1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

ABD derin bir nefes aldı

Daniel Scheschkewitz10 Ağustos 2005

Amerikan Uzay Gemisi Discovery, görevini başarıyla tamamlayarak, dünyaya döndü. Bu uçuş, tüm aksaklıklara rağmen şunu gösterdi: Amerika Birleşik Devletleri, uzay yarışına yeniden katıldı. DW Washington bürosundan Daniel Scheschkewitz’in konuyla ilgili yorumu:

https://p.dw.com/p/AZuW

Uzay boşluğunda yedi milyon kilometre ve gerilimli 14 günün ardından Discovery güvenlik şekilde dünyaya geri döndü. İnsanoğlunun uzayın derinliklerine dalmasının yaratmaya devam ettiği hayranlık, bu görev sırasında dünyanın dört köşesine yayıldı. Bunun en başta gelen nedeni acı anılardı. İkibuçuk yıl önce atmosferde korlaşan uzay gemisi Columbia’nın bıraktığı anılar. Şimdi Amerika uzaya başarıyla geri döndü.

Peki NASA, aradan geçen zamanı değerlendirdi mi? Discovery’nin kalkışının hemen ardından kuşkular doğdu. Çünkü yine geminin yakıt deposunun izolasyonundan bir bölüm koptu ve astronotların güvenli şekilde geri dönüşleri, geçici olarak da olsa, tehlikeye girdi. NASA sorunu çözemediği için, uzay programı şimdilik donduruldu. Bu programda astronotların güvenliği her şeyden önemli kabul ediliyor.

Bütün bunlar, Discovery’nin görevini aslında büyük bir başarıyla tamamladığını unutturuyor. Hem Uluslararası Uzay İstasyonu’na kenetlenme manevrası, hem de arızalanan ısı izolasyonunun uzay boşluğunda riskler taşıyan tamiri başarılı oldu.

Yedi kişilik mürettebat, bu deneme uçuşundan uzay programına ilettiği verilerle, NASA mühendislerine yakıt deposundaki sorunu gerçekten çözme olanağı da sağladı. Şunu unutmamak gerek: Uzay uçuşları tehlikeli ve öyle kalmaya da devam edecek. Şu ana kadar 125 insanlı uçuş gerçekleştirildiği halde. Evet, dünya çapında teröre karşı mücadelenin sürdüğü, Irak’ta ve başka ülkelerde hergün askerlerin yaşamını yitirdiği bu günlerde, Amerika’da da bu pahalı uzay uçuşlarının şart mı olduğu sorusu sık sık soruluyor.

Fakat, otuz yıldır yapılan insanlı uzay uçuşları bugüne kadar insanlığa az şey kazandırmadı. Gelecekte uzayın başka katmanlarına yapılacak yolculukların neler getireceği de daha bilinmiyor.

Hem Avrupa’nın uzay programı da ancak Amerikalılar'la işbirliği yapılırsa gerçekleşebilir. Uluslararası Uzay İstasyonu’nun inşasında gereken malzemenin nakliyatı söz konusu olduğunda, „space shuttle“ programının alternatifi yok. Aksi halde, Avrupa’nın araştırma laboratuvarı Columbus da, kullanılmadan teknik müzesini boylar. O zaman bize sadece, bu başarılı uçuş ve mürettebatın sağ salim geri dönmesi nedeniyle Amerika Birleşik Devletleri’ni tebrik etmek düşer.