1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

AİHM’den din dersine fren

9 Ekim 2007

AİHM, ilköğretim okullarında din ve ahlak kültürü derslerinin zorunlu tutulmasının, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin eğitim hakkıyla ilgili maddesine aykırı olduğuna hükmetti. Strasbourg'dan Kayhan Karaca'nın haberi.

https://p.dw.com/p/BoDg
Fotoğraf: AP

Karar, Türkiye'deki din dersleri konusunda Strasbourg Mahkemesi'nden çıkan ilk karar olması ve benzer olası davalar için örnek teşkil etmesi bakımından önem taşıyor. Yürürlükteki Anayasa'nın 24'üncü maddesindeki "Din kültürü ve ahlak öğretimi ilk ve örtaöğretim kurumlarında okutulan zorunlu dersler arasında yer alır" ibarelerini de kadük kılıyor.

Dava, 2004 yılında Alevi inançlı Hasan Zengin ile kızı Eylem Zengin tarafından açılmıştı. Mahkeme, gerekçeli kararında, Alevilerin, toplumun önemli bir kesimini oluşturmalarına rağmen, mevcut din dersi müfredatının Alevilik konusunda yetersiz olduğuna hükmetti.


Devletin tarafsızlık yükümlülüğü

Devletin değişik dinlere karşı tarafsız ve nötr olma yükümlülüğüne vurgu yapılan kararda, demokratik bir toplumda, sadece çoğulcu bir eğitimin, öğrencilere din, vicdan ve düşünce özgürlüğü çerçevesinde dini olgu hakkında eleştirel bir yön kazandırabileceği belirtiliyor. Söz konusu özgürlüğün ise inananlar için olduğu kadar ateistler, agnostikler ve kuşkucular için de önemli olduğu hatırlatılıyor

Kararda, bir devletin eğitim programlarına din dersi koyması halinde, öğrencilerin dini eğitim ile ebeveynlerinin dini veya felsefi inançları arasında kalmalarının engellenmesi gerektiğine ilişkin hükümler de var.

Dersten muafiyet uygulaması

Mahkeme, din derslerinden muaf tutulma uygulamasının uygun bir yöntem olmadığı, zira bu uygulamanın öğrenci ve ailesini dini veya felsefi inançlarını açığa vurmaya zorladığını da belirtiyor. Buna örnek olarak da Hıristiyan ve Musevi öğrencileri kapsayan uygulama gösteriliyor.

Davacı Eylem Zengin de din derslerine girmemek için özel izin istemiş ancak Danıştay, Anayasanın din ve vicdan hürriyetini düzenleyen 24'üncü maddesini gerekçe göstererek, bu talebi geri çevirmişti. Karar, bu açıdan da, Türkiye'deki anayasa değişikliği tartışmalarını doğrudan etkileyecek.

”Dersler zorunlu olmaktan çıkarılsın”

Strasbourg Mahkemesi, din derslerinin sadece Müslüman öğrencilerle sınırlı tutulması halinde ise çocukların ve ailelerinin din özgürlüğünü korumak amacıyla, derslerin zorunlu olmaktan çıkarılması gerektiğine hükmetti. Mahkeme bu konuda, büyük ölçüde, bir diğer Avrupa Konseyi organı olan Avrupa Irkçılık, Yabancı Düşmanlığı ve Hoşgörüsüzlükle Mücadele Komisyonu'nun (ECRI) 2005 yılındaki Türkiye raporunu temel aldı.


Ankara mahkeme masrafını ödeyecek

Oy birliğiyle alınan karara göre, Ankara davacı aileye 3 bin 726 Euro mahkeme masrafı da ödeyecek.

Türk hükümetinin, karara 3 ay içinde itiraz hakkı bulunuyor. Ancak, Strasbourg kulislerinde, kararın mahkemenin temyiz organı işlevi gören 17 yargıçlı Büyük Dairesine taşınması halinde değişme şansının az olduğu konuşuluyor.