1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

AİHM’de 2. Öcalan duruşması

Kayhan Karaca / Strasbourg8 Haziran 2004

Abdullah Öcalan’ın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) Türkiye’ye karşı açtığı davanın temyiz duruşması 9 Haziran Çarşamba günü Strasbourg’da yapılacak. Fransız polisi de olası gösterilere karşı geniş güvenlik önlemleri aldı...

https://p.dw.com/p/AbFw
Öcalan'ın avukatları Türkiye'de alınan karara karşı AİHM'ye başvurmuştu...
Öcalan'ın avukatları Türkiye'de alınan karara karşı AİHM'ye başvurmuştu...Fotoğraf: AP

AİHM’nin 7 yargıçtan oluşan 1’inci dairesinin 12 Mart 2003 tarihinde açıkladığı Öcalan kararına karşı davacı taraf, 5 Haziran 2003, Ankara ise 11 Haziran 2003 tarihinde temyiz başvurusunda bulunmuştu. AİHM, bu başvurular sonrasında davayı 17 yargıçtan oluşan ve mahkemenin temyiz organı olarak da tanımlanan Büyük Daire’ye sevk etmişti.

Öcalan’ın avukatlarının kararı temyize götürmekteki başlıca amaçlarının ”Öcalan davasını ve Kürt sorununu Avrupa’nın gündeminde tutmak” olduğu konuşuluyor. Avukatlar ilk savunmalarında Öcalan’ın yakalanış ve Türkiye’ye getirilişini ”uluslararası komplo” olarak nitelemiş ve aralarında Bülent Ecevit, Evgeni Primakov, Teodoros Pangalos, Anthony Blinken, Massimo d’Alema ve üst düzey Yunan istihbaratçıların da bulunduğu çok sayıda kişinin AİHM tarafından ”sorgulanmasını” talep etmişlerdi. AİHM’nin bugüne dek bu talebe olumlu yanıt vermemesine rağmen Öcalan’ın avukatlarının temyiz sürecinde bu konuda tekrar bastırmaları bekleniyor.

Davacı avukatlarının bir diğer talebi de AİHM’nin Abdullah Öcalan’ı İmralı’da ”tanık ”olarak dinlemesi. Öcalan’ın 14’ü Türk, 3’ü İngiliz toplam 17 avukatının temyiz başvurusunda, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) yaşama hakkıyla ilgili 2’inci maddesinin temel alınıp, bu maddenin ihlalinde ısrar ediyor.

Ankara "ihlal”e karşı çıkıyor

Ankara ise AİHM’nin ilk Öcalan kararındaki "ihlal" hükümlerine karşı çıkıyor. Ankara’nın bu davadaki avukatlığını yapan Şükrü Alpaslan son bir haftadır Strasbourg’da danışmanlarıyla duruşmaya hazırlanıyor.

Duruşma günü PKK/Kongra-Gel’in Avrupa’daki tüm sempatizanlarını Strasbourg’da gösteriye çağırmış olması, muhtemel bir taşkınlığa karşı Fransız polisini de alarma geçirdi. Polisin duruşma günü AİHM ve Avrupa Konseyi binaları önünde yoğun güvenlik önlemi alacağı bildiriliyor.

AİHM Öcalan kararı

AİHM’nin ilk Öcalan kararında, davacının gözaltı süresinin yasal olmadığı, savunma hakkının sınırlandığı, adil bir mahkeme tarafından yargılanmadığı ve adil yargılanmadan ölüm cezasına mahkum edildiği hükmünde bulunulmuştu. Strasbourg Mahkemesi bu hükümlerden yola çıkarak Öcalan’ın Türkiye’deki yargı süreci öncesi ve sırasında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 3, 5 ve 6’ıncı maddelerinin ihlal edildiği sonucuna varmıştı.

Mahkeme adil yargı konusunda, Öcalan’ın Türkiye’deki yargı sürecinde DGM’lerde askeri hakim konusunda yapılan değişikliği yeterli bulmadı. Strasbourg yargıçları, Türkiye’deki davayı gören Ankara DGM’yi ”tarafsız ve bağımsız olmayan bir mahkeme” olarak niteledi. Bu nedenle AİHS’nin adil yargıyla ilgili 6’ıncı maddesinin 1’inci bendinin ihlalinde karar kılındı.

Gözaltı süresi

AİHM, gözaltı süresinin uzunluğu nedeniyle Abdullah Öcalan’ın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin özgürlük ve güvenlik hakkıyla ilgili 5’inci maddesinin ihlal edildiği sonucuna da vardı. Mahkeme Öcalan’ın ”en az 7 gün yargıç önüne çıkarılmadan gözaltında tutulduğunu” da belirterek, bu durumun AİHS’nin 5’inci maddesinin 3’üncü bendine aykırı olduğunda hüküm kıldı.

Mahkeme, Öcalan’ın gözaltı süresince tecritte tutulduğu, avukatlarına kısıtlamalar getirildiği ve davacının yetkili yargı organlarına etkin başvuru hakkının sınırlandırıldığı görüşünü de belirtti.

Mahkeme ayrıca, Öcalan hakkında DGM tarafından hükmedilen ve Yargıtay tarafından onanan ölüm cezası kararının, ”tarafsız ve bağımsız olmayan bir mahkeme” tarafından verilmiş olmasını da ”kötü muamele” olarak niteledi ve bu nedenle Türkiye’nin AİHS’nin işkence ve kötü muameleyle ilgili 3’üncü maddesini ihlal ettiği sonucuna vardı.

Masrafların karşılanması

AİHM, son olarak Öcalan’ın 17 avukatının masraflarının Türkiye tarafından ödenmesi taleplerine de kısmen olumlu yanıt verdi. Mahkeme, davacı avukatların Türk hükümetinden talep ettiği toplam 1 milyon 182 bin 66 Euro tutarındaki avukat ve çeviri masraflarını ”olağanüstü aşırı” buldu. Buna karşılık Türk hükümetinin, 14’ü Türk, 3’ü İngiliz olan davacı avukatlarına toplam 100 bin Euro mahkeme masrafı ödemesini karalaştırdı.