1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

AB'nin Hindistan açılımı endişeye yol açtı

5 Kasım 2009

Avrupa şirketleri, hızla büyüyen Hindistan pazarına daha kolay girebilmek istiyor. Hindistan ve Almanya’daki sosyal yardım kuruluşları ticari anlaşmalarda milyonlarca Hintlinin işsiz kalabileceği görüşünde.

https://p.dw.com/p/KPFh
Fotoğraf: AP

Yeni bir dünya ticaret anlaşmasının hazırlanması sürekli ertelenirken dünyanın birçok bölgesinde ikili ticaret anlaşmaları imzalanıyor. Örneğin Avrupa Birliği (AB) 2007 yılından bu yana Hindistan ile kapsamlı bir serbest ticaret anlaşmasının pazarlığını yapıyor. Avrupa şirketleri, hızla büyüyen ve AB açısından önemi artan Hindistan pazarına daha kolay girebilmek istiyor. Hindistan ve Almanya'daki sosyal yardım kuruluşları varılacak anlaşmaya göre milyonlarca Hintlinin işsiz kalabileceği uyarısında bulunuyor. Görüşmelerde pürüz çıkaran konuların başında perakendecilik branşındaki yabancı sermaye yatırımlarının liberalleştirilmesi geliyor.

Hindistan’ın perakendecilik branşında doğrudan yabancı sermaye yatırımlarına izin verilmesine karşı çıkan sendika, meslek kuruluşları, çevreciler ve sivil toplum örgütlerinin kurduğu FDI Watch’ın başkanı Dharmendra Kumar’ın AB ile yürütülmekte olan serbest ticaret anlaşması görüşmelerini kuşkuyla izlemesinin haklı nedenleri var. Kumar, “Hindistan hükümeti serbest ticaret anlaşmasını kamuoyuyla tartışmıyor. Müzakere metni parlamentoda görüşülmediği gibi eyalet hükümetlerinin görüşü de alınmıyor. Hindistan’ın federal idari yapısı devre dışı bırakılıyor” diyor.

Bazı çevrelerin çıkarları ön planda”

Dharmendra Kumar Alman kalkınma yardımı kuruluşlarının davetiyle geldiği Berlin’de serbest ticaret anlaşmasının yol açabileceği sonuçlar hakkında bilgi verdi. Kumar, Hindistan hükümetinin ticaret görüşmelerinde geniş halk kesimlerinin değil de az sayıdaki büyük şirketin çıkarlarını kolladığı görüşünde:

“Hindistan’ın ekonomik kalkınması geniş bir orta zümre doğururken büyük kitleleri fakirliğe sürükledi. Kriz nedeniyle tarım ve sanayi sektörlerinin küçülmesi, işsiz kalan Hintlileri küçük dükkân işletmek ya da seyyar satıcılık yapmak zorunda bıraktı.”

Hindistan’ın perakendecilik sektöründe 35 milyon kişi çalışıyor. Perakendecilik, küçük işletmelerin çoğunlukta olduğu tarımdan sonra en çok istihdam yaratan sektör. Alman yardım kuruluşu Oxfam’ın ticaret ve tarımcılık uzmanı Marita Wiggerthale Hindistan pazarının büyük yabancı ticaret şirketlerine daha fazla açılmasının her iki sektörde de büyük değişikliğe yol açacağı uyarısında bulunuyor. Metro, Walmart,Tesco, Carrefour ve Rewe gibi perakendecilik devleri el attıkları Hindistan pazarında daha da büyümek için fırsat kolluyor. Hindistan dev bir tüketici pazarı olması nedeniyle devlere cazip geliyor. Şimdiye kadar süpermarketlerin toplam alışverişteki payı %1’i aşmıyordu.

Büyük şirketler büyük ortak istiyor

Hindistan’daki yabancı ticaret şirketlerine uygulanmakta olan kısıtlamalardan, 2003 yılında bu pazara açılan Alman Metro grubu da etkileniyor. Bangalore, Haydarabad ve Mumbai gibi büyük kentlerde beş hiper market işleten Metro, nüfusu bir milyonu aşan bütün Hindistan şehirlerinde şube açmayı planlıyor. Kısa süre öncesine kadar taze meyve ve sebze satması yasak olan Metro Hindistan’da sadece toptancı olarak ruhsat sahibi şirketlere satış yapabiliyor. Oxfam uzmanı Wiggerthale Metro’nun başlattığı bostanlardan taze ürün toplama uygulamasının yakında sona erebileceğini çünkü büyük ticaret şirketlerinin küçük üreticiyle çalışmayı sevmediğini söylüyor:

“Süper market zincirleri esasında büyük ve orta ölçekli üreticiyle çalışmayı tercih eder. Bunun nedeni büyük müşterinin talep ve ihtiyaçları ile küçük üreticinin imkânları arasındaki farkın giderek açılmasıdır.”

Wiggerthale Hindistan pazarının tam liberalleştirmeye henüz hazır olmadığını, ülkenin ticari ve zirai altyapısının kalkınma hedeflerli ile uyumlaştırılması gerektiğini söylüyor. Oxfam ve Hintli ortakları, süper market zincirlerinin piyasayı ele geçirmesini önlemek ve yabancı şirketleri adil ücret ödeyip personelin çalışma şartlarını düzeltmeye mecbur etmek için sıkı kurallar uygulanmasını istiyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Sabine Kinkartz / Çeviri: Ahmet Günaltay

Editör: Meltem Karagöz