1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

ABD'den İsrail'i kınayan karara veto

Sema Emiroğlu / Thomas Reinke26 Mart 2004

ABD, BM Güvenlik Konseyi’nde Hamas örgütünün dini lideri Şeyh Ahmed Yasin’in öldürülmesinden dolayı İsrail’i kınayan karar tasarısını veto etti. Karar tasarısını Konsey'e Arap ülkeleri adına Cezayir sunmuştu...

https://p.dw.com/p/AbLR
İngiltere, Almanya ve Romanya çekimser kaldı
İngiltere, Almanya ve Romanya çekimser kaldıFotoğraf: AP

Arap ülkeleri tarafından hazırlanan ve Konsey’deki tek Arap üye olan Cezayir tarafından sunulan tasarıya, aralarında daimi üyeler Rusya, Fransa ve Çin’in de bulunduğu 11 ülke olumlu oy verirken, İngiltere, Almanya ve Romanya çekimser kaldı. Tasarı, Yasin’in adını anmadan, ”İsrail tarafından işlenen en son hukukdışı infazı” kınarken, "sivillere yönelik tüm saldırılarla, her türlü imha ve şiddet eyleminin de kınandığını" belirtti.

Ancak Şeyh Yassin ve yanındaki sekiz kişinin bir İsrail helikopterinden fırlatılan füze ile öldürülmesini kınamaktan kaçınan Bush yönetimi, Arap tasarısını dengesiz ve tek yanlı olarak nitelendirdi. ABD’nin BM Daimi Temsilcisi John Negroponte, tasarıyı, ”Hamas’ın düzenlediği ve İsrail’de son yıllarda yüzlerce sivilin ölümüne yol açan intihar saldırılarını kınamadığı” gerekçesiyle reddettiklerini bildirdi.

Yasin suikastinin barış çabalarına zarar verdiğini belirten Negroponte, ancak ”Bu tasarı, sadece işgal topraklarındaki duruma değiniyor, İsrail’deki trajik olayları ise gözardı ediyor” dedi. Negroponte, Hamas’ın İsrail’de geçen hafta düzenlediği intihar saldırısını adeta büyük bir gururla üstlendiğini de ifade etti.

Çekimser oylar

Aralarında Almanya’nın da bulunduğu çekimser üyeler de, Arap ülkeleri adına tasarıyı müzakere eden Cezayir’in, ”İsrailliler'e karşı işlenen vahşetin kınanmasını” öngören bir hükmün tasarıya konulmasını reddettiği için çekimser oy verdiklerini bildirdiler.

Filistin’in tepkisi

Filistin temsilcileri ise, tasarıyı 191 üyeli BM Genel Kurulu’na götüreceklerini söylediler. Tavsiye niteliği taşıyan Genel Kurul kararları, Güvenlik Konseyi kararlarının aksine bağlayıcı olmamakla birlikte, uluslararası camianın iradesini temsil ettiği ve hiç bir üyenin veto hakkı bulunmadığı için ağırlık taşıyor.

Filistin temsilcisi, ”İsrail’in yasadışı politikaları ve uluslararası terörizmle mücadele arasında bir bağ kurulmasına yönelik aşağılık ve ahlaksızca eylemleri reddediyoruz. İsrail, dışardan saldırıya uğrayan kendi halinde ve barış içinde bir ülke değil ki!” şeklinde konuştu.

İsrail’den İspanya’ya eleştiri

Tasarının bu denli yüksek bir kabul oyu almasından hayli rahatsız olduğu gözlenen İsrail Büyükelçisi Dan Gillerman, özellikle 11 Mart’ta kanlı bir terör saldırısına hedef olan İspanya’nın da tasarıyı onaylamasını eleştirdi. Gillerman şunları söyledi:

”Daha kısa bir süre önce kendileri bir terörist saldırıya hedef olan Konsey üyelerine sormak istiyorum: Kanlı eylemleri kimin gerçekleştirdiğini bilmiş olsaydınız, sessizce oturum buna seyirci kalır mıydınız?” diye konuşan Gillerman’ın bu sözleri üzerine Güvenlik Konseyi’ndeki tartışmalar, her zamankinden çok daha sert bir üslupla devam etti. Filistinliler’in temsilcisi Nasır el Kidva, Dan Gillerman tarafından eleştirilen ülkeleri savundu ve Ortadoğu’daki problemin tek kaynağının İsrail olduğunu savundu.

Cezayir sona kadar uğraştı

Arap Birliği’nin Konsey’deki tek temsilcisi Cezayir, karar tasarısında son ana kadar gerekli değişiklikleri yaparak, genel kabul görebilecek bir metin oluşturmaya çalıştı. Cezayir’in BM Daimi Büyükelçisi Abdullah Baali, Hamas örgütünün adının metinde yer almasına ise başından beri sıcak bakmadıklarını açıkladı.

Karar tasarısının hem Şeyh Yasin’in öldürülmesini hem de sivil halka karşı uygulanan tüm terör eylemlerini kınadığını beliten Baali, yargısız infazların ve şiddet olaylarının bir an önce son bulması çağrısının da metinde yer aldığını vurguladı.

Annan yolsuzlukl iddialarının soruşturulmasını istedi

Öte yandan, BM Genel Sekreteri Kofi Annan, Irak’ta savaştan önce örgüt tarafından yönetilen petrole karşı gıda programında yolsuzluk skandalıyla ilgili iddialarin araştırılması için üst düzey bağımsız bir soruşturma başlatmak konusunda Güvenlik Konseyi’nden destek istedi.

Konsey üyelerine bir mektup gönderen Annan, geçen yıl sona eren program çerçevesinde Irak’la iş yapan şirketler ve programı yöneten BM yetkililerini içine alan iddiaları soruşturacak komisyonun, üye devletlerin işbirliğine ihtiyaç duyduğunu kaydetti.