1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

AB Şafak’in beraatinden memnun

Şebnem Aksoy, Susanne Güsten, Ajanslar21 Eylül 2006

Elif Şafak’ın yargılanması son birkaç haftadır hem Türkiye hem AB gündemini meşgul ediyordu. AB, Şafak’ın beraat kararını olumlu karşıladı, ancak “ifade özgürlüğünü sınırlayan 301. maddenin değişmesi gerektiği" konusundaki uyarısını yineledi. Öte yandan Şafak’a dava açılmasını sağlayan avukat Kerinçsiz temyize gideceklerini bildirdi.

https://p.dw.com/p/AZhM
Şafak, suç unsurları oluşmadığı ve yeterli delil bulunmadığı gerekçesiyle beraat etti.
Şafak, suç unsurları oluşmadığı ve yeterli delil bulunmadığı gerekçesiyle beraat etti.Fotoğraf: AP

Baba ve Piç adlı son romanında “Türklüğü alenen aşağıladığı” iddiasıyla, TCK 301. maddesinden yargılanan yazar Elif Şafak, iddianamede belirtilen suç unsurlarının oluşmadığı gibi yeterli delil de bulunmadığı gerekçesiyle, Beyoğlu 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk duruşmasında beraat etti.

İfade özgürlüğünü sınırladığı gerekçesi 301. maddenin değiştirmesini isteyen AB, “Şafak'ın beraat haberinin memnuniyetle karşılandığını” belirterek, yeniden 301. maddesinin değiştirilmesini istedi. AB Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn'in sözcüsü Krizstina Nagy, yaptığı açıklamada, Şafak'ın beraat etmesinin olumlu bir gelişme olduğunu söyledi. "Buna rağmen ceza kanununun 301. maddesi, ifade özgürlüğüne ciddi bir tehdit oluşturuyor" diyen Nagy, AB standartlarına ulaşılması için bu ve benzeri "muğlak dille kaleme alınmış maddelerin değiştirilmesi gerektiğini" belirtti. Sözcü Nagy, AB Komisyonu’nun Türkiye'deki gelişmeleri izlemeyi sürdüreceğini ve Kasım ayında yayımlanacak ilerleme raporunda bunlara yer verileceğini sözlerine ekledi.

Erdogan'a çağrı

Elif Şafak yeni doğum yaptığı için duruşmada hazır bulunmadı, avukatı tarafından temsil edildi. Duruşmayı, Dünya Yazarlar Birliği (PEN) temsilcilerinden bazıları ve avukatların yanı sıra Türkiye-Avrupa Birliği Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Joost Lagendijk de izledi. Duruşmaya korumalarıyla giren Lagendijk, kararın ardından güvenlik gerekçesiyle bir süre adliye binasında tutuldu. Duruşma sonrası Hilton Oteli'nde basın toplantısı düzenleyen Lagendijk, ''Şafak'a destek olmak için buradayım, bu açık. Bütün Avrupalı parlamerterler adına bir romanın mahkemede yargılanıyor olmasını anlaşılmaz bulduğumu söylemek istiyorum. Ama beraat kararının çıkması sevindirici. Hakimin bir yazarın romanından ötürü yargılanmasını reddetmesi çok olumlu bir gelişme. Böyle bir yargılamayı yapmanın bir hata olacağını gösterdiler,'' diye konuştu.

Türk hükümetinin ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bir an önce harekete geçmesi gerektiğini savunan Lagendijk, ifade özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılmasını istedi. Lagendijk, şunları kaydetti:''Bu konuda kişisel bir deneyim yaşamış biri olarak hala nasıl harekete geçmiyor anlamıyorum. Kendisi de aynı durumda kalmıştı. Hükümetin bunu anlamasını sağlamak için ağırlığını koymalı, bunun Türkiye'nin çıkarlarını zedelediğini anlamalarını sağlamalı. Şafak'ın beraati, hükümeti 'bakın bir şey olmadı' demeye sevk etmemeli. Çünkü 301. madde var oldukça böyle davalar açılacak ve bu madde Türkiye'nin AB yolunda çıkarlarını her zaman zedeleyecek. Hükümet, 301'i tamamen kaldırmalı.''

