1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

AB'nin gündemi Rusya

Bernd Riegert23 Şubat 2004

AB Dışişleri Bakanları ile birliğe yeni üye olacak ülkelerin Dışişleri Bakanları, bugün Brüksel’de biraraya geliyor. Rusya ile ilişkilerin ele alınacağı zirvede, "süper ekonomi bakanlığı" önerisininin de tartışılması bekleniyor.

https://p.dw.com/p/AbOF
AB zirvesinde Sibirya üzerinden uçuşlarda Rusya'nın aldığı vergi de görüşülecek
AB zirvesinde Sibirya üzerinden uçuşlarda Rusya'nın aldığı vergi de görüşülecek

Brüksel’de yapılacak AB Dışişleri Bakanları toplantısında, doğuya doğru genişleyecek birliğin Rusya ile ilişkileri ele alınacak. Rusya, 1997 yılında AB ile bir işbirliği anlaşması imzalamıştı. Şimdi bu anlaşmanın birliğe girecek Doğu Avrupa ülkeleri ile Kıbrıs ve Malta’yı da kapsaması planlanıyor. AB bunu olumlu karşılıyor. Rusya ise anlaşmanın ek protokolünü imzalamayı belirli koşullara bağlıyor.

Rusya üç Baltık ülkesi ile Polonya’nın AB’ye alınması nedeniyle doğacak ticari zararın karşılanmasını bekliyor. AB tartışmalı konular hakkında Rusya ile müzakere masasına oturmaya hazır. Ancak işbirliği anlaşmasının belirli şartlara bağlanmasına karşı. Tartışmalı konulardan biri de Estonya ve Letonya’daki Rus azınlığın problemleri. AB bu konularla ilgili olarak iki taraflı görüşmeler yürütülmesinin mümkün olmadığını belirtiyor. AB’nin bakış açısına göre Rusya’nın birlik üyesi ülkelerle ticari ilişkiler konusunda görüşmeler yürütmesi AB normlarına aykırı. Sadece AB bu görüşmeleri yürütme konusunda yetkili.

Kyoto Protokolü gündemde

AB Dışişleri Bakanları Brüksel’de yapılacak görüşmelerde Moskova’ya Rusya’nın imza koymadığı Kyoto Protokolü’nün görüşülmesini istediğini de bildirdi. Bunun yanı sıra da Sibirya üzerinden yapılan uçuşlarda alınan vergi de AB’nin gündeme getirmek istediği diğer konular arasında.

AB Komisyonu yeni hazırlanan bir raporda Rusya ile ilişkilerin soğuk olmasından yakındı. Rus Dışişleri Bakanı Igor Ivanov, Baltık ülkeleri, Polonya ya da Macaristan’ın AB’ye girişiyle bu ilişkinin iyileşmesini umud ettiğini ifade etti. Rusya ile AB işbirliğinin genişletilmesi konusunda birliğin doğuya doğru genişlemenin resmen başlayacağı 1 Mayıs’a kadar uzlaşamazsa, o zaman Rusya AB normlarına göre işbirliği anlaşmasını ihlal etmiş olacak. Ticari konularda belirli noktaların iyileştirilmesi de mümkün olmayacak. Mart ayı ortalarında birliğin Dönem Başkanı İrlanda’nın Dışişleri Bakanı Brian Cowen, Rus meslektaşı ile biraraya gelerek bu konuyu görüşecek.

İran’ın durumu da görüşülecek

AB’nin 15 Dışişleri Bakanı ve birliğe yeni girecek ülkelerin Dışişleri Bakanları, Brüksel’deki toplantıda parlamento seçimlerinin yapıldığı İran’ı da masaya yatıracak. Bakanların büyük bir kısmı ülkedeki reformcu güçlerin seçimlerde frenlenmesini, İran Anayasayı Koruyucular Konseyi’nin reformcu adayların ismini listelerden silmesini hayalkırıklığıyla karşıladı. İran’daki insan hakları konusu da AB bakanlarının eleştirdiği bir başka nokta. AB, BM’nin Cenevre’de düzenlediği yıllık İnsan Hakları Konferansı’nda İran’a karşı bir karar alınıp alınmaması konusunu da masaya yatıracak.

AB Anayasası konusunda ise birlik içinde uzlaşma sağlanabilmiş değil. AB Anayasası, Mart’taki AB İlkbahar Zirvesinde ele alınacak. Marttaki zirvede birliğin 2007 ile 2013 yılları arasındaki uzun vadeli mali planı da görüşülecek. Bu konuda aralarında Almanya’nın da bulunduğu birliğin kasasına en fazla para ödeyen yedi ülkenin bazı itirazları var. Bu yedi ülke, birliğin kasasına gayri safi milli hasılalarının yüzde birini ödüyor. AB Komisyonu ise bu miktarın yüzde 1.4’e çıkarılmasını istiyor. Mart’taki zirvede bu konuda tartışmalar yapılması bekleniyor.

Üçlü zirvenin yankıları

Bu arada Almanya, Fransa ve İngiltere’nin birkaç gün önce biraraya gelerek AB içinde reformlar yapılmasını tartıştıkları toplantının da birlik içinde tartışmalara yol açması tahmin ediliyor. Bu üç ülke, AB’nin 2010 yılına kadar dünya ekonomisindeki hedeflerine ulaşabilmesi ve ivme kazanabilmesi için bazı değişiklikler yapılmasını önermişti. Birliğin bazı küçük ülkeleri ile AB Komisyonu Başkanı Romano Prodi tarafından eleştirilen önerilerin başında, sadece ekonomi ve sanayi konuları ile ilgilenmek üzere bir süper bakanlık, yani komisyon başkan yardımcılığı makamı oluşturulması yer alıyor.