1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

AB, Roman sorununa çözüm arıyor

Goran Goic / Deutsche Welle8 Aralık 2008

Avrupa sınırları içinde yaklaşık 12 milyon civarında Roman yaşadığı tahmin ediliyor. AB, Romanların toplum içindeki konumunun iyileştirilmesi ve ekonomik hayattaki etkinliğinin artırılması için yeni adımlar atıyor.

https://p.dw.com/p/GBSh
Fotoğraf: AP

Romanlar'ın Avrupa’daki yaşam koşulları oldukça zorlu. Yaşadıkları toplumlarda genellikle yüksek kademelerde çalışamıyor, toplumun geri kalanıyla sağlıklı bir diyalog kuramıyorlar. Çoğu Roman hala etnik kökeni yüzünden aşağılanıyor. 55 yaşındaki Slobodan Savic, 90’lı yıllarda Sırp milliyetçiliğinden kaçarak Almanya’ya yerleşmiş bir Roman. Savic günümüzde Romanların karşılaştığı zorlukların başında, toplum tarafından kabul görmemelerinin olduğunu söylüyor. Savic, “Benim çocuklarım ve diğer Romanlar, Roman olduklarını söylemekten utanıyorlar. “Çingene” tanımlaması artık bir aşağılama sözü halini aldı.” değerlendirmesini yapıyor.

“Romanlar kötü muameleye maruz kalıyor”

Savic, şu an yaşadığı Almanya’da da benzer yakıştırma ve alaycılıkla karşılaştıklarını belirtiyor. Savic, “İyi eğitim almış Romanlar da var. Ancak buna rağmen toplum tarafından ayrımcılığa uğradıkları ya da kötü muameleye maruz bırakıldıkları oluyor. Bu davranışlar mevut önyargılardan kaynaklanıyor.” diyor.

Romanlar genellikle medyaya ya kötü yaşam koşulları ya da herhangi bir suç olayına karıştıklarında yansıyor. Ya da AB ülkelerine iltica etmiş Romanların bu ülkelerde kalma ve sınır dışı edilme tartışmaları gündeme geliyor. Aşağılanma, dışlanma ya da belirli bir şablona oturtulma, Romanların sıkça karşı karşıya kaldığı sorunlardan. Toplum içinde iyi bir iş ya da eğitim şansı yakalamak, hatta siyaset hayatına atılmak çoğu Roman için bir hayal.

“Önyargıları aşmak toplumun görevi”

Almanya’nın Weinheim kentindeki Freudenberg Vakfı’nın başkanı Christian Petry, Romanlar’ın yaşadığı zorlukların aşılmasında toplumun geri kalanına da görev düştüğünü belirtiyor. Petry, “Biz Avrupa’daki Romanlar hakkında konuşmaktan vazgeçmeliyiz. Zira önyargıları, aşağılamaları ve dışlanmaları bir kenara bırakmadan, onların topluma uyumundan bahsedemeyiz. Şuçtan, suç oranlarının yüksekliğinden bahsedelim. Ancak toplum tarafından aşağılama yada mevcut düşmanlığın, Romanların işlediği suçlardan kaynaklandığı yanılgısına kapılmayalım.”

AB’de Romanlarla ilgili faaliyetler

Romanların toplum içindeki konumunun iyileştirilmesi AB’nin çeşitli kurumlarında ele alınıyor. Avrupa Parlamentosu bu yılın başlarında Romanların politika ve ekonomik hayattaki etkinliğinin artırılmasına yönelik bir strateji benimsendi. İlkbahar aylarındaysa AB Komisyonu, Romanlara karşı her türlü ayrımcılık ve baskıya karşı atılan adımların yanında olduğu mesajını verdi. Komisyon, Romanlara toplum içinde eşit davranılmasına yönelik destek açıkladı. Yaz sonundaysa Brüksel’de 400’ü aşkın siyaset, kültür ve sivil toplum temsilcisinin katıldığı bir Roman toplumuyla dialog Zirvesi düzenlendi. Ancak Almanya’nın eski Adalet Bakanı ve Federal Meclis’in İnsan Hakları ile İnsani Yardım Komisyonu Başkanı Herta Däubler-Gmelin, resmi kurumlarca atılan adımların uygulamada da netice vermesi gerektiği değerlendirmesinde bulundu. Däubler-Gmelin, “Azınlık ve azınlık yakınlarına ilişkin alınan karar ve benimsenen prensipler gerçek yaşamdaki mevcut durumla farklılıklar içeriyor.” diye konuştu.