AB'den Kosova'ya 500 milyon Euro

Kosova'yı bağımsızlığını ilan etmesinden sonra yaklaşık 40 fazla ülke tanıdı. Bunların çoğunluğunu da Avrupa ülkeleri oluşturuyor. Brüksel'deki Donörler Konferansı'nın açılışında konuşan Kosova Başbakanı Haşim Taci de ülkesinin Avrupa'ya ait olduğunun şu şekilde altını çizdi:

"Kosova, Avrupa'daki yepyeni bir ülke. Kosova'nın bağımsızlığını kazanmış olması, bizim için olduğu kadar uluslararası toplum için de bir başarı. Biz şimdi bunu ekonomik başarıya dönüştüreceğiz. Kosova'nın benim başında olduğum hükümetinin devlet yönetimi anlayışı, hukuk devleti, farklı etnik grupları bir arada yaşayabilmesi, suç ve rüşvetle mücadele gibi alanlarda tam anlamıyla sorumluluk taşımaktadır."

AB’den 500 milyon Euro

Kosova'ya mali yardım için Brüksel'deki toplantıya katılanlar arasında da en büyük yardım vaadini 500 milyon Euro ile AB yaptı. AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn'e göre Brüksel bu şekilde Kosova'nın sorunlarının Avrupa'yı bire bir ilgilendirdiğini açıkça ortaya koydu. Rehn bunun yanı sıra, Kosova'ya yapılacak yardımlar konusunda akıllarda soru işareti kalmaması gerektiğini vurguladı.

Rehn, bu konuda kendi sorumluluğunu anımsatırken Kosova yönetimine de görev düştüğünü de belirtmeden geçmedi.Rehn, "Başbakan Taci ve hükümetinin ödevi, Kosova'nın bütçesi olarak sağlanan bu kaynağı enerji ve eğitim ile sosyo-ekonomik kalkınmanın diğer alanlarında etkin ve verimli biçimde kullanılması olacak." dedi.

Taci de, "AB’nin sağladığı kaynağın, Kosova bütçesi çerçevesinde, Komisyonu temsil eden heyet ya da Kosova makamları tarafından etkin biçimde kullanılmasını sağlamak benim görevim." diye konuştu.

Almanya yardımlarda başı çekiyor

AB içinde Kosova'ya en fazla yardım vaat eden ülke 100 milyon Euro ile Almanya. AB dışından ise en büyük katkı, 400 milyon dolar ile ABD’den gelecek.

AB Komisyonu ve Dünya Bankası'nın verilerine göre Kosova’nın sadece ulaştırma alanındaki altyapı çalışmaları için 600 milyon Euro’ya ihtiyacı var. Okulların, adalet sistemi ve emniyet teşkilatı gibi devlet kurumlarının oluşturulabilmesi için ise yaklaşık 700 milyon Euro’ya gereksinim duyuyor.

1999 yılından beş ay öncesine kadar BM özel idaresi altında bulunan Kosova'nın Anayasası 15 Haziran'da yürürlüğe girdi. Avrupa'nın yoksul bölgeleri arasında yer alan Kosova'da Dünya Bankası raporuna göre halkın yüzde 37'si yoksulluk sınırının altında yaşıyor, İşsizlik oranı ise yüzde 40'larda. Durum böyle olunca Kosova alt yapısını ve devlet kurumlarını oluşturmak için dış yardım ve kredilere muhtaç. Bu nedenle uluslararası mali kuruluşlara üyelik ülke için önem taşıyor. Brüksel’deki Konferansta Başbakan Taci de ülkesinin bu konuda girişimde bulunduğunu söyledi:

"Dün Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu (IMF) üyeliği için başvuruda bulunduk. Bunun için var gücümüzle çalışıyoruz ve Kosova için yeni, olumlu bir gerçeklik yaratmaya uğraşıyoruz. Çok yakında NATO'nun, AB ve tüm mali kuruluşların bir parçası olacağımıza inanıyorum. Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu'ndan olumlu bir yanıt alacağımıza da."