1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

060911 Petraeus CIA USA

7 Eylül 2011

ABD’nin önde gelen askerî stratejistlerinden David Petraeus, artık Merkezî Haberalma Teşkilatı CIA’in başkanı. Petraeus'un teşkilat tarihinin ilk asker kökenli başkanı olması, soru işaretlerine neden oluyor.

https://p.dw.com/p/12U3c
Fotoğraf: AP GraphicsBank

Amerikan Merkezî Haberalma Teşkilatı CIA’de yeni bir dönem başlıyor. Afganistan ve Irak savaşlarındaki Amerikan askerî stratejisinin mimarı olan Orgeneral David Petraeus dün yemin ederek CIA başkanlığı görevini üstlendi.

CIA’in Amerikan dış istihbarat servisi olarak yasal çerçevelerle çizilmiş görevi, dış ülkelerin hükümetleri, ekonomileri, muhalefeti gibi konularda istihbarat bilgilerini toplamak ve Washington’daki politikacılara tarafsız rapor ve analizler sunmak. Doğrudan operasyonlar düzenlemek ise temelde ordunun görevi. Hatta 1981 yılından bu yana CIA’in  yurtdışındaki suikast ya da saldırılara doğrudan ya da dolaylı olarak katılması açık bir biçimde yasaklanmış durumda. Bunun tek istisnası, gizli operasyon talimatının Amerikan Başkanı tarafından verilmiş olması. Nitekim 11 Eylül saldırılarının ardından eski Başkan Bush ve şu anki Başkan Obama sık sık bu yola başvurdu.

CIA'in tarafsızlığı tartışması

Washington Post gazetesine göre CIA insansız hava araçları programı ile Afganistan, Pakistan ve son dönemde de Arap Yarımadası’nda, aralarında El Kaide üst düzey mensuplarının yanı sıra sivillerin de bulunduğu 2 bin kişiyi öldürdü. Washington’daki Amerikan Üniversitesi’nden dış politika ve güvenlik uzmanı Profesör Gordon Adams, CIA'in askerî faaliyetlerinin genişletilmesine şüpheli yaklaşıyor ve şunları kaydediyor: ‘’CIA artık kendi insansız hava araçlarını uçuruyor, insanların üzerine ateş açıyor, Hellfire roketleri fırlatıyor ve diğer ülkelere silahlı adamlarını gönderiyor. Ben faaliyetlerin operatif yönünün genişletilmesinin akıllıca olup olmadığı konusunda hiç emin değilim. Çünkü iyi bir karar verebilmenin koşulu, objektif bir analizdir.’’

David Petraeus
David PetraeusFotoğraf: AP



Daha önce Beyaz Saray’ın Durum Değerlendirme Merkezi ve Clinton yönetiminin Ulusal Güvenlik Konseyi’nde de görev yapmış olan Profesör Adams, CIA’in tarafsızlığının doğru siyasî kararlar almadaki önemini vurguluyor. Adams gibi pek çok uzman da CIA’in siyasete tarafsız analizler sunan bir yapıdan, giderek icracı bir tarafa dönüşmesinin tehlikesine dikkat çekiyor.

Petraeus'a dair endişeler

Gordon Adams, CIA’in terörle mücadele faaliyetlerinin son iki buçuk yıldır Petraeus’un selefi Leon Panetta tarafından zaten güçlü bir şekilde siyasîleştirildiğini, ancak Petraeus’un kendisini daha fazla endişelendirdiğini belirtiyor ve asker kökenli yeni CIA Başkanı’nın doktor unvanına rağmen siyasî-analitik alanda hiçbir deneyimi bulunmadığını kaydediyor.

Profesör Adams, CIA içinde Petraeus’a yönelik başka çekincelerin de bulunduğuna işaret ediyor. Petraeus’un ilk asker kökenli CIA Başkanı olduğuna dikkat çeken Adams, şimdiye kadar hiç istihbaratçılık yapmamış bir emekli askere istihbarat çevrelerinde de kuşkuyla bakıldığını kaydediyor. Profesör Adams, ‘’Petraeus’un, teşkilatın faaliyetlerini, CIA’i bir orduya dönüştürecek şekilde etkilemesinden ben de biraz endişeliyim’’ diye konuşuyor.

''Üniformamı evde bırakacağım''

David Petraeus ise bu tür endişeleri yatıştırmaya çalışarak asker üniformasını gerçek anlamıyla evde bırakacağını defalarca yineledi. Petraeus Başkan’a sabahları vereceği günlük güvenlik brifinglerinde eski bir general olarak görüşlerini değil,  CIA uzmanlarının analizlerini sunacağını belirtmişti. Petraeus’un özellikle Afganistan konusunda  vereceği brifingler merak uyandırıyor. CIA daha Temmuz ayında Afganistan’daki duruma ilişkin sunduğu değerlendirme raporunda, ABD’ye yılda 100 milyar dolara ve büyük can kaybına mal olan savaşın en iyi ihtimalle durgunluk noktasına geleceğini bildirmişti. O dönem ISAF birliklerinin komutanı olan Petraeus bu görüşe şiddetle karşı çıkarak savaşın kazanılabileceğini, Afganistan’dan hızla asker çekmenin ölümcül sonuçlara yol açabileceğini söylemişti.

© Deutsche Welle Türkçe


Silke Hasselmann/ Çeviren: Başak Demir


Editör: Beklan Kulaksızoğlu