AB’den ‘organ bağış kimliği’ uygulaması

Avrupa Parlamentosu, organ yokluğundan gelen erken ölümlerin, atılacak yeni adımlarla azaltılmasını hedefliyor.

Parlamentonun kararında organ ticaretiyle etkili bir şekilde mücadele edilmesi ve organ bağışının ‘hiçbir menfaat beklemeksizin gönüllü olarak yapılmasının’ yasalarla teminat altına alınması da isteniyor.

Kaçak organ nakli sürüyor

Bir yanda yedek organ bekleyen ölüm döşeğindeki hastalar, diğer yanda ise paraya muhtaç fakirler. Zengin hasta parasıyla organ alırken sağlam fakir örneğin böbreklerinden birini bağışlıyor. İki tarafın da suç işlediği bu gibi vakalara, Avrupa’da da rastlamak mümkün. Organ transferi genellikle doğu-batı yönünde seyrediyor. Kaçak organ ticaretinin önünü almak için harekete geçen Avrupa Birliği en iyi yöntemin, daha iyi işbirliği yapmak suretiyle yasal organ bağışlarını arttırmak olduğunu düşünüyor.

Avrupa Parlamentosu Sağlık Komisyonu üyesi Frieda Brepoels yasal düzenlemelere gerek olmadığı ve aslında hastaneler arasındaki koordinasyonun düzeltilmesi gerektiği görüşünde.

Parlamento Sağlık Komisyonu’nun Alman üyesi Dagmar Roth-Behrendt organ ticaretinin büyük bir suç sayıldığını, organ nakli ve organ bağışının ticari olamayacağını ve Avrupa emniyet teşkilatı ile Interpol’ün organ ticareti ile etkili bir şekilde mücadele etmesi gerektiğini söylüyor.

Almanya’da 12 bin hasta organ bekliyor

Sadece Almanya’da hayat kurtarıcı organ nakline muhtaç olan 12 bin ağır hasta var. Almanya, bağış gönüllülüğünün en düşük olduğu Avrupa ülkesi sayılıyor. Almanya’da her bir milyon kişiden sadece on altısı organ bağış kimliği taşıyor. Uzmanlar bunu ölümün tabulaştırılmış olması nedeniyle Almanya’da konuyla ilgilenilmemesine bağlıyor.

Avrupa Parlamentosu tek tip bağış kimliği çıkarılıp organ dağılımının tek elden koordine edilmesini ve organ nakli için tek bir acil telefon hattı bulunmasını talep ediyor. Ancak Freiburg Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyelerinden Eckhard Bentlage bu girişimin sonuç getirmeyeceği ve organ bağışı konusunu Avrupa çerçevesine oturtmanın ilerleme sağlamayacağı görüşünde. Yeni bir tartışma başlatmanın güvensizlik yaratacağını savunan kalp cerrahisi uzmanı her ülkenin görevini en iyi şekilde yapmasını ve laf üretmek yerine harekete geçmesini tavsiye ediyor.

Bundan dört yıl önce kalp nakli sayesinde hayatı kurtulan Bentlage konuyu Avrupa çapında değil de en küçük üniteler bazında ele alıp hastaneleri bilinçlendirmek gerektiğini savunuyor. 56 yaşındaki Alman uzman şanslı sayılır. Onu yeniden hayata bağlayan ikinci kalbin takılması için sadece üç hafta beklemiş. Kimin kalbiyle yaşadığını bilmiyor, yabancı mı, Alman mı, kadın mı, erkek mi, fakir mi, zengin mi?.... ‘O, öldükten sonra bir başkasına daha fazla yaşama imkanı tanımak isteyen iyi bir insandı’ diyor.