1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

AB'de uyuşturucuyla ortak mücadele

Timo Krstin19 Mart 2005

AB Komisyonu, üye ülkelerin ulusal boyutta çözüm aradığı uyuşturucu politikası alanında da etkin olmak istiyor. Komisyon, geçtiğimiz günlerde açıkladığı bir planla, 25 üye ülkede bulunan uyuşturucu bağımlılarına yönelik yardım programları konusunda sıkı işbirliğinde bulunulmasını istedi. Timo Krstin’in haberi...

https://p.dw.com/p/Aaue
AB'nin uyuşturucuyla mücadele planı üç yılı kapsıyor...
AB'nin uyuşturucuyla mücadele planı üç yılı kapsıyor...Fotoğraf: Bilderbox

Öğle saatleri. Bonn’daki bir bistronun neredeyse bütün masaları dolu. Garsonlar, müşterilerin yemek siparişini alıyor ya da servislerini yapıyor. İlk bakışta sıradan bir mekan gibi de görünse, bu bistronun bir özelliği var. Aşçısından garsonuna kadar bütün çalışanlar eski uyuşturucu bağımlıları ve bu işyeri, onları yeniden topluma kazandırmayı hedefleyen bir projenin önemli bir basamağı.

Bu projenin yöneticisi Karl Heinz Bitzer de eski bir bağımlı ve şimdi uyuşturucudan kurtulmak isteyenlere yardımcı olmaya çalışıyor. Uyuşturucu bağımlılarının bir klinikte tedavi için altı ay beklemesi gerektiğini söyleyen Bitzer, yanında çalışanların çoğunun, uyuşturucudan kurtulmaya kararlı ve tedavi olmayı bekleyenlerden oluştuğunu ekliyor.

Üç yıllık faaliyet planı

AB Komisyonu’nun Şubat ayı ortasında açıkladığı 2008’e kadar, üç yıllık faaliyet programında, uyuşturucu konusunda halkı aydınlatıcı etkinliklerin artması ve eski bağımlıların rehabilitasyonu, yani yeniden topluma kazandırılması için daha fazla çabanın gösterilmesi isteniyor. 2004 yılında uyuşturucu ölümlerinin azaldığı AB ülkelerinde buna rağmen hala 2 milyon bağımlının yaşadığı belirtilen programda, üye devletlerin uyuşturucu satışına karşı sınırötesi işbirliği talep ediliyor.

Komisyon çalışmalarına katılan Roland Simon, yayınlanan raporun fazla somut ayrıntıyı içermemesine karşın doğru yönde atılan bir adım olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirtiyor. Açıklanan faaliyet programının tutarlı bir stratejiden yola çıktığını söyleyen Simon, gençleri aydınlatıcı etkinliklerin yanı sıra henüz ilk uyuşturucu deneyimini yapmış kişilere zaman geçirmeden yardım etmenin taşıdığı önemi vurguluyor.

Ancak bu tür programların finansmanı konusunda, zaten sadece Avrupa çapında işbirliği gereken girişimleri destekleyen AB’nin kaynakları yeterli değil. Bonn’daki bistro gibi projeler hep ulusal bütçelerden hatta yerel bütçelerden finanse ediliyor ve ekonomik darboğazlarda ilk kurban edilenler de bunlar oluyor. Roland Simon, bu nedenle uyuşturucu politikası ile ilgili projelerin Avrupa çapında planlanmasını öğütlüyor.