1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

010610 Friedensjirga Afghanistan

1 Haziran 2010

Teknik ve lojistik sorunlar nedeniyle tarihi iki kez ertelenen ve "Barış Jirgası" olarak da adlandırılan "Barış Şûrası" Afganistan'ın başkenti Kâbil'de başlıyor. Buluşmada Afganistan'ın istikrarı masaya yatırılacak.

https://p.dw.com/p/NezE
Barış Şûrası üç gün sürecekFotoğraf: AP

Aşiret reislerinin, bilim adamlarının ve din temsilcilerinin oluşturduğu bin 600 delegenin katılacağı "Barış Şûrası" üç gün sürecek. Afganistan'da muhalefet lideri Abdullah Abdullah ise "kimseyi şûrayı boykota çağırmasa da kendisinin toplantılara katılmayacağını" açıkladı.

Afganistan İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre şûra boyunca başkentte 12 bin kişilik ek güvenlik gücü görev yapacak. Afgan polisi ve askerlere güvenliğin sağlanması için Uluslararası Güvenliğe Destek Gücü ISAF birlikleri de yardımcı olacak.

ISAF sözcüsü Josef Blotz "Şûra boyunca yine de güvenlik garantisi verilemediğini, Kâbil gibi kalabalık nüfuslu bir kentte saldırı düzenlemeyi aklına koymuş birini durdurmanın zor olduğunu" belirtti. Blotz, "Ancak şu an için kentte durum şaşırtıcı derecede sakin" dedi.

Şûradan beklentileri büyük

Barış Şûrası'nın sözcüsü Gül Agha Ahmedi, "toplantılara Afganistan'ın her bölgesinde yaşayan ve tüm etnik gruplara dâhil temsilcilerin katılacağını, şûranın ardından barış sürecinin en kısa sürede başlamasını umduğunu" belirtti.

Şûra organizasyonunun başında bulunan Eğitim Bakanı Faruk Vardak da jirganın, Afganistan'daki bir anlaşma ve uzlaşma sürecini başlatmasının hedeflendiğini vurguladı.

Eğitim Bakanı "Muhaliflerle varılacak bir anlaşmadan söz edildiği zaman hangi konuda, kiminle, nerede ve kim sayesinde anlaşmaya varılacağı gibi hususların açıklığa kavuşturulması gerekiyor. Barış Şûrası'ndan ikinci beklentimizse anlaşma planının gerçekleştirilmesi için net mekanizmalar oluşturulması" şeklinde konuştu.

Teklif aslında hazır

Vardak, Barış Şûrası'nda karar veren konumunda hükümetin değil, Afgan halkının bulunduğunu belirtti. Öte yandan hâlihazırda radikal gruplar için hazırlanmış ve 36 sayfadan oluşan bir anlaşma teklifi bulunuyor.

Buna göre radikal organizasyonların alt kademelerindeki kişilere silahlarını bırakıp anayasayı kabul ettikleri takdirde ceza almayacakları güvencesi veriliyor. Bu organizasyonların liderlerininse El Kaide'yle ilişkilerini kesmeleri halinde ülkeden ayrılmalarına izin verilecek. Ancak Taliban şu ana kadar Kâbil hükümetinin tüm görüşme taleplerini ilkesel olarak geri çevirdi.

Hamid Karzai, ikinci kez devlet başkanı seçilmesinin ardından Afganistan savaşının sonlandırılması ve Taliban ile barış imzalanması konularını, siyasi hedefleri arasında en üst sıraya yerleştirmişti.

Güvenlik uzmanı Vahid Muyda, Karzai’nin şûra ile ulaşmak istediği taktik hedefleri şöyle özetliyor: "Karzai iç politika konusunda ülkenin büyük bölümünün arkasında olduğunu ortaya koyabilir. Bu şûrayla, yabancı ortaklarına Afgan halkının daha fazla savaşmak istemediği sinyalini verebilir."

"Tek başına yeterli değil"

Vahid Muyda, Barış Şûrası'nın, ülkede yaşanan güvenlik, rüşvet ve uyuşturucu gibi sorunları tek başına çözmeye yeterli olamayacağının da altını çiziyor.

Barış Şûrası'nın, Afganistan Büyük Meclis "Loya Jirga"nın aksine bağlayıcılıktan çok sembolik bir karakteri bulunuyor. Zira geleneksel olarak düzenlenen Loya Jirga'ya kimlerin katılabileceği ve ne şekilde toplanılacağı anayasanın özel bir maddesinde belirtilmiş bulunuyor. Barış Şûrası ise daha çok Taliban üyelerini topluma kazandırma amaçlı bir toplantı olma özelliğini taşıyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Ratbil Shamel / Çeviri: Banu Ertek

Editör: Murat Çelikkafa