1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

AB'nin gündeminde Türkiye var

Bernd Riegert10 Haziran 2006

AB Dışişleri Bakanları pazartesi günü Lüksemburg’da biraraya geliyor. İki günlük buluşmanın amacı Perşembe günü başlayacak devlet ve hükümet başkanları zirvesine hazırlık. Dışişleri Bakanları’nın gündeminde, cuma günkü toplantılarda halledilemeyen sorunlar var: Türkiye ve Hırvatistan ile müzakerelerin resmen başlatılması, AB’nin Kongo’ya göndereceği askeri güç ve Filistin’e yardım.

https://p.dw.com/p/AZv9
Türkiye'den Güney Kıbrıs'a limanlarını hemen açması isteniyor
Türkiye'den Güney Kıbrıs'a limanlarını hemen açması isteniyorFotoğraf: AP

Üye ülkelerden bazılarının çekincelerine rağmen Dışişleri Bakanları bugün Türk meslekdaşları Abdullah Gül ile birlikte Türkiye ile üyelik müzakerelerini resmen başlatacaklar. Tarama sürecinde olduğu gibi bu kez de en kolay konu ile başlanacak: Bilim ve Araştırma. Bu noktada, Ankara ile Brüksel arasında hala çözülemeyen Kıbrıs konusunun yeri yok. Ama Kıbrıs Dışişleri Bakanları Konseyi’nin gündeminde, çünkü Türkiye, AB üyesi Güney Kıbrıs’a deniz ve hava limanlarını açmayı reddediyor. Müzakere sürecinin devam etmesi bu sorunun çözümüne bağlı, AB diplomatları aksi takdirde, Ankara ve Brüksel’den karşılıklı hareket eden trenlerin hızla çarpışacağı uyarısı yapıyor.

Rehn: 'Reform süreci zayıfladı'

AB Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu komiseri Olli Rehn, Lüksemburg buluşmasından önce Türkiye’de reform sürecinin zayıfladığı, basın özgürlüğü ve azınlık hakları konularında hala büyük sorunlar olduğu eleştirisini tekrarladı. Türkiye Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün bu eleştirilerik gögüslemek üzere Lüksemburg’a yeni bir reform paketi ile gelmesi bekleniyor. AB de bu konuda hazırlıklarını yapıyor: Müzakereler sırasında 35 dosyanın açılıp kapanması sırasında reformların gerçekten uygulanıp uygulanmadığının kontrolü için ilkeler saptanıyor. Bu yeni bir uygulama, ancak AB diplomatları, uygulamanın Bulgaristan ve Romanya’nın üyelik müzakereleri sırasında elde edinilen deneyimlerin sonucu olduğunu söylüyor.

Uygulama Hırvatistan için de geçerli

Aynı uygulama, yine bugün resmen müzakereleri başlatılacak Hırvatistan için de geçerli olacak. Hırvatistan’la sorunlar Türkiye’ye göre daha az, bu yüzden de müzakerelerin daha kısa zamanda tamamlanması bekleniyor.

AB Dışişleri Bakanları’nın ele alacakları bir başka konu Kongo’ya gönderilecek askeri birlik. Konsey'den çıkacak kararla, Kongo’da 30 Temmuz’da yapılacak seçimlerin güvenliğine yönelik misyon resmen başlamış olacak. Komutasını Almanya’nın üstlendiği misyon için 18 AB ülkesi ile Türkiye’den yaklaşık ikibin asker, Kongo’da dört ay boyunca görev yapacaklar. Kongo’nun doğusundaki çatışma bölgesinde 17 bin mavi bereli görev yapıyor, AB askerlerinin görevi ise gerekirse yabancıların tahliyesi olacak.

Filistin'e yardımlar

AB Konseyi’nin önündeki üçüncü önemli konu, Filistin bölgelerine yapılacak yardımlar. Komisyonun önerdiği yardım mekanizması henüz yeteri kadar destek bulmadı. Filistin için öngörülen yardımların Hamas yönetimi devre dışı bırakılarak doğrudan hastaneler ya da okullara nasıl ulaştırılacağı belli değil. ABD, İsrail ve Dünya Bankası’nın böyle bir mekanizmaya destek verip vermeyeceği de bilinmiyor. Orta Doğu Dörtlüsü, Filistin’e doğrudan yardımlar için bir yöntem bulunmasını istedi ama ABD, Rusya, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği bu konuda hala anlaşamadı. AB diplomatları da bu acil sorunun çözümünün daha ne kadar süreceği konusunda tarih veremiyor.

Arnavutluk'la ortaklık anlaşması

Avrupa Birliği Dışişleri Bakanları ayrıca Arnavutluk ile ortaklık ve istikrar anlaşması imzalayacaklar. Böylece Arnavutluk’un AB üyeliğinin ilk adımı atılacak ve bu ülkenin Avrupa standartlarına yükselmesi süreci başlayacak. Sırbistan ile benzeri bir anlaşmanın imzalanması çabaları ise şimdilik durduruldu. Nedeni Sırbistan’ın Uluslararası Savaş Suçluları Mahkemesi ile yeterince işbirliği yapmaması. Dışişleri Bakanlarının bir başka Balkan ülkesi, bir süre önce bağımsızlık kararı alan Karadağ konusunda ise, bu ülkenin uluslararası alanda en kısa zamanda tanınmasını önermeleri bekleniyor. AB üyesi ülkelerin karadağ’ı resmen tanımasından sonra bu ülke ile Sırbistan’dan bağımsız müzakereler başlatılabilecek.