1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

AB - Rusya Zirvesi öncesinde Baltık krizi

Bernd Riegert / DW9 Mayıs 2005

Rusya – AB Zirvesi, yarın Rusya başkenti Moskova’da yapılacak. Ancak AB liderlerinin Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yapacakları buluşmanın üzerinde kara bulutlar dolaşıyor. Nedeni ise Baltık ülkeleriyle Rusya arasında yaşanan gerginlik. DW Brüksel Temsilcisi Bernd Riegert’in haberi...

https://p.dw.com/p/Aaqq
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Baltık ülkelerinin taleplerinden rahatsız.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Baltık ülkelerinin taleplerinden rahatsız.Fotoğraf: AP

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, üç Baltık devletinin Sovyetler Birliği’ne dahil edilmesinin Estonya, Litvanya ve Letonya’nın işgali anlamına gelmediğini savunuyor. ABD Başkanı George Bush’tan destek alan Baltık ülkelerinin liderleri ise 1945 yılının Mayıs ayında nasyonal sosyalist diktadan kurtulup Sovyet tahakkümü altına girdiklerinin resmen tanınmasında ısrar ediyorlar.

AB Komisyonu, II. Dünya Savaşı’nın sona erişinin 60. yıldönümü dolayısıyla yayınladığı bildiride bir yıldır Birlik üyesi olan Baltık ülkelerinin görüşlerine destek veriyor. Birlik yetkilileri, daha geçen haftaya kadar bu hassas konunun Moskova Zirvesi’nde ele alınmayacağını belirtiyorlardı. Ancak, Rusya ile üç Baltık devleti arasındaki sınırların resmen onaylanmasının söz konusu olduğu buluşmada, ilhak ve Rusya’nın tarihi tahrif etme girişimlerinin dile getirilme ihtimali arttı.

Rusya Dışişleri Bakanlığı, Moskova’daki rutin buluşmadan büyük şeyler beklenmemesi gerektiğini belirtirken Birlik Komisyonu Başkanı Jose Barroso, Devlet Başkanı Putin ile yaptığı öngörüşmelerden, AB-Rusya Zirvesi’nin ikili ilişkileri bir üst seviyeye çıkaracağı sonucuna vardığını açıklamıştı.

Karşılıklı beklentiler

AB, dört ortaklık alanının gerçekleştirilmesiyle ilgili takvime bağlı kalınmasını istiyor. Bu işbirliği alanları, ekkonomi, hukuk ve iç politika ile dış güvenlik ve bilim. 2003 yılında startı verilen bu işbirliği paketi, ayrıntılar üzerindeki anlaşmazlık yüzünden ilişkilerin soğumasına neden olmuştu.

Rusya ise vatandaşlarının AB ülkelerine seyahat etmesinin kolaylaştırılmasını istiyor. AB de bunun için AB ülkelerine kaçak girenleri Rusya’ya iade edebilmek şartıyla vize kolaylığını gündeme getirebileceğini söylüyor. Dış politikada AB, Kafkasya’daki krizlerin barışçı çözüme kavuşturulmasında Rusya’ya yardımcı olmak istiyor.

Başkan Putin’in danışmanlarından Sergey Yastrzembski, AB’nin Çeçenistan meselesini artık telaffuz etmediğini söylüyor. 1999 yılından bu yana Çeçenistan’a 148 milyon Euroluk insani yardım yapan ve 800 bin Çeçen mülteciden 200 bininin Birlik ülkelerinde yaşadığını tahmin eden Brüksel, Nisan ayı başında Çeçenistan’daki mazlumlara 22,5 milyon Euroluk ek yardım yapılmasını kararlaştırmıştı. Bu nazik konular şimdi zirve gündemine “ortak komşuluk” başlığı altında giriyor ve Rus yönetiminin nüfuz bölgeleri üzerindeki iddiasından vazgeçmesi Birlik komisyonu tarafından başarı olarak değerlendiriliyor.

Ekonomik ilişkiler ve demokrasi

Ekonomik işbirliği ve bilim adamı mübadelesinde ise pürüz çıkmıyor. Karşılıklı gümrük duvarlarının alçaltılması, Rusya’nın Dünya Ticaret Örgütü üyeliğinin AB tarafından desteklenmesi ve Sibirya üzerinden transit uçuş yapan ticari havayolu şirketlerinin astronomik geçiş ücretinden kurtarılması, gündemdeki konular.

AB, Rusya’nın demokrasi açığından ve bu ülkedeki rejimin güdümlü demokrasi olarak adlandırılabileceğinden söz etmiyor. Eleştirinin Rusya’yı somut anlaşmalardan caydırabileceği, Brüksel’de açıkça dile getiriliyor. Kısacası Avrupa Birliği stratejik ortağını kızdırabilecek her türlü yaklaşımdan özenle kaçınıyor.