1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

AB'nin gündemi kaçak göç ve terörle mücadele

25 Ocak 2008

AB Adalet ve İçişleri Bakanları, Slovenya'da bir araya geldi. Schengen alanının yeni üyelerin katılımıyla gelişmesinden bir ay sonra yapılan toplantının gündeminde, terörle mücadele ve göçmen politikaları var.

https://p.dw.com/p/CxiF
Schengen serbest dolaşım alanının genişlemesi siyasiler tarafından destek görürken, emniyet yetkilileri kaçakçılık olaylarının artacağı endişesini taşıyor.
Schengen serbest dolaşım alanının genişlemesi siyasiler tarafından destek görürken, emniyet yetkilileri kaçakçılık olaylarının artacağı endişesini taşıyor.Fotoğraf: AP

Tahminlere göre sadece geçtiğimiz yıl Akdeniz üzerinden Avrupa'ya kaçak yollardan girmek isteyen 2 bin kişi hayatını kaybetti. Ancak yaşadıkları ekonomik ya da siyasi zorlukları geride bırakarak yeni bir yaşam kurma amacıyla yaptıkları umuda yolculuk, Avrupa'ya ayak basmakla bitmiyor. Zira Avrupa Birliği üyesi bir ülkede mülteci olmak hiç de kolay değil. Hatta çok çetrefil koşullara bağlı.

Her ne kadar 2005 yılında bu yana birlik ülkelerinin mülteci statüsünün verilmesini belirli ilkelere bağlayan ortak bir yasası mevcut olsa da bazı üyeler bu yasayı iç hukukunda geçerli kılmak için halen gereken adımları atmadı. Aralık başında Almanya'nın da aralarında bulunduğu beş ülke, yasayı onaylayarak ulusal yasalarına dâhil etti.

Komisyonu, AB genelinde ortak uygulama istiyor

Oysaki Avrupa Birliği Komisyonu, tüm üye ülkelerde mülteci statüsünün verilmesine ilişkin koşulların aynı olmasını istiyor. Komisyon bunu hayata geçirmek hedefiyle Brüksel'de yeni bir yasa üzerinde çalışmaya başladı. Komisyon Sözcüsü yapılan çalışmalara ilişkin şu bilgileri aktardı:

“Yaza kadar, yeni yasanın sonuçlandırılması ve aynı zamanda mevcut yönergede değişiklik yapılması hedefleniyor. Değişiklik özellikle korunması gereken kişilere ilişkin kimlik tespitinin daha hızlı bir şekilde yapılmasını hedefliyor."

Çeçen göçmenler Polonya’ya akın ediyor

Avrupa Komisyonu'nun daha etkin olmaya başlamasının bir nedeni de birliğin doğu sınırlarına mülteci olmak hedefiyle artan oranda kişinin gelmesi. Örneği Avusturya, sınırların kalkmasının ardından iki kat daha fazla başvuru yapıldığını açıkladı. Polonya'nın doğudaki sınırına ise Çeçenler akın ediyor. Polonya'ya girmeyi başardıklarındaysa genelde mülteci statüsünü alabileceklerine kesin gözüyle baktıkları diğer ülkelere seyahat etmeye devam ediyorlar. Ancak bu seyahat yasadışı. Zira mülteci statüsünü alabilmek için gelinen ilk ülkeye başvurmak gerekiyor. Ancak Çeçenlere mülteci statüsü verilmesi konusunda üye ülkeler arasında büyük farklılıklar var. Mesela Avusturya'da mülteci olarak kabul görürken, Almanya ya da Slovakya'da mülteci olma şansları yok.

Sınır kontrollerine bu yıl başında son verilen Polonya-Almanya sınırı, özellikle Çeçen göçmenlerin akınına uğruyor.
Sınır kontrollerine bu yıl başında son verilen Polonya-Almanya sınırı, özellikle Çeçen göçmenlerin akınına uğruyor.Fotoğraf: AP

Yunanistan’a ağır eleştiri

Her yıl onbinlerce kaçak göçmen, tehlikeli bir yolculukla Avrupa'ya ulaşmaya çabalıyor.
Her yıl onbinlerce kaçak göçmen, tehlikeli bir yolculukla Avrupa'ya ulaşmaya çabalıyor.Fotoğraf: picture-alliance / dpa

Öte yandan Yunanistan'da yaşananlar da önlem alınmasını gerekli kılıyor. Mültecilerle dayanışma örgütü Pro Asyl,Yunanistan gibi üye ülkelere ağır suçlamalarda bulunuyor. Örgütün çalışanlarından Karl Kopp tepkilerini şu sözlerle dile getirdi:

“Mülteciler geri gönderiliyor, denize bırakılıyor, ellerinden kürekleri alınıyor hatta ancak Türkiye kıyalarına ulaşabilmeleri için bir de botlarına delik açıyorlar. Öyle olaylar tespit ettik ki, örneğin Yunan topraklarına ayak basmış olmalarına rağmen mülteciler gemilere bindirilip Türkiye kıyılarına geri gönderildi."

Avrupa Birliği Komisyonu, yeni bir yasayla üye ülkeler arasındaki tüm bu farklılıkları ve olumsuz uygulamaları gidermeyi hedefliyor. Brüksel'deki makamların umudu, bakanların bu çabaya yeşil ışık yakıp, destek vermesi.