1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

ABD BM'yi istemiyor

Rainer Sütfeld7 Aralık 2004

ABD’de, BM’de patlak veren Petrol Karşılığı Gıda skandalı nedeniyle tepkiler büyüyor. Bu nedenle BM merkezinin ABD’den başka bir ülkeye nakledilmesi yönünde başlatılan kampanya, her geçen gün daha fazla destek bulmaya başladı...

https://p.dw.com/p/Ab2b
New York Eyalet Senatosu, BM merkez binasında tadilat yapılmasına ilişkin tüm projeleri durdurdu...
New York Eyalet Senatosu, BM merkez binasında tadilat yapılmasına ilişkin tüm projeleri durdurdu...Fotoğraf: AP

Özellikle Amerikan Fox televizyonu gibi muhafazar çizgideki medya kuruluşlarının bugünlerde odaklandığı en önemli konu, BM Genel Sekreteri Kofi Annan’ın oğlunun da adının karıştığı yolsuzluk skandalı. Yapılan yayınlarda, Irak’taki Petrol Karşılığı Gıda Programı için öngörülen 21 milyar doların, başka kanallara aktarıdığı şeklindeki iddialar ”insanlık tarihinin en büyük soygunu” olarak değerlendiriliyor.

Ancak şu ana kadar kanıtlanan tek nokta, Irak’ın, 1996-2003 yılları arasında süren BM programı çerçevesinde yaptığı ithalatı denetlemekle görevli Cotecna adlı İsviçre firmasında danışman olarak gözüken birine, her ay 2500 dolar ödenmiş olması. Bu kişinin de BM Genel Sekreteri’nin oğlu Kojo Annan olması, olaya daha da farklı bir boyut kazandırıyor.

Araştırmalar sonucu Kojo Annan’a 2500 dolar aylık tutar, sözleşmesinde belirtildiği gibi 1999 yılı sonuna kadar değil de 2004 yılının Şubat ayına kadar ödendiği ortaya çıktı. Bu gelişmeler karşısında Koffi Annan şaşkınlığa uğradığını söylese de Washington’daki muhafazakar çevreler Annan’ın bu durumda görevinden istifa etmesi gerektiğini savunuyor.

Tadilat çalışmaları durdu

İşte böyle bir ortamda, BM’nin New York’taki merkezinden başka bir ülkeye nakledilmesini isteyenlerin başlattığı kampanya da giderek daha fazla ilgi görüyor. New York Eyalet Senatosu, BM merkez binasında tadilat yapılmasına ilişkin tüm projeleri durdurdu. Belediye Meclisi’nin de 15 Aralık’ta yapacağı toplantıda, BM’nin yeni bina yapımı ve mevcut binaların tadilatına ilişkin planlara onay vermeyeceğine kesin gözüyle bakılıyor.

Ancak Kofi Annan’ın tek derdi, şahsı ve başkanı olduğu teşkilatla ilgili iddia ve kampanyalar değil. BM’nin en yüksek mercii ve karar organı olan Güvenlik Konseyi’nde yapısal reforma gidilmesi yönündeki talepler ve bu konuda söz sahibi olmak isteyen ülkelerin yaşabilecekleri olası hayalkırıklıkları, Genel Sekreter’in çözmesi gereken bir başka ”çok bilinmeyenli denklem.”

Bu amaçla oluşturulan 16 kişilik bağımsız bir komisyon da çalışmalarını tamamladı ve Kofi Annan’a bir rapor sundu. Örgütün 59 yıllık tarihindeki en kapsamlı değişiklik önerilerini içeren raporda, halen beşi daimi olmak üzere, toplam 15 üyesi bulunan Güvenlik Konsey’in üye sayısını 24’e çıkarılması önerildi. Ancak özel komisyon üyeleri, bunun nasıl yapılacağı konusunda görüş birliğine varamadı.

Tepkiler artıyor

Amerikan kamuoyunda hakim olmaya başlayan ”BM dışarı!” şeklindeki genel kanının daha da güçlenmesi ve bunun Bush yönetimi içinde de kabul görmesi durumundaysa tüm bu reform çabaları önemini yitirecek gibi görünüyor. BM’nin gerçekten de New York’tan ”kapı dışarı edilmesi” bazı çevrelerce ”ölüm fermanı” olarak nitelendiriliyor. Belki bu biraz abartılı, ama ABD’nin temsil edilmediği bir BM merkezinin, örneğin Paris’e taşınması gibi senaryolar, teşkilatın geleceği açısından pek de parlak olmasa gerek.