1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

ABD'de yoksul olmak zor

Linda Staude24 Ağustos 2004

Dünyanın lider ülkelerinden olarak kabul edilen ABD'de düşük ücretle devamlı çalıştığı halde iki yakası bir araya gelmeyen geniş bir kesim söz konusu. Bu kesimin yıllık geliri 19 bin doları dahi bulmuyor

https://p.dw.com/p/Aagl
Amerikan Rüyası'nın gölgede kalan yönleri var
Amerikan Rüyası'nın gölgede kalan yönleri varFotoğraf: AP

Almanya’daki istihdam piyasası reformuyla ilgili tartışmalarda ABD örnek gösterilir. Amerika’da mesai süresinin esnek tutulduğu, işten çıkarmanın kolay olduğu, ücretlendirmede katı kurallara saplanıp kalınmadığı ve bunun da ekonomik büyüme hızını ve istihdamı arttırdığı anlatılır. ABD’ndeki işsizliğin nispeten düşük olduğu doğru. Ama çalışmak, hatta birden fazla, iki üç işte çalışmak bile, sınırsız imkanlar diyarında fakir düşmeden yaşamaya yetmeyebiliyor.

Ay sonunu getiremeyenler

Kızarmış tavuk ve patates.. Anında hazırlanıp paketleniyor, ve hemen otomobildeki müşteriye ulaştırılıyor. Kentucky Fried Chicken’in yıldırım servisini mümkün kılan bu sistemi yürütenler, saat ücretiyle çalışan vasıfsız elemanlar. Bu şirket işçisine asgari ücretten bir dolar fazlasıyla saatte 6 dolar 25 cent ödüyor. Ama Marshall Cox bu parayı kazanabilmek için çok ağır şartlar altında söylüyor.:

”Ocağın sıcaklığı 200 derece. Pişirdiklerimiz de 80 dereceyi buluyor. İnsan burada kızarmaya başlıyor. Devamlı sandık kaldırmaktan sırtımız ağrıyor. Aletlerin durmadan ötmesi de baş ağrıtıyor.”

Marshal Cox 24 yaşında ve birçok akranı gibi o da mesleki eğitimini tamamlayıp daha fazla para kazanabilmek için geçici olarak yardımcı işçilik yapıyor. Brenda Arnold ise daha iyi bir gelecek ümitlerini çoktan silmiş. 43 yaşındaki bayan Arnold ailesiyle birlikte Baltimore’un dışındaki küçük bir sitede oturuyor. İnşaat şirketindeki işinden saatte 13 dolar kazanıyor. Kocasının da işi var. İkisinin kazandıkları parayla Arnold ailesi ay sonunu zor getiriyor.:

”İşte şu 14 yıllık her tarafı dökülen beyaz otomobil bizim. İkimiz de çalışıyoruz. Hayatta hiç kredi kartım olmadı. Savurganlık yaptığımızı kimse iddia edemez.”

"Çalışan yoksullar"

Arnoldslar gibi ABD’ndeki bağımlı çalışmak zorunda olanların dörtte biri ‘çalışan yoksullar’ sınıfına dahil. Bu kesim düşük ücret karşılığında devamlı çalışmak zorunda. Yıllık geliri 19 bin doları bulmuyor. Mesaiden sonra ek işlerde çalışıyorlar. Temizliğe gidiyor ya da marketlerde müşterilerin kese kağıtlarını dolduruyorlar. Hasta oldukları ya da otomobilleri arızalandığı zaman bu onlar için iflas anlamına geliyor. Son araştırmalar, iki çocuklu bir ailenin asgari ücretle, zaruri ihtiyaçlarının ancak üçte birini karşılayabildiğini ortaya çıkarmış. Asgari ücretin bir katı fazlasını kazanan Amerikalı bile temel ihtiyaçlarını karşılayabilecek durumda değil.

”Tek başıma ailemi geçindiremezdim. Çift gelire muhtacız. Durum eskkisi gibi iyi değil. Geçinebilmek için canımız çıkıyor. ”

Gelir uçurumu derinleşiyor

Fiyat farkından arındırılmış ücret düzeyinin son yıllarda sürekli düştüğü ABD’nde fakirle zengin arasındaki uçurumun giderek derinleştiğini anlatan Vaşington ekonomik politika enstitüsü direktörü Jared Bernstein şöyle diyor.:

”Fakirliği hangi endekse göre ölçerseniz ölçün, durum eskisinden kötü. İstihdam yaratmayan bir ekonomik büyüme sürecindeyiz. İstihdam kaybı açısından da en kötü dönemlerden birini geçiriyoruz. Üstesinden gelmek zorunda olduğumuz en çetin sorun da bu."

Çalışan fakir sınıfın sosyal güvenlik ağından yararlanma imkanları da kısıtlı. Eyaletlere göre, zaruret içindekilere ya gıda maddesi karnesi dağıtılıyor ya da ayni yardım yapılıyor. Ama bu yardımdan azami beş yıl yararlanılabiliniyor. Durumun düzeleceği de yok. Vaşington yönetimi 5 dolar 15 cent olan asgari ücreti birkaç cent arttırmaya bile yanaşmıyor. Sosyal devletin güçlendirilmesini isteyenlerin başkentte zaten hiç güçlü bir lobisi olmamıştı.