1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

AB'de terörle mücadele hazırlığı

Bernd Riegert / DW23 Mart 2004
https://p.dw.com/p/Aa4p

AB dışişleri bakanları, dün uluslararası terörizme karşı bir önlemler paketine onay verdi. Terörle mücadele paketi bu hafta sonunda yapılacak olan AB liderleri zirvesinde de son kez görüşülerek devreye girmesi bekleniyor. Paket öncelikle Birlik üyesi güvenlik güçleri ve gizli servislerin bilgi paylaşımını hızlandırılmasını öngörüyor. Ayrıca teröre karşı verilen mücadelenin eşgüdümünü sağlaması için bir "AB Anti-Terör Koordinatörlüğü" makamının oluşturulması planlanıyor. Tüm bu adımlar, artık küresel hareket eden terörün önüne geçilmesinde yeterli olacak mı? Deutsche Welle Brüksel muhabiri Bernd Riegert’in yorumu:

"AB dışişleri bakanları, Avrupa’da terörle mücadele konusuna öngörülenden daha az zaman ayırabildiler. Ortadoğu’da yaşanan güncel gelişmeler bakanların fazlasıyla gündemini meşgul etti. Bu yüzden dışişleri bakanları kendilerine adalet ve içişleri bölümü tarafından aktarılan, dar kapsamlı terörle mücadele paketine onay vermekle yetindiler. Paket, hafta sonunda da Avrupa Birliği devlet ve hükümet başkanlarının onayına sunulacak.

AB liderlerinin kendilerine sorması gereken öncelikli soru şu: Terörle mücadeleye karşı ortak verilen mücadelede daha ileri adımlar atılmalı mı? Terörle mücadele, hala pek çok ülke tarafından bir milli mesele olarak değerlendiriliyor. Milli görevin kısmen de olsa uluslararası devri imkansız olarak görülüyor. Karşılıklı bilgi alışverişi de pekçok istihbarat kuruluşu tarafından tasavvuru zor bir eylem.

1 Mayıs 2004’ten sonra Birlik içinde tam 25 ayrı gizli servis varlık gösterecek. Doğrusu, Avrupa Birliği’nin gizli servislerin çalışmalarında eşgüdüm sağlaması için atamayı öngördüğü ”anti-terör koordinatörü”nün işi hiç de kolay değil. Anti-terör koordinatörü en fazla eylem takvimi gibi bir planın üye ülkeler nezdinde hayata geçirilip geçirilemediğini denetleyebilir. Avrupa Birliği’nin yeni terörle mücadele paketinde şimdi en azından somut vadeler belirtiliyor. Yasal düzenleme ve değişikliklerin belli bir takvim gözetilerek hayata geçirilmesi talep ediliyor.

Avrupa Birliği dışişleri bakanları karşılıklı bilgi alışverişinin ne kadar gerekli olduğu üzerinde durdular. Ancak verilen izlenim, atılan adımın organizasyonel değil, siyasi bir eylem olduğu yönünde. Oysa Avrupa’nın artık "istihbaratçılık oynama" lüksü kalmadı. Hele ki Madrid saldırılarından sonra...

11 Eylül 2001- 11 Mart 2004 arası zaman diliminde ortaya çıkan tek gerçek, teröristlerin küresel çapta hareket ettikleridir. Gizli servisler, teröristlerin Avrupa’daki seyahat özgürlüğünden de yararlandıklarını göz önünde tutarak küresel düşünmeli, deneyim ve birikimlerini meslektaşlarıyla paylaşmalı.

Avrupa ülkeleri arasındaki eşgüdüm kadar Amerikalı istihbarat örgütleriyle yapılacak veri değişimi de önem taşımaktadır. Çünkü CIA, NSA ve FBI dünya çapındaki en iyi kaynaklara ve verilere hükmetmektedir. Ancak Irak Savaşı‘ndan bu yana Amerikalı gizli servislerle bağlantılar dondurulmuş durumda.

Avrupalılar arasında sadece İngiliz gizli servisi ayrıcalıklı konumda: Ancak Amerikalılar, Londra’yla bilgiyi ”başka kimseyle paylaşmamak” kaydıyla paylaşıyor. Diğer yandan, Washington’un gizi servislerin eşgüdüm içinde çalışabilmesi için getirdiği bir öneri, Avrupalılar‘ı ürküttüğü için geri çevrildi. Amerika Birleşik Devletleri, tıpkı NATO gibi faaliyet gösterecek, ancak Amerikalılar‘ın baskın olduğu bir Birlik teklif ediyor.

AB liderlerinin yapması gereken, eldeki örgütsel yapının en iyi şekilde değerlendirilmesi. Avrupa’nın "Europol" adı verilen polis teşkilatı ve "Eurojust" diye bilinen adli teşkilatı var. Bundan sonra atılacak en mantıklı adım, bu Europol ve Eurojust’un yetki ve çalışan sayısını artırmaktır.

İvedi olarak atılması gereken bir adım da, Avrupa ülkelerinin vize verirken başvuracağı merkezi bir veri bankasının tesis edilmesidir. Ayrıca terör amaçlı suçların merkezi olarak kayıt altına alınması gerekiyor. Aslında Avrupa’nın yeni koordinatörlere de ihtiyacı yok. Eksikliği duyulan, polisiye ve adli alanda sınırlarötesi çalışma yeteneğine sahip kadrolar."