektüel tartışmanın olması gereken yer ayrıdır, bir ülkenin bekası söz konusu olduğunda verilmesi gereken mücadele ayrıdır" diye sözlerini sürdürdü.

Erdoğan'dan suç duyurusu

Erdoğan da bildiriye imza atan akademisyenlere bir kez daha sert çıktı. "İlgili kurumları" göreve çağıran Erdoğan, "Kendilerine akademisyen diyen bir grup, bir güruh çıkıp alenen terör örgütü yanında saf tutarak devletine ve milletine kin kustu. Bu barajların en büyük düşmanı hangi güruhtur biliyor musunuz, bölücü terör örgütüdür ve onu destekleyen siyasetçilerdir ve onu destekleyen akademisyenlerdir” dedi.

Akademisyenlerin bildirisinin suç teşkil ettiğini savunan Erdoğan, "Anayasamıza ve yasalarımıza göre açık suç teşkil eden bu ihanet karşısında, anayasal ve yasal gereklerini yapacaklarına inanıyorum. Buradan asla taviz verilemez” diye sözlerini sürdürdü.

Gazetecilerden destek

Bir grup gazeteci de imza toplayarak bir açıklama yaptı ve akademisyenlere destek verdi. Açıklamada 200 kadar gazetecinin imzası yer aldı. "Savaşta değil, barışta gazetecilik yapmak istiyoruz" diyen gazeteciler, “Türkiye'nin geleceğini yetiştiren akademisyenlerin "barış istiyoruz" dedikleri için, bazı bazı medya kuruluşları ve iktidar tarafından hedef haline getirilmesini, insan hakları, düşünce ve ifade özgürlüğü açısından tehlikeli buluyoruz" ifadelerine yer verdi.

Gelen tepkilerin ardından ikinci bir açıklama yapan akademisyenler ise "Suça Ortak Olmuyoruz" başlıklı bildirinin imzacıları olarak metnin arkasında durduklarını bir kez daha yineledi. Kendilerine yöneltilen suçlamalar ve hakaretler nedeniyle hukuki süreç başlatacaklarını belirten akamisyenler, "Türkiye’de abluka, yerinden etme, baskı, sivil, asker ve polis ölümleri sürmektedir. Bir kez daha devleti bir an evvel müzakereleri başlatmaya davet ediyoruz" dedi.

"Suça Ortak Olmuyoruz" başlıklı bildiride devletin vatandaşlarına uyguladığı şiddete hemen şimdi son vermesini talep ediyor, bu ülkenin akademisyen ve araştırmacıları olarak sessiz kalıp bu katliamın suç ortağı olmayacağımızı beyan ediyor, bu talebimiz yerine gelene kadar siyasi partiler, meclis ve uluslararası kamuoyu nezdinde temaslarımızı durmaksızın sürdüreceğimizi taahhüt ediyoruz" ifadeleri yer alıyor. Bildiriye imza atan akademisyerner arasında ABD'li bilim insanı Noam Choamsky de bulunuyor.

Sedat Peker hakkında soruşturma

Öte yandan Sedat Peker’in, “Barış için Akademisyenler İnisiyatifi” üyesi akademisyenlere yönelik söylediği, “Oluk oluk kanlarınızı akıtacağız ve kanlarınızla duş alacağız” sözleri nedeniyle yapılan şikâyet üzerine soruşturma başlatıldığı bildirildi.

© Deutsche Welle Türkçe

HS/BÖ