1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

ABD'de kritik seçime doğru

Stefan Heinlein/DW6 Kasım 2006

7 Kasım Salı günü ABD’de Temsilciler Meclisi ve Senato için kısmi seçimler yapılıyor. Aynı zamanda 36 eyalette yeni valiler, pekçok kentte de yerel parlamento seçiliyor. Siyasi gözlemciler Cumhuriyetçi Parti’nin ağır bir yenilgiye uğrayacağını tahmin ediyor.

https://p.dw.com/p/AZdc
Temsilciler Meclisi ve altı yıllığına seçilen ama her iki yılda üçte biri yenilenen Senato’nun yeni üyeleri belirlenecek.
Temsilciler Meclisi ve altı yıllığına seçilen ama her iki yılda üçte biri yenilenen Senato’nun yeni üyeleri belirlenecek.Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Gerek Kongre’nin alt kanadını oluşturan Temsilciler Meclisi gerekse üst kanadı oluşturan Senato’da Başkan George Bush’un Cumhuriyetçi Parti’si halihazırda çoğunluğu elinde bulunduruyor. 435 üyeli Temsilciler Meclisi’nde 230 sandalyaye sahip olan Cumhuriyetçiler, 100 üyeli Senato’da da 55 temsilciye sahip. 7 Kasım seçimlerinde seçmenler, Temsilciler Meclisi’nin tamamıyla Senato’nun üçte biri, yani 33 üyelik için oy kullanacak.

Washington’daki Stratejik ve Uluslararası Araştırmalar Merkezi’nden siyaset bilimci Cathleen Fischer, son kamuoyu yoklamalarından yola çıkarak, seçmenlerin özellikle Temsilciler Meclisi’nde kan değşikliğine gidilmesi yönünde oy kullanacağını tahmin ediyor:“Çok ama çok heyecanlı bir seçim olacak. Son kamuoyu yoklamalarına göre Amerikalıların çoğu özellikle Temsilciler Meclisi’nde güç dengesinin değişmesinden yana. Bu değişimin gerçekleşmesi için Demokratların, Temsilciler Meclisi’nde en az 15, Senato’da da altıüyelik kazanmaları gerekiyor. Tahminimce Senato’da böyle bir değişimin yaşanması hayli zor ama Temsilciler Meclisi’nde Demokratların çoğunluğu ele geçirmeleri kuvvetle muhtemel görünüyor. Belirttiğim gibi seçimler çok heyecanlı geçecek.“

Irak, yolsuzluk ve skandallar

Peki Amerikalılar neden değişim istiyor? Siyaset bilimci Cathleen Fischer’e göre bunda en büyük etken Cumhuriyteçi Başkan Bush’un izlediği politikalara karşı duyulan tepki. Fischer, “Memnuniyetsizlik had safhada. Seçim kampanyası boyunca üzerinde en çok durulan konu Irak savaşı oldu. Buna bağlı olarak Başkan Bush’a olan kamuoyu desteği de azaldı. Seçmenleri çoğu için 7 Kasım seçimi aynı zamanda Irak savaşıyla ilgili bir referandum olma özelliğini taşıyor. Tabii bir de yolsuzluk, seks skandalları, ekonomik sıkıntılar, göç ve işsizlik gibi tartışmalı konular da kampanya boyunca sık sık gündeme geldi,“ diyor.

Seçim kampanyasının bir numaralı konusu olan Irak’la ilgili yakın zamanda bir çözümün ufukta görünmemesi, aslında Cumhuriyetçiler kadar Demokratları da rahatsız eden bir durum. Böyle olunca da kulislerde, Irak konusunda her iki partinin, fikir ayrılıklarını bir kenara bırakıp ortak hareket edebileceği bile konuşuluyor.

Sonuç rotada değişiklik getirecek

Washington Stratejik ve Uluslararası Araştırmalar Merkezi’nden Fischer, sandıktan çıkan sonuca göre bu konuda iki partinin de çok önemli kararlar vereceğini düşünüyor ve “Demokratların, Başkan ve Cumhuriyetçilerle etkin bir işbirliğine girip girmeyeceklerine karar vermeleri gerekecek. Tabi buna Irak konusu da dahil. Tabii siyasi çekişmenin artarak sürmesi de imkan dahilinde. Cumhuriyetçiler de benzer konulara kafa yoracaklardır. Irak konusunda aslında işbirliği yapmaları kaçınılmaz gibi görünüyor. Her iki parti de Baker komisyonunun hazırlayacağı raporu bekliyor. Partilerüstü olan bu komisyon, Irak’taki sorunlara ilişkin bir dizi çözüm önerisi geliştirmek üzere oluşturulmuştu,“ diyerek konuya açıklık kazandırıyor.