ABD'den İran'la doğrudan diyaloğa "hayır"
12 Mayıs 2006ABD Dışişleri Bakanlığı, İran’la doğrudan müzakerelerde bulunmayacaklarını açıkladı. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nicolas Burns, Amerikan yönetiminin İran konusunun BM Güvenlik Konseyi’nde görüşülmesinden yana olduğunu söyledi. Amerikan yönetiminin bu tutumunda ısrarlı olması beklenirken, bu görüşe karşı sesler de yükselmeye başladı.
ABD’nin eski dışişleri bakanı Madeleine Albright, İran ile doğrudan müzakere yapılması görüşünü dile getirenlerden. Kişisel olarak İran’la doğrudan görüşülmesinden yana olduğunu belirten Albright, “Ben bunu teslim olmak olarak görmüyorum, aksine sert bir mesaj verme fırsatı olarak değerlendiriyorum” diyor. Cumhuriyetçi Senatör Chuck Hagel da ABD, İran ile doğrudan uzlaşmaya gitmezse, diğer ülkelerin İran’a karşı sert yaptırımlar uygulamayı kabul etmekte tereddüt edeceklerini savunuyor.
ABD Dışişleri Bakanı Condoleeza Rice’ın ise bu baskılar kaşısında ABD’nin Tahran ile doğrudan müzakereyi neyin engellediği sorusunu cevaplaması gerekiyor. Diyalogtan yana olanlar, İran Cumhurbaşkanının ABD Başkanı George Bush’a gönderdiği mektupla bir adım attığını söylüyor. Ancak Rice aynı görüşte değil.
Karşıt görüşler
ABD ve İran arasında yapılacak doğrudan müzakerelere karşı çıkanların savı, İran’ın önce taviz vermesi gerektiği. Eğer İran bunu yapmazsa, ikili görüşmelere de gerek olmadığı görüşü hakim. Ancak Sandy Berger bu görüşün yanlış olduğu kanısında. Clinton yönetiminde güvenlik danışmanlığı görevinde bulunan Berger, İran’ın ABD ile doğrudan yapılacak müzakelerde ekonomi ve güvenlik politikası alanında kazanacağı avantajların farkında olduğunu belirtiyor.
George Washington Üniversitesi’nden Amitia Etzioni de doğrudan müzakereden yana olduğunu söylüyor. Etzioni’nin görüşleri şöyle: “İran ile bir saldırmazlık anlaşması imzalanıp, ABD’nin İran’a askeri operasyon düzenlemeyeceğinin garantisini vermesi lazım. Ayrıca İran’da muhalefetin CIA tarafından desteklenmeyeceğinin garantisi de verilmeli. Böylece rejim değişikliği yapma amacında olmadığımız anlaşılır. Bunun karşılığında İran yönetiminden nükleer programının askeri kısmından vazgeçmesi talep edilir ve önceden haber vermeden yapılacak denetlemeleri kabul etmesi istenir.”