1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

ABD - İran - Irak üçgeninde neler oluyor?

Peter Phillip / DW20 Mart 2006

İran, komşusu Irak’la ile ilişkileri konusunda Amerikan yönetimiyle görüşmeye hazır olduğunu açıkladı. Irak Devlet Başkanı Celal Talabani, Tahran’ın önerisini olumlu bulduklarını belirtti. ABD-İran-Irak üçgenindeki gelişmeleri DW’den Peter Philipp değerlendirdi..

https://p.dw.com/p/Aa9Q
Irak yönetimi, Tahran'ın diyalog önerisi getirmesinden memnun
Irak yönetimi, Tahran'ın diyalog önerisi getirmesinden memnunFotoğraf: AP

İran ve Amerikan yönetimleri tarafından yapılan açıklamalarda, iki ülke arasında gündeme gelen görüşmenin öyle büyütülecek bir yanının bulunmadığı belirtiliyor. Her ne kadar tartışmalı nükleer program gündeme gelmeyecek bile olsa Washington ile Tahran’ın aynı masada buluşmaya hazır olmasını yine de küçük bir “mucize“ olarak nitelendirmek mümkün.

Söz konusu görüşmeyle ilgili ilk kıvılcım ise Irak tarafından yakıldı. Uzun yıllar İran’da sürgün hayatı yaşayan Irak İslam Devrimi Yüksek Konseyi’nin Şii Başkanı Abdülazik el Hâkim, Tahran’ı böyle bir diyalog başlatmaya çağırdı. Afganistan kökenli olan ve çok iyi dercede Farsça bilen ABD’nin Bağdat Büyükelçisi Zalmay Halilzad’ın da desteklediği bu öneri, gerek Washington gerekse Tahran yönetimleri tarafından da olumlu karşılandı.

Benzer çıkarlar söz konusu

Aslında bu görüşme önerisini kabul etmekle, gerek ABD gerekse İran, herkes tarafından bilinen ancak bir türlü dile getirilmeyen bir tezi doğrular nitelikte: Farklı nedenlerden kaynaklansa da İran ve ABD’nin Irak’la ilgili benzer çıkarları söz konusu!

Bu nedenle ikisi de Irak’ın bir an önce istikrar ortamına kavuşmasını istiyor. Amerikan hükümeti, Irak politikasının doğruluğunu ispatlamayı, İran ise komşusundan kendisine yönelik olası bir tehditten emin olmayı amaçlıyor. Buna ilaveten Tahran yönetimi, Irak’ın demokratik bir yapıya kavuşmasının, yakın bağlar içinde bulunduğu bu ülkedeki Şiiler’in de yararına olduğuna inanıyor.

İkili ilişkiler

İran ve ABD arasında planlanan görüşmelerin, iki ülkenin birbirleriyle ilişkilerinin geleceği açısından olduğu kadar diğer bölge ülkeleri açısından da büyük önem taşıdığı su götürmez bir gerçek. Nitekim bunun bilincinde olan ABD’nın Irak Büyükelçisi Halilzad da bölge ülkelerini Irak’ta istikrarın sağlanması ve ülkenin yeniden imarına yönelik faaliyetlere daha fazla destek vermeye çağırarak “bu sizlerin de çıkarına olacaktır“ mesajını vermeye çalışıyor.

Dolaylı yollardan da olsa ABD ve İran’ın son dönemde Irak’la izledikleri politika da bugün gelinen noktada etkili oldu. Örneğin İran, Irak’ın yeniden yapılandırılması için düzenlenen donör ülkeler konferansına katılarak malî yardım teklifinde bulundu. Washington yönetimi ise her ne kadar Irak’taki silahlı militan grupların İran tarafından desteklendiğini ileri sürse de Tahran ile yaşanan nükleer krizin sıcak çatışmaya dönüşmesini istemiyor. Zira böyle bir durumunda ateşin İran’dan Irak’a da sıçraması kuvvetle muhtemel ve ABD bu tehlikenin bilincinde.