1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

AB Zirvesi'nden "üç C" politikası çıktı

Baha Güngör / DW15 Aralık 2006

AB liderleri, Brüksel’deki zirvede AB’nin genişleme politikasına ilişkin “Üç C” politikasını benimsediler. Zirvenin sonuç bildirgesinde Türkiye’den ise tek bir cümleyle bahsedildi ve müzakerelerin kısmen askıya alındığı kararının onaylandığı belirtildi. Brüksel’den Zeynep Gürcanlı bildiriyor...

https://p.dw.com/p/AZaK
Almanya Başbakanı Merkel, Finlandiya'dan dönem başkanlığını devralacak
Almanya Başbakanı Merkel, Finlandiya'dan dönem başkanlığını devralacakFotoğraf: AP

Avrupa Birliği üyesi ülkelerin liderleri Brüksel’de bir araya geldikleri yılın son zirveside, bundan sonraki genişlemelerin "üç C" politikası çerçevesinde gerçekleştirilmesini kararlaştırdı. AB'ye üyelik müzakerelerini sürdüren Türkiye'yi de çok yakından ilgilendiren "üç C" politikası, üç unsurdan oluşuyor.

Toplam 33 sayfa uzunluğunda olun sonuç bildirgesinde Türkiye tek cümleyle yer aldı. “Genişleme stratejisi” ile ilgili bölümde iki satırdan oluşan tek bir cümlede Türkiye’den bahsedildi ve Avrupa Konseyi’nin 11 Aralık 2006 tarihinde Genel İşler Konseyi’nin vardığı sonuçlara katıldığı vurgulandı.

Birinci C: Birliği sağlamlaştırma

Liderlerin kabul ettiği “Üç C” politikasının ilk C’sinde, AB üyesi ülkeler, üye sayısı Bulgaristan ve Romanya'nın katılımıyla 27'ye çıkan Birliğin, yeni üye almadan önce "kendi evini temizlemesi gerektiği" üzerinde anlaştılar. AB, Türkiye ya da Hırvatistan gibi müzakereleri sürdüren ülkeleri kabul etmeden önce, kendi "işleyişini" düzene koyacak. Bu çerçevede öncelikle Fransa ve Hollanda'da yapılan referandumlarla reddedilen AB Anayasa'nın "nasıl yeniden gündeme getirileceği" ve tüm ülkeler tarafından "onaylanmasının sağlanacağı" üzerinde durulacak.

Yine AB'nin "daha verimli işlemesi" adına, "daha kolay karar almasını ve uygulamasını" sağlayacak reformlar hayata geçirilecek. Türkiye'nin üyeliği ise Ankara AB'nin tüm şartlarını çok kısa sürede yerine getirse bile, ancak AB içindeki bu reformlar "tam olarak" hayata geçtikten sonra gerçekleşebilecek.

İkinci C: Şartların yerine getirilmesi

AB liderlerinin genişleme politikası konusunda bundan sonra uygulamaya karar verdikleri "ikinci C politikası" ise bundan böyle aday ülkelere yönelik kuralların "tam olarak uygulanması" anlamına geliyor. AB, önce Kıbrıs’ın da içinde olduğu 10 ülkeye, ardından da Romanya ve Bulgaristan'a AB üyeliği için daha müzakereler sürerken "kesin tarih" vermişti. Bu tarihe bağlı kalınması için de aday ülkelerin "bazı eksiklikleri görmezden gelinmiş", bu eksikliklerin "üyelikten sonra tamamlanabileceği" fikriyle hareket edilmişti. Şimdi koyulan "conditionality- yani şartları tam olarak yerine getirme" kuralı çerçevesinde, bundan böyle aday ülkelerin Birlik'e katılımı konusunda önceden "kesin tarih verilmeyecek."

Aday ülke ancak "tüm şartları yerine getirdikten sonra", ne zaman üye olacağına karar verilecek. Bu çerçevede, "üyelik sürecinin tamamlanma hızı" da "aday ülkenin reformları yerine getirme hızına" bağlanıyor. Ancak getirilen "olumsuz şartlar" bu kadar da değil. Aday ülke, "tüm şartları yerine getirse bile", bir de AB'nin "yeni gelecekleri hazmedip hazmedemeyeceğine" bakılacak. Yani, "Türkiye tüm şartları yerine getirse bile", üye olmak için "AB'nin de kendisini hazır hissetmesini" bekleyecek.

Ancak, AB liderleri "aday ülkelere bundan sonra kesin tarih verilmemesi" kararı almadan hemen önce, üyelik müzakerelerine Türkiye ile birlikte başlayan Hırvatistan'a tarih verdiler. Avrupa Parlamentosu Başkanı Borell zirvenin başlamasından önce düzenlediği basın toplantısında, Hırvatististan'ın üyeliği için açıkça "2009" tarihini verdi. Türkiye'nin üyeliği konusunda ise, tarih vermek bir yana, hiçbir AB yetkilisi konuya değinmemeyi tercih etti.

Üçüncü C: AB hükümetleri ile halklar arasında iletişim

AB zirvesinde genişleme stratejisi konusunda karara bağlanan "üçüncü C politikası" çerçevesinde ise asıl görev, AB üyesi ülkelerin hükümetlerine düşüyor. AB ülkeleri, bundan sonra, aralarında Türkiye'nin de bulunduğu ülkelerin üyeliği konusunda, kendi halklarını hazırlamak için "daha fazla gayret harcamayı" taahhüt ediyorlar.

Türkiye bir cümlede geçiyor

AB liderler zirvesinin ardından yayınlanan sonuç bildirgesinde, Türkiye'ye sadece bir tek cümle ayrıldı. AB liderleri Türkiye bölümünde sadece, "AB Dışişleri Bakanları'nın 11 Aralık'ta aldıkları karara bağlı olduklarını" vurguladılar.

AB Dışişleri Bakanları 11 Aralık'ta Brüksel'de yaptıkları toplantıda, Türkiye ile üyelik müzakerelerinin 8 başlıkta dondurulmasına karar vermişler, görüşmeye açılacak diğer başlıkların da "kapatılmasını" da "larını Rumlar'a açmasına" bağlamışlardı. Bu çerçevede, Türkiye "limanlarını açana" kadar, Malların serbest dolaşımı, hizmetlerin serbest dolaşımı, mali hizmetler, tarım ve kırsal kalkınma, balıkçılık, ulaştırma politikası, gümrük birliği, dış ilişkiler başlıklarında müzakere yapılmayacak.

Batı Balkanlara vize kolaylığı

AB zirvesinde, genişleme stratejisi çerçevesinde, Makedonya, Sırbistan, Karadağ gibi, Birlik'e üye olmayan "Batı Balkan ülkelerine" vize kolaylığı getirilmesi de kararlaştırıldı. Türkler'e yönelik vize sisteminde kolaylaştırmaya ilişkin AB liderler zirvesi sonuç bildirisinde hiçbir ayrıntı yer almadı.