AB'den sivil toplum örgütlerine destek

AB Komisyonu’nda, sivil toplum örgütlerine maddi destek sağlayan bölümün yöneticisi Roscam Abbing, günümüz demokrasilerinde sivil toplum örgütlerinin önemine dikkat çekerek “Yeni AB ülkelerinde sivil toplum kültürü yeterince gelişmiş değil. Bu yüzden bu ülkelerde sivil toplum örgütlerinin desteğe ihtiyacı var. Yeni birlik ülkelerindeki sivil toplum kuruluşlarına sağlayacağımız mali destekle hükümetlerin sivil toplum örgütleri tarafından gözlenip denetlenmesini mümkün kılacağız“ diyor.

15 Şubat son gün

15 Şubat 2005, AB Komisyonu’nun destek için ayırdığı fondan yararlanmak için son gün olarak öngörülmüş. Bütçenin 10 yeni ülkeye dağıtılacağına işaret eden Abbing, “Aslında 3 milyon Euro büyük bir rakam değil. Ama bu şimdilik sadece bir başlangıç. Bunu bir hazırlık aşaması olarak görüyoruz. Bu ilk adımın başarılı olması halinde, daha geniş mali kaynaklardan beslenen yeni programlar başlatılacak“ diye konuşuyor.

Fondan yararlanmak isteyen sivil toplum örgütünde aranan koşullar arasında, sunulan projenin sabit kadrolara sahip olması yer alıyor. Avrupa Birliği Komisyonu yetkilisi Abbing, hiçbir örgütün dezavantajlı durumda olmadığını vurguluyor ve belirlenen kriterleri yerine getirmesi durumunda her sivil toplum örgütünün başvuruda bulunabileceğini söylüyor.

AB’nin koşullarına eleştiri

Ancak Doğu Avrupa’da uzun yıllar muhtelif sivil toplum kuruluşlarının projelerinde görev alan Adam Novak ise AB Komisyonu’nun başvuru sürecini eleştiriyor. Sadece büyük örgütlerin başvuru yapmasına imkan tanıyan koşulların öne sürüldüğünü ifade eden Novak, “AB her ülkede 10 küçük projeyle ilgileneceğine, tek bir büyük projeye kaynak ayırmayı tercih ediyor. Oysa kanımca asıl ihtiyaç duyduğumuz, her ülkede 10 küçük projedir“ şeklinde eleştirisini dile getiriyor. Adam Novak, bazen birkaç bin euro mali destek alan bir kuruluşun dahi demokratikleşme çabalarına önemli katkı sunacağına dikkat çekiyor.