1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

011108 USA Iran

Ulrich Pick1 Kasım 2008

4 Kasım'da ABD'de yeni başkan seçilecek. Bu tarih aynı zamanda ABD'liler için önemli bir olayın yıldönümü. 4 Kasım 1979'da Tahran'daki ABD Büyükelçiliği işgal edilmişti.

https://p.dw.com/p/FlmE
ABD İran'ın nükleer faaliyetlerinden rahatsız
ABD İran'ın nükleer faaliyetlerinden rahatsızFotoğraf: AP GraphicsBank/DW

4 Kasım 1979 tarihinde Amerikan Büyükelçiliği'nin önünde toplanan öfkeli öğrenci topluluğu "Amerika'ya ölüm" sloganı atarak 10:45 sularında büyükelçiliği işgal ediyordu. 66 Amerikan vatandaşını rehin alan öğrenciler, büyükelçilik çalışanlarını 'ajan' diye nitelendiriyordu. İran Dışişleri Bakanlığı eski Müsteşarı Sadegh Tabatabae, Amerikan Büyükelçiliği'nde çalışan kişilerin İran devriminin ardından ülke genelinde çıkan olaylara katıldığını söyleyerek, büyükelçiliğin diplomasi merkezinden çok casus merkezi gibi çalıştığını ileri sürüyor.

Eylem Humeyni'ye yaradı

İran devriminin lideri Ayetullah Humeyni bu işgal olayını ne kınadı, ne de savundu. Ancak rehin alma eylemi sürdükçe bunun işine yarayacağını, otoritesinin giderek güçleneceğini ve Washington'a baskının da giderek artacağını biliyordu. Rehin alma eylemini sona erdirme çabaları sonuçsuz kalınca dönemin Amerikan Başkanı Jimmy Carter krizden tek çıkış yolu olduğuna karar vererek 24 Nisan 1980 tarihinde askeri operasyon düzenlenmesi emrini verdi. Fiyaskoyla sonuçlanan operasyonun başarısızlığını Carter kendisi de teslim etti. Operasyonda 8 Amerikan askeri öldü.

Carter gidiyor

Başarısız kurtarma operasyonu Carter'a desteğin hızla azalmasına yolaçtı ve 1980 Kasım'ında başkanlık koltuğunu Ronolad Reagen'a kaptırdı. Tahran'daki rehineler tam 444 gün sonra serbest bırakıldı. Eski Başkan Carter'ın bilmediği önemli bir ayrıntı vardı. Reagen'ın seçim kampanyasını yürüten bazı çalışanlar, Humeyni'nin adamlarıyla önemli bir anlaşma yapmıştı: İran'a askeri destek ve silah yardımı karşılığında, rehinelerin serbest bırakılma tarihinin başkanlık seçimlerine kadar ertelenmesini istemişlerdi.

Ilımlı Hatemi

Washington ile Tahran'ın diplomatik ilişkisini kesmesine yolaçan olayın rehine olayının etkileri İran'ın ılımlı politikacılarından Muhammed Hatemi'nin 1997 yılında Cumhurbaşkanlığı'na seçilmesine kadar sürdü. Reformcu kanattan Hatemi ABD'nden 'en büyük şeytan" diye bahsetmekten kaçındı. BM'de yaptığı konuşmada, kültürler arası diyaloğun öneminden bahsetti. ABD'ye göre İranlılar'ın ABD'ye sempatisi artıyordu. İranlı sosyolog Fariboz Raisdana ise bunu abartılı buluyor. Raisdana, İranlılar'ın ABD ile ilişkilerin düzelmesi yönünde yaptığı konuşmaların propaganda amaçlı olduğunu düşündüğünü söyleyeyerek, "Ancak insanlara ABD ile barışcıl ilişkiler isteyip istemediklerini sorarsanız yüzde 80'inin buna 'evet' yanıtı vereceğinden eminim" diye konuşuyor.

Bush döneminde gerginlik had safhada

George Bush'un başkanlığı döneminde ABD-İran lişkileri daha da soğudu. Çünkü Bush 2002 Ocak ayında ulusa sesleniş konuşmasında, İran'ı Kuzey Kore ve Irak'la birlikte 'şer ekseni' diye tanımladı. Ancak 2003 yılı Aralık ayında İran'ın Bam kenti depremle yerle bir olup 30.000 kişi öldüğünde, ABD bu ülkeye yardım için 81 askerini gönderdi.

ABD uzun süredir İran'ın nükleer faaliyetlerinden rahatsız. Uranyumu barışcıl amaçlar için kullandığını söyleyen Tahran yönetimi ise bundan geri adım atmak istemiyor. ABD'ndeki rahatsızlık giderek artınca İran'a askeri operasyon düzenleneceği yönünde spekülasyonlar yapıldı. ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice bunun şimdilik gündemde olmadığını söylese de bu seçeneğin her zaman varolduğunun da altını çiziyor. İran'la ilişkilerin seyrini ABD'nin yeni başkanı belirleyecek. İran'da da önümüzdeki yıl Haziran ayında Cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılacak. Muhafazakar Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad'ın göreve yeniden seçilip seçilmeyeceği merak konusu.