1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

AB'de gözler Fransa'da

Emin Varol / Paris, Ajanslar28 Mayıs 2005

Avrupa Birliği, Fransa’da yapılacak AB Anayasası referandumundan çıkacak sonuca kilitlendi. Fransızlar’ın Anayasa’ya “hayır” demesi durumunda, AB’nin geleceğinin tehlikeye gireceği yönündeki değerlendirmeler endişelerin arttmasına neden oluyor...

https://p.dw.com/p/AapN
Fransa'da kamuoyu yoklamaları, hayırcıların önde olduğunu gösteriyor
Fransa'da kamuoyu yoklamaları, hayırcıların önde olduğunu gösteriyorFotoğraf: AP

Fransa’da yapılacak AB Anayasası referandumundan çıkacak sonuç Brüksel ve Avrupa Birliği ülkelerinde heyecanla bekleniyor. Çünkü bu referandumdan çıkacak sonucun sadece Fransa’yı değil, Avrupa Birliği ülkelerini etkilemesinden endişe ediliyor. Kamuoyu yoklamalarında “hayır” diyenlerin çoğunlukta çıkması üzerine ise tartışmalar Avrupa Birliği’nin geleceği üzerinde kilitlenmiş durumda.

Bu nedenle AB liderleri de Fransızlar’ı ikna etmeye çalıştı. Daha önce Fransa’ya giderek bu konuda Cumhurbaşkanı Jacques Chirac’a destek veren Almanya Başbakanı Gerhard Schröder, referandum öncesi son bir çağrı daha yaptı. Fransız Le Figaro gazetesine bir makale yazan Schröder, “Güçlü ve mağrur bir Avrupa’nın Fransa olmadan düşünülemeyeceğini” ifade etti.

Fransa’nın, Almanya’nın güvenilir ve vazgeçilmez bir ortağı olduğunu belirten Schröder, aynı zamanda Avrupa’yı her zaman desteklediğine dikkat çekti. Fransız vatandaşlarının Avrupa yolunda hala ilerleyeceklerine inandığını kaydeden Schröder, Fransızlar’ı AB Anayasası’na “evet” demeye çağırdı.

Anketler “hayır”ı gösteriyor

Kampanya boyunca Avrupa Anayasası için Pazar günü yapılacak referandum nedeniyle, Avrupa'nın üst düzey politikacıları Fransa’nın dört bir yanına dağılarak seçmeni ikna etmeye çalıştı. Araştırma şirketlerinin yaptıkları son kamuoyu yoklamaları ise Fransız seçmenlerin yüzde 55'inin Anayasa’ya “hayır” diyeceğini gösterdi.

Ancak Anayasa’nın babası sayılan eski Fransa Cumhurbaşkanı Valery Giscard d'Estaing gibi iyimser olanlar da var. D'Estaing, referandumu İstanbul'da oynanan Milan-Liverpool maçında Liverpool'un zaferine benzeterek "evet"in hala şansı olduğunu ileri sürüyor.

Hükümette revizyon bekleniyor

Anayasa’nın reddedilmesi halinde başta Başbakan Jean Pierre Raffarin olmak üzere hükümette revizyona gidilmesine kesin gözüyle bakılıyor. Chirac ise istifa etmeyeceğini açıkladı. Ancak Fransızlar’ın gözünde gücünü kaybedeceğine kesin gözüyle bakılıyor.

Mecliste grubu bulunan iktidardaki Halk Hareketi Birliği (UMP), liberal eğilimli Fransa Demokrasi Birliği (UDF), Sosyalist Parti ve Yeşiller kendi içlerinde bölünmüş olarak referandumda "evet" oyundan yana. Hayırcıların başında ise aşırı sağcı Jean-Marie Le Pen’in liderliğini yaptığı Ulusal Cephe Partisi, Komünist Parti, aşırı radikal sol partiler yer alıyor. Ana muhalefetteki Sosyalist Parti’de eski başbakanlardan Laurent Fabius’u destekleyen bir grup da “sosyal olmadığı" gerekçesiyle AB Anayasası’na karşı çıkıyor.

Türkiye sorunu

AB Anayasası kampanyalarında hayırcıların ekonomik ve sosyal hakların gerileyeceği yönündeki gerekçeleri dışında diğer karşı çıkış konularından biri de Türkiye’nin AB üyeliği idi. Anayasa’ya destekleyen Cumhurbaşkanı Chirac ise Türkiye’nin üyeliğinin Anayasa ile ilgili olmadığını, ancak üye olması durumunda Fransa halkına danışacaklarını kaydetti.

Nitekim, mevcut AB Anayasası, Türkiye’nin üyeliğini öngörmüyor ve Türkiye’nin gelecekte Avrupa Parlamentosu’ndaki konumuna yer verilmiyor. Anayasa’nın 60. maddesi ise başaramadığı takdirde Türkiye'ye üyelikten geri çekilme hakkı tanıyor.

Neler olacak?

Anayasa’nın yürürlüğe girebilmesi için 25 üye ülke tarafından da onaylanması gerekiyor. Fransızlar, “hayır” dese de Anayasa’nın onaylanma süreci devam edecek. Anayasa’yı, bugüne kadar Litvanya, Macaristan, Slovenya, İtalya, Yunanistan, Slovakya ve İspanya Parlamentoları onayladı. Fransa, Hollanda ve İngiltere'nin de aralarında bulunduğu dokuz ülkede ise Anayasa için referandum düzenlenecek.