1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

210110 Fairtrade Kleidung Bio-Rohstoffe Mode

22 Ocak 2010

Son dönemde pek çok tanınmış sima, müzisyen ya da oyuncunun üzerindeki tişörtlerde "Fairtrade" yani "adil ticaret" amblemi görülüyor. Bu yeni bir moda ya da marka değil !

https://p.dw.com/p/LdIp
Alman oyuncu Marianne Rogée de Fairtrade ürünlerine destek veriyor
Alman oyuncu Marianne Rogée de Fairtrade ürünlerine destek veriyorFotoğraf: picture-alliance/dpa/dpaweb

Adil koşullarda üretilen ürünlere vurulan "Fairtrade-adil ticaret" kalite belgesiyle üretim aşamasında çalışan işçilerin sömürülmesinin önüne geçilmesi hedefleniyor. Bilinçli tüketici felsefesini temsil eden "adil ticaret"in kriterleri arasında çevrenin tahrip edilmemesi ve tüketici sağlığının korunması da var. Giderek yayılan bu tüketici felsefesi tekstilde de kendini gösteriyor. Adil koşullarda organik pamuklarla üretilen kıyafetler pazarda büyük bir yer edinmeye başladı.

Kıyafetler zehir saçıyor

Çoğumuz kendimize kıyafet alırken nasıl ve hangi şartlarda üretildiğini pek düşünmeyiz. Oysa her yıl dünya genelinde kullanılan tarım ilaçlarının neredeyse dörtte biri pamuk tarlalarına atılıyor. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre (WHO) kimyasal içerikli haşarat ilaçları yüzünden her yıl 28 bin çiftçi ölüyor. Haşarat ilaçlarına bir de tarlalardan toplanan pamuğun işlenmesi ve boyanması sırasında kullanılan sağlığa zararlı başka kimyasal maddeler eklenince, üzerimize giydiğimiz kıyafet tam anlamıyla zehir saçıyor.

Ancak bilinçli tüketici olmak için üretilen kıyafetlerin sadece sağlığa zarar verip vermediğine dikkat etmek de yetmiyor. Birçok ülkede üretim aşamasında çalışan kişiler zor şartlarda, emeklerinin karşılığını almadan çalıştırılıyor. Örneğin fabrikalarda dikiş - nakış işlerini yapan kadınlar haftada 100 saat ter döküyor, üstelik ayda sadece birkaç euro karşılığında. Ya da bazı ülkelerde çocuk işçiler kullanılıyor.



Bu tür adaletsizliklerin önüne geçmek için alternatif üretim yapanlardan biri de Thorsten Lehmkühler:

"Bu ‘Jumble’ adında küçük bir İngiliz markası. Eski kıyafetlerden üretim yapıyor. Örneğin, eski bir gömlekten etek dikiliyor ya da organik bir tişörtün üzerine aksesuarlar dikilerek, göz alıcı hale getiriliyor ve sunuluyor.”

Thorsten Lehmkühler mağazasında geriye dönüşümlü, organik, çevre dostu üretilmiş tişört, pantolon ve kazaklar satıyor. Asya’daki ucuz üretim fabrikalarında işçilerin istismar edilmesinin ortaya çıkmasından bu yana, Avrupa ülkelerinde "adil ticaret" koşularında üretilmiş mallar satan mağazaların sayısı arttı. Thorsten Lehmkühler, adil ticaret sisteminin nasıl işlediğini şöyle anlatıyor:

“Bunların farkı giysilerin hangi şartlarda nasıl üretildiğini kesin olarak anlayabilmemiz. Örneğin kıyafetlerin bir kısmı kooperatiflerde üretiliyor. Bu kooperatifin sahibi çalışanların bizzat kendisi ve maaşlarını, çalışma sürelerini kendileri belirliyorlar. Tabiî ki bu yöntem ile bir fabrikanın dışarıdan denetlenmesi arasında çok fark var. Bu işletme içinden yapılan bir kontrol, bir nevi otokontrol. Yani kişinin kendini istismar etmeyeceğinden yola çıkılıyor.”



İşçiler istismar ediliyor

Bangladeş’te terzilerin ayda 15 euro kazandığı, Alman marketi Metro grubuna üretim yapan fabrikada işçilerin haftada 97 saat çalıştırıldığı ve bazen maaşlarını dahi almadığına ilişkin medyada çıkan haberler etkili oldu. Ve giderek bilinçlenen tüketiciler artık herhangi bir ürün satın alırken çok daha dikkatli davranıyor:

“Bence on çift ayakkabıya ihtiyacımız yok. Her hafta sinemaya gitmek şart değil. Benim için böyle değerlere dikkat etmek daha önemli. İnanıyorum ki eğer gerçekten istenirse pek çoğumuz için bu mümkün.”

Transfair Flash-Galerie
Fotoğraf: Transfair
Transfair Flash-Galerie
Fotoğraf: Transfair


© Deutsche Welle Türkçe

Robert B.Fishman / Çeviri: Deniz Eğilmez

Editör: Hülya Köylü