ABD’li Ermeniler’den Obama’ya destek
24 Ekim 2008
ANCA'dan yapılan açıklamada, Ermeni asıllı Amerikalıların 9 aydır Obama ve başkan yardımcısı adayı Joe Biden'ın 4 Kasım seçimini kazanması için ülke çapında kampanya yürüttükleri belirtildi. Açıklamada, ''bugün resmen ve gururla Obama-Biden kampanyasına desteğimizi duyuruyoruz'' denildi.
Aynı kuruluş, bu yılın ocak ayında, Demokrat Parti içindeki başkan adaylığı yarışı ön seçimleri sırasında da, New York Senatörü Hillary Clinton'a karşı Barack Obama'yı desteklediğini açıklamıştı. ANCA Başkanı Ken Hachikian, ''Senatör Obama'nın görevi sırasındaki kuvvetli kayıtlarına, aday olarak cesur açıklamalarına ve ABD Başkanı olarak izleyeceği politikalara ilişkin muhakememize dayanarak Obama-Biden yönetiminin, Cumhuriyetçi Partili John McCain ve yardımcısı Sarah Palin'e karşı çok daha iyi bir pozisyonda olduğuna ve Ermeni asıllı Amerikan toplumunun görüş ve değerlerini daha iyi yansıtacağına inanıyoruz'' dedi.
Neden Obama?
ANCA, Obama'nın, 20 Ocakta yayınladığı bir açıklamada, 1915 olaylarına ilişkin Ermeni tasarısının geçişini kuvvetle desteklediği ve ABD Başkanı seçilirse olayları ''soykırım'' olarak tanıyacağı sözü verdiğini hatırlattı. Açıklamada Obama'nın ayrıca, ''Azerbaycan ve Türkiye'nin Ermenistan'a yönelik blokajına son verme ve Yukarı Karabağ'da kalıcı çözüm için çalışma'' niyetini ifade ettiği belirtildi.
Ermeniler'in Obama'yı destekleme nedenlerinin sıralandığı açıklamada, listenin başında, ''Obama'nın, ABD Başkanı George W. Bush yönetimi tarafından, 1915 olaylarının soykırım olarak tanınması yönünde sözler sarf eden ABD'nin eski Erivan Büyükelçisi John Evans'ı görevden uzaklaştırmasını kamuoyu önünde eleştirmesi'' yer aldı. Diğer nedenler arasında ise, Amerikan Kongresindeki Ermeni tasarısına Obama'nın verdiği kuvvetli destek, ABD Başkanı olursa 1915 olaylarını soykırım olarak tanıma yönünde yazılı olarak söz verilmesi, Bush'a mektup yazarak ''soykırımı'' uygun şekilde tanımaya davet etmesi, ''soykırımı tarihi bir gerçek'' olarak nitelemesi, Ermenistan'a yönelik ''Türk ve Azeri blokajının kaldırılmasını desteklemesi'', Yukarı Karabağ meselesine kalıcı bir çözüm istemesi'' sayıldı.
Açıklamada, Obama'nın başkan yardımcısı adayı Biden ise ''Ermeni asıllı Amerikalıları ilgilendiren konularda Senatoda önde gelen destekçi'' olarak nitelendirildi. Biden'ın desteklenmesine ilişkin nedenler arasında ise, ''1990 yılında dönemin Senatörü Bob Dole ile birlikte Kongreden geçirmeye çalıştığı Ermeni tasarısına ve sonra gelen tasarılara desteği, Yukarı Karabağ konusundaki tutumu ve ABD'nin eski Erivan Büyükelçisi Evans'ın görevden alınmasına ilişkin yönetime baskı yapması, Ermenistan ve Türkiye'ye gidecek Amerikan büyükelçilerinin 1915 olaylarını soykırım olarak kabul etmesini sağlaması'' olarak sayıldı.
McCain Ermeniler’i tatmin etmedi
ABD'de parti içinde başkan adayını belirlemek üzere yapılan ön seçimlerde ANCA'nın, McCain dahil bütün önde gelen adayları, Ermeni meseleleri konusunda görüş açıklamaya davet ettiği, ancak McCain'in cevaplarının Ermenileri tatmin etmediği belirtildi. McCain'in, Yukarı Karabağ veya ''Ermenistan'a karşı Türkiye ve Azerbaycan'ın uyguladığı blokaj'' konusunda konuşmaktan kaçındığı da kaydedildi. Açıklamada ayrıca, McCain'in bu konuda Bush yönetiminin politikalarına benzer tutum takındığına ve 1915 olaylarını ''korkunç bir trajedi'' olarak nitelemekle yetindiğine işaret edildi.
McCain'in, senatör olarak ABD Kongresinde, Ermeni asıllı Amerikalılara ilişkin konularda ya karşı kampta yer aldığı ya da geri planda kaldığı, geçen yıl ekim ayında Ermeni tasarısının Kongreden geçişine ise karşı çıktığı belirtildi. John McCain'in başkan yardımcısı adayı Sarah Palin'in ise, Ermeni Amerikalılara ilişkin konularda hiçbir kaydının bulunmadığı ifade edildi.
“Göreve gelince değişiyorlar”
ANCA'ya göre ABD'de yaşayan Ermeni asıllı Amerikalıların sayısı 1,5 milyonu buluyor. Açıklamanın sonunda, ANCA'nın on yıllardır ABD başkanlığı için desteklediği adayın, seçimden önce Ermenilere 1915 olaylarını soykırım olarak tanıma sözü vermesine karşın, Beyaz Saray'a yerleşir yerleşmez politika değişikliğine gittiği ve bunun da büyük bir hayalkırıklığı yarattığı notu da düşüldü.