1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

AİHM’de reform zamanı

17 Şubat 2010

On binlerce kişinin hak arama kapısı haline gelen Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, biriken dosyalar nedeniyle adeta kilitlendi. AİHM’de yargı sürecini çabuklaştırılacak reform için düğmeye basıldı

https://p.dw.com/p/M3sK
Fotoğraf: picture-alliance/ dpa

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, günümüzde 47 Avrupa ülkesinde yaşayan 800 milyondan fazla kişinin hukuksal plandaki son hak arama kapısı olma özelliğine sahip. Dünyada eşi benzeri olmayan Strasbourg merkezli uluslarüstü bu mahkemenin bir diğer özelliği ise hükmettiği kararların bağlayıcılığında yatıyor.

Ancak Mahkeme, Doğu Bloğu'nun çöküşüyle birlikte, Orta ve Doğu Avrupa ve son olarak da Kafkas ülkelerinin Avrupa Konseyi üyeliklerinin ardından kendisine yapılan on binlerce başvuru nedeniyle tıkanmanın eşiğine gelmiş bulunuyor. Mahkemeye yapılan başvurular, kısıtlı bütçe ve personel nedeniyle derhal işleme konulamıyor, kararlar ve kararların uygulanması gecikiyor. Bu da mahkemenin etkinliğinin sorgulanmasına neden olmakta.

Rekor başvuru

Symbolbild Gericht Prozeß Gerichtsakten
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Mahkemenin Genel Sekreteri Erik Fribergh karşı karşıya kaldıkları büyük güçlüğü şöyle özetliyor :

"Mahkemenin iş yüküne baktığınız zaman her geçen yıl daha fazla başvuru aldığımızı görüyorsunuz. Geçen yıl 57 bin başvuru geldi. Başvurularda bir önceki yıla oranla yüzde 15 oranında artış var. Mahkemenin çalışma kapasitesi geçen yıl kayda değer biçimde arttı, ama karar bekleyen başvuru sayısı da artıyor. Şu anda karar bekleyen yaklaşık 120 bin dosya var"

Reform için ek protokol

Bu tablo nedeniyle Mahkeme'de yakın bir gelecekte reform yapılacak. Reform amacıyla Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne ek olarak 14'üncü Protokol adı verilen bir belge hazırlandı. Bu belge, bundan böyle mahkemeye gelen başvurular hakkındaki kabul edilebilirlik kararının, basit nitelenen davalarda 3 yargıç yerine tek yargıç, önemli nitelenen davalarda ise 7 yargıç yerine 3 yargıçla alınmasını öngörüyor. Yani yargıçların daha fazla başvuruyla uğraşmaları, böylelikle de başvuruların daha hızlı işleme konulmaları hedefleniyor.

14'üncü Protokol bugüne kadar Avrupa Konseyi üyesi 47 devletten 46'sı tarafından onaylanmış, geriye sadece, tek başına mahkemenin toplam iş yükünün yüzde 28'sini oluşturan Rusya kalmıştı. Ancak Rusya da protokolü, Mahkeme reformu konusunda bu hafta İsviçre'nin Interlaken kentinde düzenlenecek Avrupa Adalet Bakanları Konferansı'nda onaylayacağını duyurdu.

Hükümetlere çağrı

Europarat Menschenrechte Erik Fribergh
AİHM Genel Sekreteri Erik FriberghFotoğraf: Council of Europe

Rusya'nın onayının ardından protokol Haziran ayında yürürlüğe girecek. Ancak 14'üncü protokolün de mahkemeyi içinde bulunduğu çıkmazdan tamamen kurtarması beklenmiyor. Erik Friberg, bu konuda görevin, mahkeme kararlarını uygulamakla yükümlü olan devletlere düştüğünü söylüyor:

"Mahkemenin, daha önce hükmettiği kararlarla benzerlik taşıyan dava başvuruları alması, kararın söz konusu devlet tarafından gerektiği gibi uygulanmadığını gösteriyor. Devletlerin Mahkeme kararlarını daha iyi uygulamaları gerekiyor. Bu da benzer davaların iç hukukta çözümlenmesini gerektirir. Böylelikle de davacının Strasbourg Mahkemesi'ne gelmesine gerek kalmaz"

Görüş ayrılıkları

AİHM’de reform gerektiği görüşü tüm Avrupa ülkeleri tarafından paylaşılmakta. Fakat, 14'üncü Protokol'ün ötesinde bir reformun ne olduğu ya da nasıl yapılması gerektiği konusunda Avrupa ülkeleri arasında görüş ayrılıkları var.

Örneğin Türkiye, reform sürecinde, Mahkemenin karar verme sürecindeki seçici tutumunun da sorgulanması gerektiğini savunuyor. Ankara, Mahkeme'nin, yüksek miktarlarda tazminata hükmederek kendisine başvuru yapılmasını adeta teşvik etmesinden, iç hukuk yollarının tüketilmesine gerek kalmadan kendisine yapılan başvuruları işleme koymasından ve mahkemeye başvurmak için ön koşul olan 6 aylık süre konusunda seçici davranmasından şikâyetçi. Yani Mahkeme'nin içinde bulunduğu durumu kendi elleriyle yarattığını söylüyor.

Bu arada 14'üncü Protokol, Avrupa Birliği'ne de tüzel kişi olarak Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne taraf olma hakkı tanıyor. Avrupa vatandaşlarına Avrupa Birliği'ni Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne şikâyet etme hakkı tanıyacak bu gelişmenin doğuracağı sonuçları da şu an için kimse kestiremiyor.

Bu da Strasbourg kulislerinde mahkeme reformunun en az 10 yıl alacağı yorumlarına neden olmakta.

© Deutsche Welle Türkçe


Kayhan Karaca / Strasbourg

Editör: Ayhan Şimşek