ABD imaj tazeleme peşinde
30 Mart 2006ABD, büyük bir imaj problemiyle karşı karşıya. Ülkenin önde gelen kamuoyu araştırma kuruluşları Batı Avrupa, Orta ve Yakın Doğu ile Asya’daki Amerika aleyhtarlığının Irak savaşıyla doruğa çıktığını ve yıllardır aynı yoğunlukta devam ettiğini saptamışlar. Ama her derde deva bulmakta usta olan Amerikalılar boş durmuyorlar. Eski başkanlık danışmanlarından Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Karen Hughes, ülkenin imajını parlatmak için kolları sıvadı.
Bakanlıkta kurulan merkezde, her sabah saat 04.30’dan itibaren yerli ve yabancı medyanın yayınları taranıyor ve ABD açısından olumsuz haberlere en kısa zamanda nasıl tepti gösterilebileceği araştırılıyor. ABD’ni kötü itibarına anında karşılık vermesi için kurulan merkezin başkanı Karen Hughes, görevlerini “ABD’nin misafirperver bir ülke olarak kalması çok önemli” diye özetliyor.
İşkence fotoğrafları
Ebu Gureyb’de işkence görmüş Iraklılar’ın resimlerine ilişkin değerlendirmesinde ise Hughes, “Bir fotoğraf bin kelimeye bedeldir. Bu korkunç resimlerin ağır bir suçu belgeleyen dökümanlar olarak algılanmasını umarım” dileğinde bulunuyor.
İmaj tazeleme uzmanı Hughes, Ebu Gureyb ve Guantanamo’da yapılan insanlık dışı muameleye siyasi sorumluluların göz yummuş olmasını da esefle karşıladığını belirterek şöyle diyor: “Dünya kamuoyunun bu resimlere saplanıp kalması, yönetim olarak bizi çok üzüyor. Herkesin gözünün önüne elleri kelepçeli esirler geliyor. Ama Guantanamo’daki müminlerin artık günde beş defa namaz kkılabilmeleriyle kimse ilgilenmiyor.”
ABD kolları sıvamış durumda
ABD yeniden itibar kazanabilmek için elinden geleni yapıyor. Resmi görevliler Arap medyasına sürekli demeç veriyor ve hatta Katrina Kasırgası’nın ardından kentin yeniden imarına katkıda bulunan ülkelerde caz konseri vermek üzere New Orleans’lı bir orkestranın turneye çıkarılması da düşünülüyor.
Ama “Gördüklerinizin dışında bir de iyi Amerika var” mesajını yaymanın ne kadar zor olduğunu Karen Hughes de teslim ediyor: “Görevdeki yönetime ve dolayısıyla bana kalan üç yılda artık fazla bir şey değiştiremeyiz. Ben burada sadece temeli oturtmaya çalışıyorum.”