1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

AB vergisi tartışma yarattı

11 Ağustos 2010

Avrupa Birliği'nde son dönemlerde artan giderlerini finanse edebilmek için yeni kaynak bulmuş gibi görünüyor. Birlik bünyesinde ilk kez üye devletlerin vatandaşlarından doğrudan vergi alınması tartışmaya açıldı.

https://p.dw.com/p/OiXk
Fotoğraf: picture alliance / dpa / DWMontage

Yunanistan krizinin ortaya çıkmasından bu yana AB’de mali reform tartışmaları yapılıyor. AB Komisyonu’nun Ekonomik ve Mali İşlerden Sorumlu üyesi Olli Rehn de birkaç hafta önce yaptığı açıklamada, reformların önemine vurgu yapmıştı: "Ek vergi konsolidasyonu, yapısal reformlar ve kalıcı büyüme olmaksızın, sosyal piyasa ekonomisi sistemimizin geleceğini riske atmış oluruz."

AB ülkeleri bütçe açıklarını kapatabilmek için öncelikle tasarruf yolunu seçiyor. Kamu harcamalarında yapılan kısıtlamalar yeterli olmayınca ek vergiler getiriliyor. Bu sadece AB üyelerinin değil, benzer sorun yaşayan tüm ülkelerin izlediği bir yol. Ancak vergi koymak isteyen bir devlet değil de kurum olunca tepkiler de gecikmedi. AB, üye ülkelerdeki vatandaşlardan doğrudan vergi alınması önerisiyle ilk kez bir devlet gibi hareket etme eğilimi gösterdi.

AB’nin eylül ayında tartışmaya açması beklenen planda, hava yolu taşımacılığı, finans işlemleri ve karbondioksit salınımı ticaretine vergi getirilmesi öneriliyor.

Bütçe yedi yılda bir belirleniyor

AB’nin merkezi bütçesinin dörtte üçü, doğrudan ulusal bütçelerden karşılanıyor. Bütçe her yedi yılda bir belirleniyor. Örneğin gelecek dönem yani 2014-2020 yılları arasındaki bütçenin 1 trilyon euro olması planlanıyor. Avrupa Komisyonu, uzun süredir bağımsızlığını artırmak için “kendi kaynaklarına” yani ayrı bir vergi gelirine sahip olmak istiyor. Ancak üye ülkeler şimdiye kadar bu talebi hep geri çevirdi. AB Komisyonu'nun bütçeden sorumlu üyesi Janusz Lewandowski, ekonomik krizin etkisiyle, çoğu ülkenin üzerilerinden yükün alınmasını istediğini söyledi ve bunun birliğin kendi kaynaklarına sahip olması düşüncesine kapı açtığını belirtti. Doğrudan alınacak vergilerin, üye ülkelerin AB'ye yıllık ödemelerini azaltacağı düşünülüyor.

Teklif edilen üç vergi kaynağıyla finanse edilmesi planlanan belirli kalemler var. Örneğin salınım ticaretinden elde edilecek vergi, yoksul ülkelerin iklim değişimiyle mücadelelerine yardım etmek, havayolu vergisi, Birliğin uluslararası kalkınmaya katkısının, finansal işlemler vergisi ile de gelecekteki olası banka kurtarma operasyonlarının finanse edilmesi planlanıyor.

Güçlü üyelerden sert tepki

Ancak AB’nin en güçlü üyeleri İngiltere, Almanya ve Fransa’dan vergi planlarına sert tepkiler geldi. İngiltere, bu konudaki her türlü girişimi veto edeceğini açıklarken, Fransa ise bu fikri zamansız olarak değerlendirdi. Almanya da AB genelinde vergi uygulaması planlarına karşı çıktı. Hrıstiyan Birlik Partileri'nin meclis grubu sözcüsü Leo Dautzenberg, “AB vergisi” diye bir şeyin olmayacağını, AB finansman sistemini değiştirmeye kesinlikle gerek olmadığını söyledi. Yine de AB Komisyonu'nun bütçeden sorumlu üyesi Lewandowski, yakında Avrupa başkentlerinde bir ikna turuna çıkmayı planlıyor.

AB Komisyonu'nun bütçeden sorumlu üyesi Janusz Lewandowski
AB Komisyonu'nun bütçeden sorumlu üyesi Janusz LewandowskiFotoğraf: AP
AB Komisyonu’nun Ekonomik ve Mali İşlerden Sorumlu üyesi Olli Rehn
AB Komisyonu’nun Ekonomik ve Mali İşlerden Sorumlu üyesi Olli RehnFotoğraf: AP


© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Başak Sezen (DW/ots/dpa/AFP)

Editör: Murat Çelikkafa