Temyiz yolu görünü

Şafak’a karşı açılan davaya neden olan şikayet, Büyük Hukukçular Birliği Başkanı avukat Kemal Kerinçsiz tarafından yapılmıştı. Kamuoyu Kerinçsiz'i, başta Orhan Pamuk davası olmak üzere 301. madde nedeniyle açılan çok sayıda davanın şikayetçisi ve AB karşıtı olarak tanıyor. Dava sonrası Beyoğlu Adliyesi önünde basın mensuplarına açıklama yapan müşteki Kerinçsiz, Şafak hakkında verilen beraat kararı için temyize gideceklerini bildirdi. Kerinçsiz, davanın siyasi iktidar tarafından yönlendirildiğini ileri sürerek, Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eş Başkanı Joost Lagendijk ve birkaç parlamenterin duruşmaya gelerek hakim ve savcıları tesir altına aldığını savundu.

2005 yılından bu yana 301. maddeden açılan dava sayısı yüzü geçti. Türkiye’de Elif Şafak ile aynı yolu aşındıranlar arasında onlarca aydın var. Yazar Orhan Pamuk ve Agos gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink ilk akla gelenler. Elif Şafak davasında diğer davalardan ayrışan nokta ise yazarın dava konusu olan ifadeyi, romanındaki bir karakterin ağzından aktarmış olması.

Bahçede arbede

Bu arada, duruşmanın hemen ardından Büyük Hukukçular Birliği’nden avukat Hanifi Altaş, aralarında Kemal Kerinçsiz'in de bulunduğu bir grup avukat adına adliye önünde yaptığı açıklamada, duruşmada Lagendijk'in mahkemeyi tesir altında bıraktığı gerekçesiyle dışarı çıkarılmasını talep ettiklerini, ancak bunun reddedildiğini anlattı. Bunun üzerine mahkemenin objektif olamayacağı ve iradesine gölge düşüreceği gerekçesiyle hakimin çekilmesi talebinde bulunduklarını dile getiren Altaş, bunun da reddedilmesinden sonra savcılığın, önceden hazırlandığını düşündükleri ve beraat istemini içeren mütalaayı sunduğunu kaydetti. Avukat Altaş, bunun üzerine ''mahkemenin kararı belli olmuştur'' diyerek duruşmadan çekildiklerini açıkladı.

Basın açıklaması sırasında adliye bahçesinde bulunan başka bir gruptan sözlü sataşma oldu. Avukatların da karşılık vermesi üzerine iki grup arasında arbede yaşandı. Bu sırada bir kişi polis tarafından gözaltına alındı. Polis ekipleri, olay yatıştıktan sonra Kemal Kerinçsiz ve diğer avukatları adliye bahçesinin dışına çıkardı.

Hukukçulardan 301’e eleştiri

301. maddeyle ilgili temel eleştiri, bu maddenin, hem Türkiye’nin de taraf olduğu uluslarararsı sözleşmelerce hem de Anayasa tarafından güvence altına alınan düşünce ve ifade özgürlüğü hakkına sınırlama getirdiği şeklinde. TÜSİAD’ın Brüksel Temsilcisi Bahadır Kaleağası da 301. maddenin Türkiye’nin imajına zarar verdiği görüşünde. Bazı hukukçular 301. maddenin değişmesi gerektiğini belirtirken, bazı hukukçulara göre ise sorun normatif olarak maddenin kendisinde değil, uygulama şeklinde. Ceza Hukuku Profesörü Bahri Öztürk, 301. maddenin kapsamındaki “aşağılama” suçunun, uygulamada, eleştiriyi dahi kapsayacak kadar geniş yorumlandığı görüşünde.

301 konusunda hükümet içinde de bir mutabakat yok. Son günlerde Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ve Devlet Bakanı Ali Babacan maddenin değişebileceğine ilişkin mesajlar verirken, Adalet Bakanı Cemil Çiçek ise önceki gün meclisin böyle bir gündemi olmadığını açıkladı. TBMM Anayasa Komisyonu’ndan Burhan Kuzu ise yasada maddeyle ilgili değişiklik yapma fikrinin, yüksek sesle dile getirildiğini belirtti. Kuzu, Alman Ceza Kanunu’nda da halkı kışkırtmaya ilişkin maddeler bulunduğuna dikkat çekti.